Etraf şuuru ve halk sıhhati alanındaki çalışmalarıyla tanınan 70 yaşındaki Prof. Dr. Orhan Kural, koronavirüs nedeniyle 28 Kasım’da kaldırıldığı 9 Aralık’tan beri de ağır bakım ünitesinde tedavi gördüğü Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
Yaşarken vasiyetini görüntü kaydına alan Kural, cenazesine kürk giyen ve avlananların katılmasını istemediğini belirterek, kadavra olmak istediğini söyledi.
“LÜTFEN UĞRAŞLI İNSANLARI ENGELLEMEYİN”
Kural, vasiyetini şu sözlerle anlattı:
“Merhaba. Bunu dinliyorsanız, ben bu hayatta değilim artık. Yaşarken bu görüntüyü çektim. Bugüne kadar insanları üzdümse özür dilerim. Vatandaşlık vazifemi yapmaya çalıştım. Sizlere daha iyi bir dünya bırakmaya çalıştım. Çocuklarınızın daha iyi yaşamasına çalıştım. Adaletli, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için elimden geleni yapmaya çalıştım. Bu ortada bilhassa beni çok üzen Cengiz Kuzu’yu hiçbir vakit affetmedim. Burada da açıklamak istiyorum. Lütfen uğraşlı insanları engellemeyin. Onların hevesini kırmayın. Cengiz Kuzu’nun yaptığı üzere. Vasiyetimi hazırladım çok muntazam bir biçimde. Resmiyete koydum. En kıymetli isteklerimden biri kamu faydasına bu kadar çalışarak oluşturduğum Türkiye Gezginler Derneği’nin yaşaması. Kurduğum Seyahat Konutu’nun devam etmesi. Bir beton yığını iken onu tarihi konut haline getirdiğim Ahırkapı’daki binamızın işlevine devam etmesi, konsolosluk olarak hizmet vermesi bakımından. Birebir vakitte tek ağaçla alıp, koru haline getirdiğim Fener köyündeki çiftliğin de devam etmesi tarafında kızımdan istekte bulundum. Ayrıyeten yazılı olarak bildirdim. Bu ortada vasiyetimde yazdım. 9 yılı kısım lideri olarak 44 yıl İTÜ Maden Mühendisliği Kısmı’nda hizmet verdim. Bu öğrencilerimi çok sevdim. Onlarla ortak çalıştım. Onlara bir burs imkanı sağlıyorum. Orhan Kural bursu yapılacaktır. Bu bahiste Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı’na belirli bir para bıraktım.
“CENAZEME MUTLAKA KÜRK GİYENLER VE AKTİF AVCILAR GELMESİNLER”
Gelelim son olarak cenazeme. Annem, babam ve kardeşimin yattığı hazır olan Zincirlikuyu’daki mezarıma kaldırılacağım. Cenazenin Zincirlikuyu Camii’nden yapılmasını istiyorum. Zira öbür mescitlerde trafik sıkışıklığı oluyor. Orası daha rahat park bakımından. Benim cenazeme katiyen kürk giyenler, bilmiyorum yaz mı olacak, kış mı olacak fakat.. Ve aktif avcılar gelmesinler, istemiyorum katiyen. Bilhassa hayvan ticareti yapanlar gelmesinler. Bir tane bile cenazemde canlı çiçek istemiyorum. Belediye liderleri dahil yollamasınlar. Onun yerine eğitim kurumlarına bağışta bulunsunlar. ÇEKÜL Vakfı aracılığıyla ağaç diktirirlerse daha da sevinirim. Benim sembolüm hayatım boyunca kitaplarımın dışında tahta kediler oldu. Onları da beraberinizde getirirseniz renklilik katarsınız cenazeme. Şayet size armağan ettimse lütfen beraberinizde getirin.
“ORGANLARIMI HEM KADAVRA OLARAK HEM DE KULLANILMASI İÇİN ARMAĞAN EDİYORUM”
Mümkün olacak mı bilmiyorum vasiyetimde de yazdım şayet mümkünse organlarımı hem kadavra olarak hem de kullanılması için armağan ediyorum. Bu yazılı olarak bildirildi. Zira yazılı olması gerekiyor. En çok merak ettiğim şey ebediyen gerimden ne yazılacak. Basın ne yazacak. Beşerler ne konuşacaklar diye daima merak ettim. Herhalde şu anda o yapılıyordur diye düşünüyorum. Sizlere sağlıklı, birçok keyifli coğrafyalarda uyanabileceğiniz, muvaffakiyet dolu bir dünya diliyorum. Sevgiyle kalın. “
Ensonhaber
