“Masumlar Apartmanı” dizisinin Gülben’i Elele mecmuasının yeni sayısına kapak oldu.
Hoşluktaki ‘kusursuzluk’ anlayışının yerini ‘doğallığa’ bırakması hakkında konuşan ünlü oyuncu, “Kusursuzluğa inanmıyorum. Herkes kusurlu ve herkes harika bence. İnsanı tipine nazaran ayırmıyorum. Kişi nasıl görünmek istiyorsa, o denli görünür” dedi.
– Gülben’in dizinin en masumumu sizce?
“DİZİDEKİ HERKES MASUM”
“Çok hoş reaksiyonlar geliyor. Çok keyifli oluyoruz. Seyircilerimize çok teşekkür ederim bu vesileyle. Ama tek saf Gülben mi ki? Bence “Masumlar Apartmanı”nda herkes günahsız. Herkes hüzünlü, herkes kaygılı. Birebir vakitte herkesin karanlık tarafı var. Sonu, hırsı, öfkesi, umudu… Yani herkes gerçek. Bence çok sevilmesinin sebeplerinden biri bu. Karakterlerin hepsi yaşıyor. Hepimiz izlerken bir yerlere gidiyoruz, öteki anılara… Herkes saf o yüzden. Kimsenin hatası yok ancak aslında hepsi hatalı… Bu bir zincir ve bana sorarsanız kırılması gerekiyor. Kendimizi iyileştirebilecek güç bizde var; kendine inanmakla başlıyor.
“GÜLBEN ÇOK GERÇEK”
Hepsi sevgi eşiğinde takılıp kalıyor. Gülben, ortanca çocuk. Ortanca olması üzere, hayatta da daima ortada kalmış bir karakter. Tüm hisleri bastırılmış. Kimse onu dinlemiyor, ciddiye almıyor. Yok sayılmak o kadar ağır bir şey ki… Kendini var etmeye çalışıyor. ‘Ben de buradayım beni de görün’ çırpınışları o kadar net ki… Bu yüzden de çocuk üzere. Özgüveni, hiç yok. Saf, iyi niyetli. Kimse üzülsün istemiyor; fakat en sevdiğim özelliği, bu kadar sevgisiz büyüyen bir insanın sevgiye bu kadar inanması diyebilirim. İnancına, hayallerine, hamasetine bayılıyorum. Ben bile şaşırıyorum bazen. Bu kadar hamasetli olabilir miydim? Bilemiyorum. O yüzden Gülben, çok özel bir insan. Çok gerçek, çok iyi.”
– Geçmiş yıllarda hoşluk ‘kusursuzluk’ olarak görülüyordu. Şu anda bilhassa seyirci tıpa tıp birebir görünen kusursuzluktansa, doğal oyuncuları takdir ediyor ve hatta bu sefer de estetikli, kaslı oyunculara karşı sert tenkitlerde bulunuyorlar. Siz bu mevzuda ne düşünüyorsunuz?
“OYUNCULUĞUN KEYFİ BURADA”
“Kimse kimseyi yargılamamalı. Kimseyle kıyaslamamalı. Ben Merve bireyi olarak, kusursuzluğa inanmıyorum esasen. Herkes kusurlu ve herkes eksiksiz bence. İnsanı tipine nazaran ayırmıyorum. Kişi nasıl görünmek istiyorsa, o denli görünür. Ancak oyuncu Merve olarak; bugün bir rol gelir kaşımı alırım, bir rol gelir sarışın olurum, bir rol gelir saçımı kestiririm, bir rol gelir kilo alırım. Oyunculuğun keyfi burada. Karakter neyi gerektiriyorsa, o olmaya çalışmalısın. Oyuncu olarak misyonumuz daha iyi görünmek, daha hoş olmak, daha zayıf ya da kilolu olmak değil; karakter inşa etmeye çalışmak.”
Ensonhaber
