Kronik nörolojik bir hastalık olan ve halk ortasında sara hastalığı olarak bilinen epilepsi, beyinde bulunan nöronlarda ani ve denetimsiz deşarjlar nedeniyle meydana geliyor. Epilepsi nöbeti sırasında hastada kısa periyodik de olsa istemsiz kasılmalar, duyusal değişiklikler ve şuur değişiklikleri gerçekleşiyor.
8 Şubat Dünya Epilepsi Günü kapsamında Türk Epilepsi ile Savaş Derneği’nin gerçekleştirdiği araştırmada 1 milyon epilepsi hastasının olduğu ülkemizde epilepsiye karşı büyük bir önyargı ve bilgisizliğin hakim olduğu ortaya çıktı. 5 yıldır sürdürülen “#EpilepsiİçinBak Farkındalık Kampanyası” sayesinde, epilepsi hakkında halk ortasındaki bu yanlış tavırda bir nebze düşüş gözlense de, araştırmanın 2021 yılı sonuçları, epilepsiyle ilgili toplumda hala yüzlerce yıllık geçmişe dayanan yanlış inanışların devam ettiğini ortaya koydu.
“2018’E NAZARAN İLERLEME KAYDEDİLDİ”
Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Lideri Prof. Dr. Naz Yeni, epilepsi hastalarının toplumsal meselelerinin çok fazla olduğunu vurgulayarak, “Bu bahis ile ilgili 5 yıldır bir kampanya yürütmeye çalışıyoruz. Epilepsili bireylerin tıbbi sıkıntıları var, biz hekimler ve sıhhat çalışanları bunlarla ilgilenmeye çalışıyoruz ancak toplumsal sıkıntılarını çözmekte yetersiz kalıyoruz. Anket yoluyla halka işveren olsanız epilepsili bir bireyi çalıştırmak ister misiniz, diye sorduğumuzda her 4 bireyden 1’i hayır dedi. Bu oran 2018’de her 5 şahıstan 1’i formundaydı. Bir ölçü düşmüş lakin hala bir önyargı var. Maalesef epilepsili hastalar hem engelli statüsüne giremiyorlar, devletten de takviye alamıyorlar hem de iş bulma sorunu yaşıyorlar” dedi.
10 BİREYDEN 4’Ü EPİLEPSİ HASTASI İLE EVLİLİĞE KARŞI
Epilepsi hastası bireylerin evlilik konusunda da büyük sorun yaşadığını belirten Prof. Dr. Yeni, toplumun neredeyse yarısının epilepsi hastası bireylerle evliliğe sıcak bakmadığını söyledi.
2018’de 10 bireyden 6’sı kendisi ya da bir yakınının epilepsi hastası bir bireyle evliliğine karşı çıkacağını söylerken, bu yıl bu oranın her 10 bireyden 4’ü halinde çıktığını söz eden Prof. Dr. Yeni, “Bir de vatandaşlarımız epilepsinin zeka meselesine yol açacağını sanıyor. Evet bu türlü epilepsi formları da var lakin o hastaların beyninde büyük bir hasar kelam konusu. Buna bağlı hastada hem epilepsi hem öbür bir sürü sorun oluyor. Meğer epilepsinin kendisi direkt zeka sorununa yol açmıyor. Lakin maalesef halkımız epilepsinin bir zeka sorunu yarattığına inanıyor. Toplumun üçte biri rahatlıkla epilepsinin zeka geriliğine neden olduğunu düşünüyor.” dedi.
Epilepsi bulaşıcı ve kovid üzere bir enfeksiyon hastalığı olmadığını belirten Yeni, “Bu hastalardan uzak durmamız gerekmiyor. Fakat 2018’de toplumdaki her 100 şahıstan 8’i epilepsinin bulaşıcı olduğuna inanırken, artık bu oran 6’ya düşmüş olsa da hala bu türlü düşünenlerin olduğunu görmek açısından değerli.” sözlerini kullandı.
“ATEŞ DÜŞÜRÜCÜLERE DİKKAT EDİLMELİ”
Epilepsi hastalarının nasıl beslenmesi gerektiğiyle ilgili de çok yanlış tavırlar olduğunu belirten Prof. Dr. Yeni, her şeyden sakınarak kişinin hayatını zehire çevirmemek gerektiğini söyledi.
Bilhassa çocuk ve genç epilepsi hastalarında yasaktan fazla, ölçülü olmaya dikkat edilmesinin kâfi olacağını söz eden Yeni, “Greyfurt suyu çok meşhurdur bu bahiste. Bir de nar suyu. Evet birtakım epilepsi ilaçları ile etkileşime girebiliyor bunlar. İlacın kandaki seviyesini azaltabilir ya da artırabilir fakat ağır tüketilmedikten sonra sorun yok. İlaç etkileşimleri epilepsi hastaları açısından en kıymetli bahis. Tabiplerine müracaattan ilaç kullanmalarına asla tavsiye etmiyoruz. Kesinlikle bir tedavi görmeleri gerekiyorsa, tabipleri ile iş birliği içinde olmaları lazım. Evet yeni kuşak epilepsi ilaçları öteki ilaçlarla daha az etkileşime giriyor fakat biz biliriz ki kimi antibiyotikler nöbet tetikleyebiliyor. Onlardan kaçınırız.” biçiminde konuştu.
Ateş düşürücüler konusunda da ikazlarda bulunan Prof. Dr. Yeni, “Ateş düşürücüler konusunda hastalarımızın çok dikkatli olması gerekiyor. Biz, hastalarımızın düz parasetamol içerikli ateş düşürücüler dışında öbür bir ilaç almalarını sakıncalı buluyoruz. İçinde psödefedrin üzere katkı hususları olan birtakım ateş düşürücü ilaçlar, nöbetleri tetikleyebilir. O nedenle kolay parasetamol kullanılmaları gerekiyor.” dedi.
Ensonhaber
