Belçika’da öğretmenlik yapan Selim Lale, göz tedavisi için Türkiye’ye geldi.
Beylikdüzü’ndeki bir hastaneye giden Lale, daha evvel de alışveriş yaptığı gözlükçüye gitti.
GÖZLÜKÇÜ 22 BİN LİRA İSTEDİ, PAZARLIKLA 8 BİN LİRAYA DÜŞÜRDÜ
Teze nazaran gözlükçü, kendisine istediği gözlük camlarının yaklaşık 22 bin lira tuttuğunu ve kendisiyle samimiyeti olduğu için 8 bin 500 liraya verebileceğini söyledi.
2 BİN TL KAPORA BIRAKTI
Lale, gözlük için 2 bin lira kapora bıraktıktan sonra araştırma yaptı ve gözlük camlarının değerli olduğunu da düşündüğü için vazgeçti.
SATIN ALMAKTAN VAZGEÇTİ, PARASINI ALAMADI
Camları satın aldığı gözlükçüyle alışverişten 2 saat sonra konuşan Lale’ye teze nazaran siparişin verildiği gerekçesiyle kaparo iadesinin mümkün olmadığı söylenerek, alışverişin geri kalan kısmı olan 6 bin 500 liranın da yatırılması gerektiği söylendi.
Gözlükçüde beklediğinin çok üstünde fiyatlar çıktığı için satıcıdan düşünmek için vakit istediğini söyleyen Lale, “22 bin lira tutuyor dedi gözlükçü birinci başta. Gözlüğün mavi ışık özelliği var, bir de gün ışığına çıktığımızda güneş gözlüğü olduğunu söyledi. Daha sonra tekrar doktora gittim, 1 saat evvel bana gözümün çok bozuk olduğunu söyleyen tabip hasarın olmadığını söyledi.” dedi.
“KAPORADAN VAZGEÇTİM, KALAN PARAYI DA İSTEDİLER”
Sipariş verdikten 2 saat sonra gözlükçüyü sipariş iptali için aradığını ve ulaşamayınca bildiri gönderdiğini belirten Lale, şöyle devam etti:
“Kendisine ileti attım, daha ucuz bir gözlük istediğimi söyledim lakin onlar bana siparişten caymanın mümkün olmadığını belirtti. Kanıt olsun diye mail adresine de mail gönderdim alışverişten vazgeçtiğimi tabir etmek için. Onlar ise bana bir ekip kanunları temel alarak bu alışverişten vazgeçemeyeceğimi söylediler. Kaporadan vazgeçtim, kalan ölçü olan 6 bin 500 lirayı da ödemem gerektiğini tabir ettiler.
“ŞİKAYETÇİ OLDUM”
Gerekli yerlere başvurdum, onlara da söyledim bu zahmet büyümesin diye. Onlar da gerekli hukuksal süreci başlatabileceğimi söyledi. Kendilerinin bu parayı bana geri vermeyeceklerini söylediler. Biz ülkesini, vatanını seven beşerler olarak kendi vatanımızdaki insanlara güvenemezsek bizim dışarıdaki yerlerden şikayet etme hakkımız yoktur. Evvela bizim yaşadığımız bölgeden emin olmamız gerekir ki öteki yerlerden şikayetçi olalım. Evvel kendimizi düzeltmemiz gerekir.”
Ensonhaber
