Almanya’da seçimlere sadece 2 gün kalmışken, 16 yıldır ülkeyi yöneten ve aday olmayacağını açıklayan Başbakan Angela Merkel sonrası periyot için yarışacak 2 siyasetçi, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Lideri Armin Laschet, Toplumsal Demokrat Partili (SPD) Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Olaf Scholz ile Yeşiller Eş Lideri Annalena Baerbock, ülkenin geleceğini şekillendirecek planlarını ortaya koydu.
TÜRK DOSTU ARMİN, MERKEL’İN VİZYONUNU SÜRDÜRECEK
Merkel’in 2018’in sonunda CDU genel başkanlığı devrettiği Annegret Kramp-Karrenabauer’in partiyi toparlayamamasının akabinde 2019’un ocak ayında parti liderliğine seçilen Armin Laschet’in şansölye seçilmesi durumunda Başbakan Merkel’in siyasetini devam ettirmesi bekleniyor.
LASCHET’İN VAATLERİ
Parti içinde ve dışında farklı kümeleri bir ortaya getirebilen ve uzlaşmacı bir profil çizen Laschet, CDU’nun Hristiyan Toplumsal Birlik Partisi (CSU) ile hazırladığı seçim beyannamesinin yanı sıra iktidara geldiğinde 100 gün içinde gerçekleştirmeyi planladığı 6 unsurluk bir programı kamuoyuyla paylaştı.
Çocuk parasını yükselteceğini ve 6 bin avroya kadar çocuk bakım masraflarını gelir vergisinden düşüreceğini vadeden Laschet, güvenlik konusunda da kamuya açık meydanlarda yılda bin kamera yerleştirilmesini, polis ve başka güvenlik güçlerine karşı yapılan taarruzlara en az 6 ay mahpus cezası verilmesini ve stratejiler geliştirecek ulusal güvenlik kurulunu oluşturmak istediğini açıkladı.
2017’den beri Kuzey-Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı olarak vazife yapan 60 yaşındaki Laschet, bürokrasiyi azaltma ve karbondioksit salınımı düşürecek yatırımlara vergi kolaylığı getirileceği vaadinde bulundu.
Laschet başbakan olduğunda vergilerin artırılmayacağı kelamını de verdi.
Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin seçim beyannamesinde, seçim kampanyasındaki tartışmalarda çok fazla yer almayan dış siyaset hususlarında izlenecek siyasete da yer verildi.
Avrupa’nın ekonomik olarak en güçlü ülkesi olan Almanya’nın dış ve güvenlik bahislerinde öncü rol oynamasını isteyen CDU/CSU, AB’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun daimi üyesi olması talep ediliyor.
CDU/CSU global yarışta AB’yi daha güçlü hale getirmeyi hedefliyor.
Laschet’in liderliğindeki CDU/CSU hükümetinde AB’nin iltica ve göç siyasetini değiştirmek ve Avrupa’nın dış hudutlarını daha fazla korunması gerektiğini savunuyor.
Alman ordusunun güçlenmesi istenen seçim beyannamesinde ordunun silahlı insansız araçlarıyla güçlendirilmesi isteniyor.
OLAF SCHOLZ’UN VAATLERİ
Birinci Merkel hükümetinde 2007-2009 yıllarında Çalışma ve Toplumsal İşler Bakanı olan, 2011-2018 yıllarında Hamburg Eyalet Başbakanlık vazifesini üstlenen, 2018’den bu yana da 4. Merkel hükümetinde Maliye Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı misyonunu yürüten SPD’nin başbakan adayı Olaf Scholz, seçim kampanyasında ve televizyonlardaki sakin halleriyle dikkati çekti.
Partide 2019’da genel başkanlık yarışını Sakia Esken ve Norbert Walter-Borjans’a karşı kaybeden 63 yaşındaki Scholz, anketlerde en sevilen toplumsal demokrat siyasetçi çıktığı için 2020’de başbakan adayı gösterildi.
Karizmatik olmamakla ve heyecan verici konuşmalar yapamamakla eleştirilen Scholz, vergi adaleti getirmeyi vadederek yılda 500 bin avrodan fazla kazanan çiftler için gelir vergisini yüzde 3 artırmayı, varlık vergisini getirmeyi ve Avrupa Birliği seviyesinde finansal süreç vergisini yürürlüğe koymayı planlıyor.
