Türkiye’nin ihracatında ve ithalatında birinci sıralarda yer alan İtalya’nın, yalnızca ticarette değil, karşılıklı ve başta Kuzey Afrika olmak üzere öteki ülkelerdeki yatırım ve projelerde de Türkiye ile stratejik ortak olabileceği belirtiliyor.
Türkiye, İtalya ile epeyce istikrarlı bir ticaret yapısına sahip olurken, 20 milyar dolara yaklaşan iki ülke ortasındaki ticaret hacminin, kısa müddette 30 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor.
“HER İKİ ÜLKEDE DE KOBİ’LER ÖNEMLİ”
UniCredit İcra Şurası Üyesi Giuseppe Scognamiglio, iki ülkenin üretim sistemleri özelliklerinin benzeri gelişme düzeyine sahip olduğunu söz ederek, “Her iki ülkede de KOBİ’ler, iktisatların bir desteği ve hakikat bir GSYH’nin kapsayıcı dağılımını garanti altına almak için kilit kıymete sahip.” dedi.
İtalyan ve Türk hükümetlerinin, Türkiye’nin AB’ye entegrasyon sürecini yine başlatmak için “ortak” olması gerektiğini belirten Scognamiglio, “Bu ortada, ticaretimizi artırmak ve karşılıklı yatırımlarımızı harekete geçirmek için her şeyden evvel bürokrasi ve yavaş prosedürler açısından var olan tüm pürüzleri kaldırmak kıymetli olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“HER İKİ ÜLKE DE SIHHAT SİSTEMLERİ GÜÇ YAHUT FİNANS KADAR STRATEJİK”
Scognamiglio, tüm ülkeler üzere İtalya ve Türkiye’nin de sıhhat sistemlerinin güç yahut finans kadar stratejik olduğunu fark ettiklerini aktararak, “Hastanelere ve bilhassa bölgeye yayılmış bir tabip ağına daha fazla yatırım yapmalıyız. İki ülkenin kimi temel tıbbi eserleri de üretmesi gerekiyor.” dedi.
“İKİ ÜLKENİN ÇIKARLARI KUZEY AFRİKA’DA REKABET İÇİNDE DEĞİL”
Giuseppe Scognamiglio, Kuzey Afrika’da Türkiye ve İtalya’nın iş birliği yapmasına ait şunları kaydetti:
“İki ülkenin çıkarları Kuzey Afrika’da rekabet içinde değil. Stratejilerimiz ortak. Taktiklerimize uymak için daha fazla uğraş sarf etmeliyiz ve faaliyetlerimizi karşılıklı uğraşlarla yönlendirmeliyiz. Orta Doğu’da, Akdeniz’de, Avrupa’da daha yaygın teşebbüsler görmek isterim. Şirketlerimizi üçüncü ülkelerde birlikte yatırım yapmaya teşvik etmeliyiz. Ancak bunu yalnızca özel teşebbüslere bırakamayız. Örneğin, mali araçlarla İtalya-Türkiye iştirakini teşvik etmeliyiz.”
“İTALYAN ŞİRKETLERİ, TÜRKİYE PAZARINA YÜKSEK SEVİYEDE İNANÇ DUYUYOR”
İtalyan akademisyen Valeria Giannotta da İtalya ve Türkiye’nin ekonomik olarak tamamlayıcılıklara dayanan sağlam bir stratejik iştiraki bulunduğunu kaydetti.
İki ülke ortasındaki ticaret hacminin 20 milyar dolar civarında olduğunu ve önümüzdeki devirde 30 milyara çıkarmak için karşılıklı istek bulunduğunu tabir eden Giannotta, Türkiye’de faaliyet gösteren 1.400’den fazla İtalyan şirketi olduğunu, bu şirketlerin Türkiye pazarına yüksek seviyede inanç duyduğunu söyledi.
Giannotta, “Diğer yandan, İtalya’da artan sayıda Türk yatırımına şahit oluyoruz. Birebir vakitte ekonomik tamamlayıcılık, KOBİ’lerin değerli bir rol oynadığı her iki ülkenin birebir ekonomik yapısına dayanır.” dedi.
“İKİ ÜLKE, BİREBİR ZORLUKLAR VE FIRSATLARLA KARŞI KARŞIYA”
Türkiye ve İtalya’nın “açık” iktisada sahip ve direkt yabancı yatırımlara bağımlı olduğunu belirten Giannotta, “İki ülke, birebir zorluklar ve fırsatlarla karşı karşıya. Koronavirüs krizinde, içe dönük ve müdafaacı davranışların karşılığının olmadığı anlaşıldı. Hasebiyle yapan bir yaklaşımın, global tedarik zinciri içinde iş birliği ve karşılıklı bütünleşmeyi güçlendirmekten geçtiği ortaya çıktı.” halinde konuştu.
“AVRUPA İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN GÜNCELLENMESİ ZORUNLU”
Valeria Giannotta, Türkiye ile İtalya ortasındaki mevcut sağlam paydaşlığın, üçüncü ülkelerde ve ortak ilgi alanlarındaki coğrafik bölgelerde bir pilot misyonu gördüğünü söz ederek, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin Afrika ve Kuzey Afrika üzere tarihî varlığının yanı sıra Orta Doğu ve Asya üzere üçüncü ülkelerde de işleyen birkaç ortak teşebbüsüne şahit oluyoruz. Türkiye ve İtalya’nın yatırım yapabileceği stratejik dallar var. Örneğin, altyapı, ulaşım, güç, her iki ülkenin de tecrübeye sahip olduğu ve daha fazla yatırım için geniş marjlarının olduğu kilit alanlar. Etiyopya’da ve başka birtakım Afrika ülkelerindeki demir yolu inşaatı somut başarılı örneklerden. Karşılıklı ticareti daha da güçlendirmek için, üçüncü ülkelerdeki ortak faaliyetler açısından da her iki aktör için hayati değere sahip birtakım kilit kesimleri hala dışlayan Avrupa ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi zaruridir.”
Ensonhaber
