Eskişehir’de bulunan üç üniversitenin ortak kararı sonucunda 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı Güz Dönemi’nin uzaktan eğitimle başlayacak olması, geçiminin büyük bir kısmını öğrencilerden sağlayan birçok esnafı, kafe ve restoran işletmecilerini, hoşluk yeri sahiplerini, kırtasiyecileri, oyun salonları işletmecilerini, market ve öğrenci apartı sahiplerini sokağa döktü.
Bu durumun üniversiteleri, etrafında bulunan birçok dükkânın kapatılaması, emekçi çıkartılması ve yeni işletme açmak isteyenlerin de önünün kesilmesine sebebiyet vereceği belirtildi. Bölgedeki esnaf, üniversitelerin kapalı kalmasıyla doğacak mağduriyetini duyurmak için bir ortaya gelerek bir basın açıklaması yaptı.
“ALINAN KARAR İŞLETMELERDE KAYGI VERİCİ MAHİYETTE OLDU”
Esnaf ismine açıklamayı okuyan Emre Akdeniz, yaptığı açıklamada Eskişehir’de esnaflığın büyük bir oranda öğrencilere dayalı olduğunu lisana getirdi.
Akdeniz, “Dünyayı ve ülkemizi tesiri altına alan Covid-19 salgını beraberinde birçok toplumsal ve ekonomik sorunu beraberinde getirmiştir. Ekonomik alanda yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanımızın aldığı tedbirler birçok kesimde epey olumlu sonuçlar doğurmuşken, maalesef amaç kitlesi üniversite öğrencileri olan kesim ve işletmelerde durum tasa verici mahiyette olmuştur. Eskişehir’ de öğrenci nüfusunun, vilayet nüfusuna oranı yaklaşık yüzde 13 bandındadır. Oranın bu kadar yüksek olması; kentte öğrenci odaklı bir dal yapılanmasını beraberinde getirmiştir. Eskişehir’de öğrencinin ağır halde bulunduğu Bağlar bölgesinde işletmelerin yüzde 90’ ı öğrenci odaklı olup; kesim, öğrencilerin talepleri üzerine şekillenmiştir. Bölgede öğrenci odaklı hizmet veren birçok barınma alanı, konaklama tesisi, yeme/içme alanı, kafe ve toplumsal tesis bulunmaktadır. Bahsi geçen işletmeler bölge ve kent için stratejik bir ehemmiyet taşımaktadır. İşletmelerde öğrenci talepleri karşılanmakta, istihdam sağlanmakta ve kent iktisadına önemli ölçülerde yarar üretilmektedir. Pandemi nedeniyle kentimizde bulunan üç üniversitenin “Uzaktan Eğitim Vermesi” kararı; bölgede ve kentte öğrenci odaklı hizmet veren işletmeler için büyük bir şok tesiri oluşturmuştur. Alınan bu karar sonucunda öğrenciler Eskişehir’ e gelmeyecek ve öğrenci odaklı hizmet veren birçok işletme maalesef ki kapanacaktır. İşletmeler, kendi alamadıkları kararın bedelini maalesef ki ağır ödemekle karşı karşıya gelmiştir” diye belitti.
“AÇIK KALMAYI BAŞARMIŞ İŞLETMELERİN TEK UMUDU YENİ ÜNİVERSİTE DÖNEMİYDİ”
Türkiye’de birinci Korona virüs hadisesinin görülmesinin akabinde üniversitelerin kapatılmasının esnafı büyük ziyana soktuğunu lisana getiren Akdeniz, “Geçtiğimiz periyotta üniversitelerin kapalı olması nedeniyle birden fazla işletme kapanmış, birçok kişi işsiz kalmış ve kentteki ekonomik döngüde önemli sorunlar yaşanmıştır. Bu sürece karşın açık kalmayı başarmış işletmelerin ise tek umudu yeni üniversite periyodu olmuştur. “Üniversitelerin Uzaktan Eğitim Vermesi” kararının açıklanmasıyla bütün işletme sahipleri kaygıya kapılmıştır. Alınan kararlarda sıhhat mutlak halde birinci öncelik olmalıdır. Lakin bir karar alırken toplumsal ve ekonomik açıdan da mevzunun araştırılması daha istikrarlı ve şad edici sonuçları beraberinde getirecektir. Eskişehir’ de alınan bu karar, birçok işletmenin kapanmasına, birçok kişinin işsiz kalmasına, tedarikçi firma iflaslarına ve kent iktisadında önemli ıstıraplara neden olacağını belirtmek isteriz. Durumu yalnızca bölge ve kent iktisadı olarak düşünmekte hakikat olmayacaktır. “Bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür” kelamından yola çıkarak; kapanan işletmeler ve bozulan ekonomik nizam birçok kişiyi, kenti, işletmeyi ve dalı etkileyecektir” biçiminde konuştu.
EĞİTİM ÖNLEMLERLE DEVAM ETMELİ DEDİLER…
Kimi vakıf üniversitelerinin yaptığı üzere devlet üniversitelerinin de gerekli önlemler alınarak olağan eğitime dönebileceğine inandıklarını anlatan Akdeniz, bu mevzuda, “İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde en değerli hususun sıhhat olduğu kanısıyla birlikte; eğitimi bu derece ertelemenin kesin bir tahlil olarak görülmemesi gerektiğini düşünmekteyiz. Zira eğitim “maske-mesafe-hijyen” kurallarıyla birlikte olağan akışında devam etmelidir. Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) bu mevzuda aldığı “hibrit eğitim” kararı çok daha geçerli ve “ayakları yere basan” bir tahlil olarak ortaya çıkmaktadır. Lakin bu karar vakıf üniversitelerinde uygulanırken, devlet üniversitelerinde uygulanmaması Covid-19 salgınının vakıf/devlet üniversitesi ortasında farklı seyir mi ediyor? Sorusunu akıllara getiriyor. Birçok üniversite interaktif ortamda öğrencilerine anket düzenleyip, süreci öğrencilerin ve toplumun istediği halde yürütürken; Eskişehir’ deki üniversitelerin yalnızca kendi aldıkları kararları uygulatma diktesi ne derece uygun dur? Ankara, Afyon, İzmir üzere vilayetlerdeki üniversiteler YÖK’ ün hibrit eğitim modelini uygulamaya geçirmişken; Eskişehir’de ki üniversiteler hijyenik bir ortam sağlayamayacaklarını bildikleri için mi bu türlü bir karar aldılar?” diye sordu.
Ensonhaber
