Konya Selçuk Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Ö.H., mart ayında Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek tıpkı fakültede vazifeli H.S.Ç. hakkında ‘tehdit, şantaj ve tecavüz’ suçlamasıyla cürüm duyurusunda bulundu.
2 çocuk annesi Ö.H. hata duyurusunda, 2016 yılının mart ayında kendisi üzere evli olan o periyot fakültede dekan yardımcısı olarak misyon yapan H.S.Ç. ile gönül alakası yaşamaya başladığını belirtti.
“İLİŞKİYİ DEVAM ETTİRMEK ZORUNDA KALDIM”
Ö.H., başından geçenleri şu sözlerle anlattı:
“H.S.Ç.’yi 20 yıldır tanırım. 2016 yılının Mart ayında duygusal manada bir yakınlaşmamız oldu. Daha sonra da kendisinden ayrılmaya karar verdim. H.S.Ç. bunu kabul etmedi. Elindeki fotoğraf ve görüntülerimi aileme, iş arkadaşlarıma ve tüm tanıdığım bireylere göndereceğini belirterek, tehdit ve şantajda bulundu. Bu tehdit ve şantajlara boyun eğerek H.S.Ç. ile olan bağımı devam ettirmek durumunda kaldım.
“3 KERE CİNSEL ATAKTA BULUNDU”
2016 Kasım ayında kongre için gittiğimiz Antalya’da kaldığımız otelde, 2017 Mayıs ayında Bursa’da katıldığımız bir kongre için kaldığımız otelde ve 2017 Temmuz ayında makam odasında olmak üzere toplamda 3 kere bana tecavüz etti. 2018 yılı Mayıs ayı içerisinde münasebetimi büsbütün bitirdim. Lakin H.S.Ç. daima cep telefonundan arayarak, bildiri atarak, tehdit, hakaret ve şantajda bulunmaya devam etti. 2018 yılında eşimden de boşandım. Son olarak 2020 yılının Şubat ayında arayıp ileti atmıştır. Bu vakte kadar korktuğum ve utandığım için polise gidemedim.”
SUÇLAMALARI REDDETTİ
Cumhuriyet Başsavcılığı’na avukatıyla birlikte savunma veren H.S.Ç. ise hakkındaki argümanları kabul etmedi.
Ö.H.’ye bağlantı yaşamalarının uygun olmayacağını söylediğini, fakat istek ve ısrar üzerine karşılıklı duygusal bir bağ başladığını belirtti.
“SIK SIK ODAMA GELİYORDU”
H.S.Ç. ise hadisesi şu sözlerle anlattı:
“Ö.H. ile sınıf arkadaşıydım. Bir arada mezun olduk. Fakültede dekan yardımcısı olduktan sonra Ö.H. benim odama daha sık gelmeye başladı. Daha evvel de görüştüğüm, samimi bir arkadaşım olduğu için bu durumu olağan karşıladım. 2016 yılının Mart ayına kadar yakınlaşmamız devam etti. Bu yakınlaşma vakit içerisinde duygusal birlikteliğe dönüştü. Kendisi bana birinci dünyanın kendi ailesi, ikinci dünyanın benim ailem olduğunu ve ikimizin yer aldığı üçüncü bir dünyamız olmasını istediğini söyledi. Alakamız makul aralıklarla 2018 yılının Mayıs ayına kadar devam etti.
“BENDEN TALEPLERİ OLDU”
Bu süreçte yardımcı doçent takımının duyuru edilmesi ve evrakın hazırlanması noktasında benden talepleri oldu. Bu süreçte benim de hukuksal çerçevedeki yardımlarımla yardımcı doçent takımına atandı. Yardımcı doçentliğe ataması yapıldıktan sonra sıra, doçentliğe gelmişti. Şayet kendisine doçentliğe başvurması konusunda yardımcı olmazsam ortamızda olanları eşime ve arkadaşlarıma anlatmakla tehdit etti. Bu tehditler sonucunda ve kendisine olan duygusal zaafım sonucunda kendimi, istekleri doğrultusunda çocuklarımdan ve eşimden ilgimi keserek, doçentliğe müracaat yapması için yayın yapmaya ve o yayınları mecmualarda erken yayınlatmak için ikili bağlarımı kullanmaya adamıştım. Cebimden para ödeyerek, mecmualarda ortak yayın yaptık.
“ALÇAK BİR KUMPASA DÜŞÜRÜLDÜM”
Tamamına yakınını bana hazırlattığı doçentlik başvurusunu, 2017 Aralık ayında yaptık. Karşılıklı olarak görüşmeme kararı aldık. Ayrılmalarımızda karşılıklı birbirimize hakaret, küfür, aşağılayıcı iletiler gönderilmiştir. Tartışmaların tamamı karşılıklıdır. Bu türlü alçak bir kumpasa düşürüldüğüm için büyük bir pişmanlık duyuyorum. Bir kimseye cinsel taarruzda, isteği dışında bir görüşmede, tehdit ve şantaj hareketinde olmadım. Ö.H.’den şikayetçiyim.“
Vakayla ilgili Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın ise sürdüğü belirtildi.
MISYONDAN ALINDILAR
Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü de, yaşanan vakaların ardından iki öğretim üyesi hakkında idari soruşturma başlattı. Soruşturmanın selameti açısından da her ikisini misyondan uzaklaştırdı.
Ensonhaber
