İlahiyat profesörü Nihat Hatipoğlu, geçen hafta kaleme aldığı yazısı çok konuşulmuştu.
Hatipoğlu geçen haftaki köşe yazısında sokakta yürürken 4 genç kızın bira içtiğini görmüş alkol kullanan kızların, yüzünde maske olmasına karşın kendisini tanıdığını ve biralarını sakladığını söyledi.
Hatipoğlu, bugünkü Sabah gazetesinde kaleme aldığı köşe yazısında da “bira içen kızları şaşkınlıkla karşıladığına” yönelik tabirlerinin çarpıtıldığını söyledi ve şunları yazdı;
NEDEN HAYRET EDİYORMUŞUM
Bir kısım insan bir ilahiyatçının nasıl olur da bira içen gençlere hayret ettiğini yazdı. Farklı. Kur’an alkolün her türlüsünü yasaklıyor. İçkinin haram olduğunu bilmeyen yok. Diğerinin hayatına karışmadan, müdahale etmeden, hakaret etmeden haram olan bir şeyden rahatsız olduğumuzu söylememiz ne vakitten beri yadırganır oldu!
BUNU YAPMAZSAK YADIRGANMALIYIZ
Bunu yapmazsak yadırganmalıyız. Biz kumardan da, kul hakkını yemekten de, zulmetmekten de, hasetten de, gıybetten de, faizden de, rüşvetten de, oburunun hakkını yemekten de, haksız kardan da, şirkten de, namaz kılınmamasından da ve gibisi her haramdan da rahatsız oluruz. Ve bunu birinci kere söylüyor da değiliz.
NE DESEYDİM YANINIZA OTURAYIM MI DESEYDİM
Pekala ne bekliyorlardı benden oradan geçerken: Gençler aferin. Devam edin. Bir de ben de sizinle birlikte oturayım bari mi demeliydim? Hiçbir şey demeden ve hatta onları mahcup etmemek için oraya ağırlaşmadan yanımdaki dostlara bakıp süratli geçelim dedim. Yolumuza devam ettik.
Ensonhaber
