Esra Elönü’nün sunduğu Arafta Sorular programına katılan müzikçi Murat Kekilli, İHH’nın daveti üzerine Suriye’ye gittiği süreci aktardı.
Rastgele bir fiyat almadan istekli olarak bölgeye gittiğini söyleyen Kekilli, gördüğü anne ve babasız çocuklar karşısında duyduğu üzüntüyü aktardı.
“GİT O ÇADIRDA ON DAKİKA YAŞA BAKALIM”
Savaş mağduru ailelerin yaşadığı çadırlara dikkat çeken Kekilli, “Orada seni, beni bağlasalar yani git o çadırda on dakika yaşa bakalım. Ortak kullanım alanı balçıktan geçilmiyor. Duyarsız kalabilir miyim evet, cebimi doldurabilir miyim evet fakat orada da olabilirim. O hayatı paylaşabilirim. Onları görünce çok daha memnun olurum.” dedi.
“NEDEN KAYGILARINA ORTAK OLMAYAYIM, BEN İNSAN DEĞİL MİYİM”
Bu üzere hususlarda daha hassas olmak gerektiğine değinen Kekilli, “Nasılsınız amca diyorum ‘elhamdülillah’ diyor. Allah Allah diyorum, suyu yok, ekmeği yok, çadırda yaşıyor. Kaba bir tabir olacak lakin köpek bağlasan durmaz. O insanların kaygılarına ortak olmayayım mı ben yani. Ben insan değil miyim? Duyarsız mı olmalıyım? Ben beşerim insan, günah.” sözlerini kullandı.
“EĞER SANATÇI DUYARSIZ KALIYORSA, İNSAN DEĞİL”
Yaşananlar karşısında sessizliğini koruyanları da eleştiren Kekilli, “Aşkımı da müziklerime yansıtmak zorundayım, zorbalığı da, oradaki zulmü de… Bir yara varsa, hepimizi ilgilendiriyor. İnsani apoletlerimizin önüne hiçbir şey koymamalıyız. 11 Eylül’de içimiz sızlamadı mı? Orada bir yara varsa bu insanlığın berbatı, insanlığı ayıbı. Sanatkarların duyarsız kalmasının ayıbı. Şayet duyarsız kalıyorsa insan değil. Öl yani.” açıklamasında bulundu.
Ensonhaber