Scholz, saat başına taban fiyatı 12 avroya yükseltilmek yılda en az 24 gün taşınabilir çalışmayı yasal hak olarak getirmek istiyor.
İklimin korunmasına ait 2040 yılına kadar elektriğin büsbütün yenilebilir güç kaynaklarından üretilmesi öngörülen SPD’nin seçim programında, Almanya’nın 2030 yılına kadar hidrojen teknolojilerinde pazar başkanı olması için önlemlerin alınması öngörülüyor.
AB’nin, memleketler arası krizlerin önlenmesinde, barış ve demokrasinin teşvik edilmesinde ve insan haklarının korunmasında öncü rol üstlenmesini isteyen Scholz’un partisi, ABD ile iklimin korunmasında, global sıhhat siyasetinde, ticarette ve güvenlik alanlarında bağlantıları ağırlaştırmayı planlıyor.
SPD, iç güvenlik alanında önleyici önlemleri uygulanmasını isterken silahlı insansız hava araçlarının ülke içinde yapılacak kapsamlı tartışmanın akabinde alınabileceğini savunuyor.
YEŞİLLER’İN ADAYI BAERBOCK’UN VAATLERİ
Yeşiller kamuoyu araştırmalarında, 2018’den beri yüksek oy oranı alması hasebiyle parti idaresi, birinci kere başbakan adayını belirlemeye karar verdi.
Böylece başbakan adayı gösterilen 40 yaşındaki Annalena Baerbock, partinin birinci başbakan adayı ve Merkel’den sonra ikinci defa bu vazife için aday gösterilen ikinci bayan olarak tarihe geçti.
Başbakan adaylarının en genci olan Baerbock, 2018’de partisinin eş lideri seçilmesinden evvel kamuoyu tarafından pek tanınmayan bir isimdi.
Gençliğinde trambolin cimnastik sporunu icra ederek bu branşta 3 defa Almanya üçüncüsü olan ve 2013’ten beri Federal Mecliste yer alan Baerbock, aday gösterildikten sonra milletvekilliği maaşının yanında elde ettiği ek gelirini meclise bildirmemesinin, öz geçmişinde yanlış bilgilerin yer aldığının ve kitabında intihal yaptığının ortaya çıkmasının akabinde kamuoyunda takviye kaybetti.
Baerbock ve partisi seçim beyannamesinde en uzun kısmını iklimin ve etrafın korunmasına ayırdı.
Seçim beyannamesinde acil bir iklim müdafaa programını ortaya koymayı hedefleyen Yeşiller, bu programın temelini Paris İklim Mutabakatı ve Dünya İklim Konseyi’nin raporunun oluşturmasını istiyor.
Kömür gücünün üretiminden 2030’a kadar çıkmak isteyen Yeşiller, dört yıl içinde 1,5 milyon çatının güneş panelleri ile kaplanmasını hedefliyor.
Yeşiller etraf kirliğini ve kaynak tüketimine daha yüksek vergiler getirmek için vergi sistemini yine düzenlemek istiyor.
Yüksek gelirlilere gelir vergisini artırmayı vadeden Yeşiller, 200 bin avro kazanan evli çiftlerden yüzde 45, 500 bin avronun üzerinde kazananlardan da yüzde 48 gelir vergisi alınmasını talep ediyor. Bunun yanı sıra 2 milyon avrodan fazla varlığı olanlardan yüzde 1 oranında varlık vergisi alınması planlanıyor.
Dış siyasette AB kurumlarını güçlendirmek isteyen Yeşiller, AB’nin dış ve güvenlik siyasetinde Toplumsal Demokrat Parti üzere oy çokluğuyla kararların verilmesini istiyor.
İklim ve etrafa ziyan veren içeriklerin yer alması durumunda memleketler arası ticaret mutabakatların yapılmasına karşı çıkan Yeşiller, NATO ile Rusya ortasındaki diyaloğun yine başlatılmasını talep ediyor.
NATO’nun gayrisafi ulusal hasılanın yüzde 2’si kadar savunma harcaması maksadını reddeden Yeşiller, NATO’yu stratejik olarak tekrar konumlandırmayı hedefliyor.
Ensonhaber
