Çoğumuz işler kaygı verici hale gelene kadar bir doktora görünmeyi erteliyoruz. Fakat prostat sorunlarını bilmek öncelik listenizde üst sıralarda yer almalıdır.
Prostat kanseri, erkeklerde en sık teşhis edilen kanserdir ve kanser ölümlerinin ikinci önde gelen nedenidir.
PROSTAT KANSERİNİN ERKEN BELİRTİLERİ
İşte prostat kanserinin en önemli semptomları :
– Sık idrara çıkma
– Başka idrar zorlukları
– Ağrılı boşalma
– İdrarda yahut menide kan
– Kalçalarda, sırtın alt kısmında yahut üst baldırlarda ağrı yahut sertlik
Lakin bir erkek bu semptomların hiçbirini yaşamayabilir ve yeniden de prostat kanseri olabilir. Prostat kanseri, birçok kanser üzere, erken evrelerinde sessiz bir hastalıktır. Birçok erkek için prostat problemlerinin birinci belirtisi idrara çıkma değişiklikleridir.
İdrar meseleleri ekseriyetle kanserli olmayan bir bez büyümesine işaret edebilir ve 40 yaşın üzerindeki erkeklerde sık görülen bir durum olan iyi huylu prostat hiperplazisi olarak isimlendirilir. 70 yaşın üzerindeki çabucak hemen her erkekte bir ölçü prostat büyümesi vardır.
Yeniden de, ağrı, zayıf akış, başlama yahut durmada zorluk, gece sık idrara çıkma yahut idrarda kan dahil rastgele bir idrara çıkma değişikliği bir hekim tarafından değerlendirilmelidir.
İleri evrelerinde prostat kanseri, kanser bedenin başka bölgelerine yayılırken bacak şişmesine ve kemik ağrısına neden olabilir.
BU ÖZELLİKLERE SAHİP BİREYLER DAHA FAZLA DİKKAT ETMELİ
Birtakım bireyler potansiyel semptomları daha ciddiye almalıdır zira hastalık için daha yüksek risk altındadırlar.
1. İleri yaş: Bir erkek ne kadar yaşlıysa, prostat kanserine yakalanma bahtı o kadar artar.Erkeklerin ileri yaşta hastalığı geliştirmesi ihtimali çok yüksektir. Lakin, kanser çok daha genç yaşlarda 28 yaşında bile teşhis edilebilir. Ve 20’li ve 30’lu yaşlarındaki erkekler, hastalığın daha agresif formlarına sahip olma eğilimindedir.
2. Aile hikayesi: Prostat sıkıntıları ailelerde ortaya çıkma eğilimindedir. Birinci dereceden akrabası (baba yahut erkek kardeş manasına gelir) prostat kanseri olan bir erkeğin, hastalığa yakalanma riski ortalamanın iki katından fazladır. İkiden fazla birinci derece akrabada varsa bu risk artar. Ayrıyeten, 55 yaşından evvel iki birinci derece akrabaya teşhis konulursa, risk daha fazla artar.
3. Kilo: Çok kilolu yahut obez olmak, bir kişinin prostat kanserine yakalanma riskini artırmazken, araştırmacılar, hastalığın daha ileri ve agresif bir formu ile teşhis edilme riskini artırabileceğini düşünmektedir. Araştırmalara nazaran, obez erkeklerde ameliyat sırasında obez olmayanlara nazaran daha agresif ve daha ileri kanser tespit edilmiştir.
Bu çeşit kanserlerin yaklaşık 10 hadisesinden 1’i fazla beden yağı taşımakla ilgilidir. Uzmanlar, çok fazla beden yağının bedenin kanserler için bir büyüme faktörü misyonu gören insülin üretimini artırabileceğini düşünüyor.
4. Yüksek yağlı diyet: Çok ölçüde kırmızı et yahut yüksek yağlı eserler tüketen erkeklerin prostat kanserine yakalanma talihi biraz daha yüksek görünmektedir. Kasım 2012’de yayınlanan bir araştırmaya nazaran, etin pişirilme formu prostat sıkıntıları riskinizi de artırabilir. Araştırmacılar, yüksek sıcaklıkta pişirilmiş haftada 2,5 porsiyondan fazla kırmızı et yiyen erkeklerin, bu ölçüden daha az yiyen erkeklere nazaran ilerlemiş prostat kanseri olma mümkünlüğünün yüzde 40 daha fazla olduğunu buldular.
VAZEKTOMİLER PROSTAT KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIR MI?
Vazektomi geçiren erkeklerin prostat kanseri geliştirme riski daha yüksek olduğunu öne süren çalışmaları duyduysanız paniğe kapılmanıza gerek yok. Vazektomi ile prostat kanseri ortasındaki mümkün bağ üzerine birkaç on yıldır tartışmalar vardır. JAMA Internal Medicine’de Eylül 2017’de yayınlanan 53 çalışma, vazektomiler ile yüksek dereceli, ilerlemiş yahut ölümcül prostat kanseri ortasında hiçbir ilişki bulamadı. Müellifler, vazektomiler ve kanser ortasında tespit ettikleri ihmal edilebilir ilgi ne olursa olsun, muhtemelen hastalıkla hiçbir ilgisi olmadığını söylüyorlar.
Uzmanlar, vazektomiyi düşünen erkekler ve aslında geçirmiş olanların paniğe kapılmasına yahut rastgele bir özel tedbir almasına gerek olmadığını söylüyor.
Ensonhaber
