Tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de sıhhat çalışanları, çoğunlukla sıkıntı koşullar altında, hayatlarını tehlikeye atarak, bazen de sevdiklerinden kendilerini soyutlamak zorunda kalarak, koronavirüs salgını ile en ön saflarda uğraş ediyor.
ELLERİNE KINA YAKTILAR
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastanesi dahiliye ağır bakım servisi çalışanları da özveriyle misyonlarını sürdürüyor.
PAÜ İç Hastalıkları Ana Bilim Kısmı Dr. Öğretim Üyesi İsmail Hakkı Akbudak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgının ülkede görülmeye başladığı andan itibaren hastalarını iyileştirmek için gayret gösterdiklerini belirtti.
Salgın ile çaba sırasında acı vakalara tanıklık ettiklerini lisana getiren Akbudak, geçtiğimiz günlerde ise 100 yaşındaki bir hastayı alkışlarla olağan servise uğurladıklarını söyledi.
ANNEM “BU DA BİR SAVAŞ, KINANI YAKALIM” DEDİ
Sıhhat çalışanlarının koronavirüsle uğraşının devam edeceğini anlatan Akbudak, şöyle konuştu:
“Annem bir gün bana ‘Oğlum askere giderken kınanı yaktık. Bu da bir savaş, kınanı yakalım.’ diyerek ellerime kına yakıp hastaneye o denli uğurladı. Biz hastanede dualarla gayret ettik. Kınalı eller güya zırhım olmuştu ve beni çok motive etmişti. Kınayı gören takım arkadaşlarım ‘Hocam kına nedir, savaşa mı gidiyoruz?’ diye söylemişti. Benim için bu da bir savaş. Bu türlü düşünürsek daha çok motive olacağına inanan grubum de benden etkilenerek ağır bakıma kına yakıp geldiler.”
“KINALI ELLER” GRUBU
Akbudak, hastanedeki takımına “kınalı eller” ismini verdiklerini söyledi.
Gruptaki herkesin ellerinin kınalı olduğuna değinen Akbudak, “Personelim ‘Artık biz de kına yakalım.’ dediler. Biz bu yola baş koyduk. Tıpkı savaş ve hayatın yeni bir periyodu üzere. Öteki hastalar için bu biçimde çaba edersek muvaffakiyet elde edebileceğimize inanıyorum. Annem memlekete döndü. Artık eşim kınamı yakıp beni hastaneye uğurluyor.” diye konuştu.
Virüsle çabada herkese misyon düştüğünü tabir eden Akbudak, ağır bakımın, kurallara uymayan beşerlerle dolu olduğunu kelamlarına ekledi.
Ensonhaber
