Sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımı sağlamayı hedefleyen Milletlerarası Ramsar Kontratı ile birçok alan müdafaa altına alındı.
1998 yılından beri müdafaa altına alınan Bursa sonları içerisindeki Uluabat Gölü’nde kuş çeşitleri başta olmak üzere öbür canlıların yaşama alanları kısıtlanıyor.
Global iklim krizi ve çevresel faktörlerle her geçen gün kurumayla ve kirlilikle karşı karşıya kalan Uluabat Gölü’nde en fazla görülen küçük karabatakların üreme alanları da tehlike altında.
GLOBAL ISINMAYA BAĞLANIYOR
Orta Avrupa’dan Afrika’ya, Afrika’dan da Türkiye üzerinden Avrupa’ya göç eden binlerce kuş çeşidine kalıcı ve süreksiz konaklama imkânı sağlayan Uluabat Gölü’nü besleyen su kaynakların azalması da global ısınmaya bağlanıyor.
DOĞAL POPÜLASYONUN EN AĞIR OLDUĞU GÖL
Doğayı ve Çevreyi Müdafaa Derneği (DOĞADER) İdare Konseyi Üyesi Murat Demir, “Uluabat Gölü tıpkı vakitte Memleketler arası Ramsar Kontratı ile korunan bir göldür. Dünyadaki yaşayan göller ağına dahil göllerdendir. Lakin maalesef yaşayan göl unvanını her geçen gün yitirmektedir. Ardımızda küçük karabatakları görmekteyiz. Dünyadaki popülasyonun en ağır olduğu göl Uluabat Gölü’dür. Ramsar Kontratı ile müdafaa altına alınmasına etken olan da küçük karabataklar diyebiliriz. Dünyada küçük karabatakların çok kıymetli üreme alanı olduğu biliniyor. Uluabat Gölü’nde Orta Avrupa’dan Afrika’ya, Afrika’dan da Türkiye üzerinden Orta Avrupa’ya giden kuşların göç yolu üzerindedir. Her yıl burada on binlerce kuş ya konaklamaktadır ya da süreksiz konaklamaktadır. Küçük karabataklar ise sistemli burada konaklıyorlar. Bu göl, doruklu pelikanların da üreme alanıdır. Birçok su kuşu ve öteki canlılar açısından da Uluabat Gölü çok değerlidir. Bu kuş cinslerinin varlıklarını sürdürmesi açısından Uluabat Gölü’nün korunması ve kollanması gerekiyor.” diye konuştu.
Ensonhaber
