https://www.kitapsec.com/Products/Suc-ve-Ceza-Fyodor-Mihailovic-Hasan-Ali-Yucel-Klasikleri-38504.html
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): Birinci romanı Kişicikler 1846`da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Belinski bu eser üzerine Dostoyevski`den geleceğin büyük müellifi olarak kelam etti. Ama daha sonra yayımlanan hikaye ve romanları, çağımızda edebiyat klasikleri arasında konum alsa da o periyotta çokça ilgi görmedi. Muharrir 1849`da I. Nikola`nın presçi rejimine muhalif Petraşevski öbeğinin üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve farz askerliğe çevrildi. Cezasını tamamlayıp Sibirya` dan döndükten sonra Petersburg`da Vremya mecmuasını çıkarmaya başladı, yazdığı romanlarla tekrar eski ününe kavuştu. Günah ve Ceza Dostoyevski`nin bütün yerkürede en çok okunan başyapıtıdır.
https://www.kitapsec.com/Products/Seker-Portakali-Can-Yayinlari-48513.html
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan, gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos’un başyapıtı Şeker Portakalı, “günün birinde acıyı keşfeden küçük bir evladın öyküsü”dür. Çok fakir bir ailenin oğlu olarak yerküreye gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos’un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, ömrün beklenmedik değişimleri önünde büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze’nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı “yirmi yıldan ziyade bir hengam yüreğinde taşıdığını” söyler.
https://www.kitapsec.com/Products/Korluk-Jose-Saramago-Kirmizi-Kedi-Yayinevi-182939.html
Ismi bilinmeyen bir devletin ismi bilinmeyen bir kentinde, arabasının direksiyonunda trafik ışığının yeşile dönmesini bekleyen bir adam ansızın kör olur. Gelgelelim karanlıklara değil, bembeyaz bir boşluğa gömülür. Gerisinden, körlük salgını bütün kente, velev bütün memlekete yayılır. Ne idare kalır devlette, ne de nizam; bütün körler karantinaya alınır. Hayal bile edilemeyecek bir kaos, pislik, açlık ve zorbalık karar sürmektedir artık. Hayat durmuştur, kişilerin tek eforu, ne pahasına olursa olsun hayatta kalmaktır. Roman, kentteki akıl hastanesinde karantinaya alınan, oradan kurtulunca da birbirinden ayrılmayan, biri evlat yedi bireye odaklanır. Aralarında, bütün kentte gözleri gören tek kişi olan ve gruptakilere rehberlik eden bir hatun da vardır. Bu yedi kişi, cehenneme dönen bu kentte, hayatta kalabilmek için inanılmaz bir savaş verir. Saramago’nun korkunç bir gözlem gücüyle betimlediği bu kaotik yerküre, insanın karanlık yüzünün simgesi.
Körlük, ürkütücü bir roman, beklenmedik bir felaketi yaşayan bir topluluğun nasıl çöktüğünün, nasıl bencilleştiğinin ve kıymet yargılarını yitirdiğinin hikayesi.
Konusunun ürkütücülüğüne karşın harikulâde bir şiirsellikle anlatılmış bu unutulmaz roman, usta muharririn tahminen de en etkileyici yapıtı.
https://www.kitapsec.com/Products/Fircala-Disi-Bitir-Isi-Curuk-Ali-ve-Mikrop-Necati-Eksik-Parca-Yayinlari-524114.html
Güneş yavaş yavaş doğmaya başladı, mikroplar mahallesindeki odamın içi iyice ısındı. Bu tek bir şey demek: Yemek vakti!
Artık canım arkadaşım Mikrop Necati ile yapmamız gereken şey kendimize yiyecek dolu hoş bir ağız bulmak.
Ben kim miyim? Alışılmış ki Çürük Ali! Mikroplar aleminin bir numara hükümdarı.
Haydi Necati, çürütülecek dişler bizi bekler.
https://www.kitapsec.com/Products/Ucurtma-Avcisi-Khaled-Hosseini-Everest-Yayinlari-258513.html
Buyruk ve Hasan, Kabil’de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki evlat… Tıpkı meskende büyüyüp, birebir sütanneyi paylaşmalarına karşın Emir’le Hasan’ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Buyruk, ünlü ve varlıklı bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.
Evlatların birbirleriyle kesişen hayatları ve kaderleri, etraflarındaki yerkürenin trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Buyruk ve pederi ülkeyi terk edip California’ya sarfiyatlar. Buyruk böylelikle geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye karşın gerisinde bıraktığı Hasan’ın hatırasından kopamaz.
Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ait bir roman. Pederler ve oğullar, pederlerin oğullarına tesirleri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları… Daha evvel hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde ardını yansıtan Uçurtma Avcısı, güçlü bir kültüre ve sıklığa sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor.
Uçurtma Avcısı’nda anlatılan inanılmaz bir dostluk. Bir insanın gayrısını ne kadar sevebileceğinin su üzere akıp giden hikayesi…
Ensonhaber
