Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın, Oruç Reis araştırma gemisinin, Doğu Akdeniz’deki araştırma faaliyetine ait yaptığı açıklama hakkındaki soruya yazılı karşılık verdi.
Sözcü Aksoy, Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’de devam eden hidrokarbon faaliyetleri çerçevesinde Oruç Reis araştırma gemisinin, 21 Temmuz’dan itibaren, Doğu Akdeniz’de yeni bir sismik araştırma faaliyetinde bulunacağının, ilgili makamlarca yayınlanan bir NAVTEX (Denizcilere Duyuru) ile kamuoyuna duyurulduğunu hatırlattı.
Geminin araştırma yapacağı deniz alanının, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e (BM) bildirdiği kıta sahanlığı hudutları ve 2012’de Türk hükümeti tarafından Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) verilen ruhsat alanları içinde olduğunu vurgulayan Aksoy, şöyle devam etti:
“YUNANİSTAN’IN MAKSİMALİST KITA SAHANLIĞI TEZI…”
“Söz konusu sahanın bir kısmında Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemimiz esasen geçmiş yıllarda faaliyette bulunmuştu. Hal bu türlü olmasına karşın, Yunanistan bu araştırma faaliyetimize itiraz ederek, araştırma alanının kendi kıta sahanlığında olduğunu tez etmiştir. Yunanistan bu tezini başta Meis olmak üzere kendi ana karasından uzaktaki adalarının varlığına dayandırmaktadır. Yunanistan’ın bu maksimalist kıta sahanlığı savı memleketler arası hukuka, içtihada ve duruşma kararlarına alışılmamıştır.”
“İDDİALARI REDDEDİYORUZ”
Aksoy, yüz ölçümü 10 kilometrekare olan, Anadolu’ya 2 kilometre, Yunan ana karasına ise 580 kilometre uzaklıkta olan bir adanın 40 bin kilometrekare genişliğinde kıta sahanlığı alanı yaratmasının, rasyonel ve memleketler arası hukuka uygun bir tez olmadığının altını çizerek, “Bu nedenle, Yunanistan’ın bu argümanlarını reddediyoruz.” sözünü kullandı.
Sözcü Aksoy, “Türkiye, bugüne kadar çeşitli vesilelerle her seviyede lisana getirdiği üzere Yunanistan’a diyalog davetlerini yinelemekle birlikte, memleketler arası hukuktan kaynaklanan yasal hak ve çıkarlarını müdafaa etmeye devam edecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Ensonhaber
