Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz’deki sondajda 320 milyar metreküp doğalgaz rezervinin keşfedildiğini açıklamıştı.
Fatih sondaj gemisinin çalışmaları ve bundan sonraki süreçte yaşanacak gelişmelerle ilgili, Güç ve Alışılmış Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TRT Haber canlı yayınında merak edilenlerleri cevapladı.
Bakan Dönmez, çıkarılacak doğalgazın geriye dönük hesaplandığında kıymetinin 65 milyar dolar olacağını söyledi.
Fatih Dönmez ayrıyeten, yeni kaynak bulunamasa bile 7-8 yıllık gaz gereksiniminin karşılanacağını da kelamlarına ekledi.
Bakan Dönmez’in açıklamalarından satır başları şu formda:
“2004’TEN BERİ KARADENİZ’DE 6 TANE DERİN DENİZ SONDAJI YAPTIK”
“14 ay evvel bu bölgede sismik araştırma çalışmalarına başladık. Yerin röntgenini çekiyoruz. Sonra da uzmanlarımız burada kıymetlendirme yapıyorlar. Potansiyel bölgeler belirlendikten sonra da arkadaşlarımız buraya sondaj yapılması tavsiyesinde bulundu.
2100 metre civarında bir deniz derinliği var bu bölgede. 1400 metrelik kazından sonra 2 adet gaz akışları gelmeye başladı. Teknik takım bunları test etti. Basınç okumaları yapıldı. Ve biz bölgede gaz olduğu kararına vardık.
Hasretle beklediğimiz mevzuyu Sayın Cumhurbaşkanımıza söyledik. Bugün de müjdeli haberi Cumhurbaşkanımızın ağzından duyduk
2004’ten beri Karadeniz’de yabancı şirketlerle birlikte 6 tane derin deniz sondajı yaptık.
Potansiyeli en yüksek bölgede birinci sondajımızı yaptık. Farklı alanlarda da sismik çalışmalarımızı yapacağız. Bize yakın alanlarda keşifler oldu lakin ölçü düşüktü. Gayemiz açıklanan sayının üst istikametli revizesi.
7-8 YILLIK GEREKSINIMI KARŞILIYOR, BEDELI 65 MİLYAR DOLAR
Yeni kaynak bulamazsak bile bu gaz 7-8 yıllık gereksinimi karşılar. Gaz ve petrol fiyatlarını bilmeden geleceğe dönük bir iddia güç olacaktır.
Geriye dönük hesaplandığında gazın bedeli 65 milyar dolar. Vatandaşların kullanacağı doğalgaz, ithal ettiğimiz gaza nazaran daha ekonomik olacak.
Bundan sonraki işlerimiz, sondaj ve sismik faaliyetlerimizi kendi imkanlarımızla yapacağız.
“İŞLETME TÜRK,YE PETROLLERİ TARAFINDAN YAPILACAK”
Boru çizgisini ihale adabıyla yapabiliriz. İşletme, Türkiye Petrolleri tarafından yürütülecek. Kaynaktan konuttaki ocağa kadar yerli ve ulusal imkanlarla bu süreci yönetecek güce sahibiz.
81 vilayetimizde doğalgaz kullanıyoruz. Dünyada bu biçimde şebeke genişleten diğer bir ülke yok. Birçok malzemeyi yerli sanayi üzerinden yürütüyoruz.
Doğalgaz ve petrole 40 milyar dolar düzeyinde fiyat ödüyoruz. Bunları azaltacağız ve cari açıkta müspet katkı sağlayacağız.
DOĞU AKDENİZ’DEKİ SON DURUM
2012 yılında kıta sahanlığımızı Birleşmiş Milletler’e bildirdik. Kıta sahanlığı ne demek; ana karada yer alan ülkenin deniz altında yer alan uzantısıdır. Bunu sonlandıracak şey nedir karşı kıyıdaki ülke.
Kendi kıta sahanlığımızın dışında KKTC’den aldığımız ruhsat alanlarımız var. Onlarla yaptığımız mutabakat gereği, Türkiye Petrolleri bu alanlarda petrol araması yapabilir. Güney Kıbrıs Rum Idaresi ise, kendi münhasır ekonomik bölgesini duyuru etti. GKRY’de ruhsat alanlarında hem Türkiye ile hem de KKTC ile vakit zaman çatışıyor. Orantısız olarak, yerleşik ülkeymiş üzere davranarak memleketler arası hukuka ters olarak davranıyorlar.
Biz Rum idaresinin ne dediğine bakmaksızın hakkımız olan yerlerde aramalarımızı yapıyoruz.
Yunanistan da kendi kendine bir deniz yetki alanı belirleyerek çalışma yürütmek istiyor. Meis Adası bize 2 km uzaklıkta, Yunanistan ana karasına ise 580 kilometre arada.
Fransa bu süreçte başından sonuna kadar Yunanistan’ın yanında yer alıyor.
Dünyadaki örnekler bizim tezimizi dayanaklar mahiyette.
“AKDENİZ’DE EN FAZLA UZUN KIYISI OLAN ÜLKELERDEN BİRİYİZ”
Bizim güneydeki kıyı uzunluğumuz yaklaşık 1750 kilometre. Akdeniz’de en fazla uzun kıyısı olan ülkelerden birisiyiz. Menfaat birliği yaparak Türkiye’yi oyun dışına tutma anlayışı var. Milletimizin duası ve takviyesiyle geri adım atmadık. Sonuna kadar haklıyız. Diyaloğa açığız lakin kendi yetki alanımızı kimseyle paylaşmayız.
Yunanistan, Mısır ile gitti mutabakat yaptı. Haklı gözükmeye çalışıyorlar. Türkiye’de buna ‘evet’ diyecek bir idare ve önder yok.
Son yıllarda Mavi Vatan kavramı gelişti. Bu sularda bizim hukuka saygılı olarak egemenlik hakkımız var.
Ensonhaber
