Fahri Abla şiiri kimin? Fahriye Abla şiirinin şairi kim? Fahriye Abla şiirinin hikayesi nedir?
Gündemde sıkça araştırılanlar ortasında Fahriye Abla şiiri kime aittir? sorusu yer alıyor. 2020 KPSS’de çıkan bu sorunun akabinde Fahriye Abla şiiri muharriri kimdir, kıssası nedir? Sorgulamaları arama motorları üzerinden sıkça yapılmaya başlandı.
Fahriye Abla şiiri gündem konusu oldu binlerce kişi araştırmaya başladı. Sonrasında nasıl bir şiir olduğu da merak edilenler ortasında yer aldı. Pekala Fahriye şiiri kime aittir, öyküsü nedir? İşte yanıtı…
FAHRİYE ABLA ŞİİRİ KİMİN?
Şiirin muharriri Ahmet Muhip Dıranas’tır.
Ahmet Muhip Dranas’ın bu çok sevilen şiirinin usta direktör Yavuz Turgul’un birinci direktörlük denemesine ilham verdi. Sinemada meşhur Fahriye Abla’yı Müjde Ar canlandırdı. Sinema Türk Sinemasının en sevilen üretimlerinden biridir.
‘KPSS’de sorulan Fahriye Abla şiiri kime ilişkin, muharriri kimdir?’, ‘Fahriye Abla şiiri öyküsü nedir?’ sorularının cevaplarına sayfamızda yer verdik. Edebiyat dünyamızın bilinen şiirlerinden biri olan Fahriye Abla şiiri, 2020 KPSS lisans imtihanında soru olarak yer almasının akabinde internette araştırılıyor. Toplumsal medyada da en çok konuşulan husus başlıklarından biri olan Fahriye Abla şiirinin öyküsü merak ediliyor. Ayrıntılar haberimizde…
FAHRİYE ABLA
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar,
Kapanırdı daha gün batmadan kapılar.
Bu, afyon ruhu üzere baygın mahalleden,
Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen!
Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen
Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla
Ne hoş komşumuzdun sen, Fahriye abla!
Meskeniniz kutu üzere bir küçücük konuttu,
Sarmaşıklarla balkonu örtük bir konuttu;
Güneşin batmasına yakın saatlerde
Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede.
Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede;
Bahçende akasyalar açardı baharla.
Ne tatlı komşumuzdun sen, Fahriye abla!
Evvel upuzun, sonra kesik saçın vardı;
Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı.
İçini gıcıklardı bütün erkeklerin
Altın bileziklerle dolu bileklerin.
Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin;
Açık saçık müzikler söylerdin en fazla.
Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye abla!
Gönül verdin derlerdi o delikanlıya,
En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya.
Bilmem artık hâlâ bu birinci kocanda mısın,
Hâlâ dağları karlı Erzincan’da mısın?
Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın;
Anıda kalan şey değişmez vakitle.
Ne vefalı komşumdun sen, Fahriye abla!
Ahmet Muhip Dıranas
AHMET MUHİP DIRANAS KİMDİR? HAYATI VE BİYOGRAFİSİ…
Ahmet Muhip Dıranas’ın hayatı ve yapıtları nelerdir? Ahmet Muhip Dıranas ile ilgili tüm ayrıntılar…
1909 yılında Sinop’un Salı köyünde dünyaya geldi. Ankara Erkek Lisesi’ni bitirdi. Lisedeki edebiyat öğretmenleri Faruk Nafiz Çamlıbel ve Ahmet Hamdi Tanpınar, şiir sevgisinin gelişmesinde tesirli oldular.
AHMET MUHİP DIRANAS’IN EĞİTİM HAYATI
Ankara Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra Hâkimiyet-i Ulusala gazetesinde çalıştı(1930-1935). Ankara Hukuk Fakültesi’ne iki yıl devam ettikten sonra İstanbul’a gitti, Edebiyat Fakültesi Ideoloji Kısmı’na girdi ve burayı bitirdi.
Hoş Sanatlar Akademisi Kütüphane müdürlüğü yaptı. Dolmabahçe Fotoğraf ve Heykel Müzesi fotoğraf yardımcılığında bulundu.
AHMET MUHİP DIRANAS’IN MESLEĞİ
1938’de Ankara’ya döndü ve CHP Genel Merkezi’nde Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınları’nı yönetti. Ağrı dolaylarında askerlik vazifesini yaptıktan sonra, Ankara’da Çocuk Esirgeme Kurumu Yayın Müdürü, Kurum Lideri (1957-1960), daha sonra İş Bankası Idare Konseyi üyesi oldu.
Devlet Tiyatrosu Edebî Şura Başkanlığı, Anadolu Ajansı Idare Konseyi üyeliği yaptı. Siyasete atılarak Zafer gazetesinde yazılar yazdı. Birkaç defa DP’den milletvekili adayı olduysa da seçilemedi.
AHMET MUHİP DIRANAS’IN BIRINCI YAYINLANAN ŞİİRİ
Yayımlanan birinci şiiri, Ankara Lisesi’nden Muhip Atalay imzasıyla Ulusal Mecmua’da çıkan “Bir Kadına” isimli şiirdir 15 Eylül 1926. Sonra kendi imzası ile çeşitli mecmualarda şiirler yayımladı.
Çeşitli mecmualarda yayımlanan şiirleri, 1974 yılında İş Bankası Kültür Yayınları ortasında, “Şiirler” ismi ile çıktı. Ayrıyeten “Kırık Saz” isimli yapıtı de çıkmıştır.
21 Haziran 1980’de Ankara’da öldü. Vasiyeti üzerine Sinop’un Salı köyünde toprağa verildi.
Ahmet Muhip, Cahit Sıtkı Tarancı ile şiirde ahenge ve sese değer vermişlerdir. Örneğin Kar şiirinde Ahmet Muhip sesi ön plana çıkarırken Olvido isimli şiirinde ne sesi manaya ne de manası sese baskın kılmıştır.
HECE ŞİİRİNİN SON JENERASYONU
Hece şiirinin son nesli denilebilecek şairler ortasında Ahmet Muhip Dıranas, çağcıl Batı şiirine (Baudelaire, Verlaine) en yakın, kendinden bir iki nesil sonrası şairler üzerinde, az sayıda şiirle bile olsa, uzun müddet tesirli olan bir şairdir.
O da hocası Tanpınar üzere az yazmış, seyrek yayımlamış, şiirlerini şiire başladıktan nerdeyse elli yıl sonra (1974) kitaplaştırmıştır. Gerek Fransız şiiri, gerekse kendinden evvelki jenerasyondan ustaları Ahmet Haşim ve Ahmet Hamdi Tanpınar’dan aldığı tesirleri sanatına yedirerek özgün bir şiire ulaşmıştır.
Hece ölçüsü sonlarında kalarak ancak durak ve vurgu yerlerini değiştirerek klasikte çağdaşlığı yakalayan, çağrışım gücü yüksek, yurdu, insanı ve tabiatı ile barışık, alışılmadık deyiş örgüsüyle unutulmaz şiirler yazmıştır. Şiirlerinde aşk, tabiat, vefat, anılar, sığ olmayan bir anlatımla ve düşündürücü boyutlar içinde verilmiştir.
Ensonhaber
