Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaşayan 31 yaşındaki S.Y., 13 yaşında rahatsızlanınca ailesi tarafından hastaneye götürüldü.
Burada yapılan denetiminde S.Y.’nin vajinasının ve rahminin olmadığı tespit edildi.
TEDAVİ İÇİN İSTANBUL’A GİTTİ
Mayer Rokitansky Küster Hauser (MRKH) sendromu olarak isimlendirilen hastalığın tedavisi için ailesi tarafından bölgede bulunan bütün hastanelere götürülen S.Y., tahlil olmayınca yanında çalıştığı tabibin tavsiyesiyle İstanbul’daki doktora tedavi için gitti.
AMELİYAT BAŞARISIZ OLDU
2009 yılında yapılan ameliyatı başarısız geçince S.Y. büyük keder yaşadı. Araştırmalar yapan S.Y. yıllardır yaşadığı sorunun diğer ameliyat ile giderilebileceğini öğrenince yine umutlandı.
Ameliyat için maddi gücü olmadığını söyleyen S.Y., hayırseverlerden yardım istiyor. Her kadın gibi evlenip çocuk sahibi olmak istediğini anlatan S.Y., hastalığı yüzünden bütün hayallerinin yarım kaldığını söyledi.
“SAĞLIĞIMA KAVUŞMAK İSTİYORUM”
S.Y., 13 yaşında rahatsızlandığını ve sancıları artınca doktora götürüldüğünü lisana getirerek, “Gitmediğim hiçbir yer kalmadı. Sonra bir hekimin yanında işe başladım. Beni İstanbul’a bir doktora gönderdi. Tabip muayene ettiğinde ‘Rahmin yok, vajinan yok’ dedi. Hayal kırıklığına uğradım. Ümitsizliğe kapıldım. Hekimler bana bir deva buldu. Bir ameliyat oldum İstanbul’da. Ameliyatım başarısız geçti. Psikolojim bozulmaya başladı. İnternetten araştırdım. Ünsal hocamız var. Bu çeşit ameliyatları yapıyor. Ben tekrardan ameliyat olmak istiyorum. Sıhhatime kavuşmak istiyorum. Allah isteği için bana yardım edin. Benim de hayallerim var. Lütfen sesime ses verin” diye konuştu.
“KENDİMİ ÇOK YALNIZ HİSSEDİYORUM”
Türkiye’de bu ameliyatı yapan yalnızca 2 tabip olduğunu ve artık yuva kurmak istediğini anlatan S.Y., “Çocuk sahibi olmak istiyorum. Kâfi ki sıhhatime kavuşayım. Ben bir şey istemiyorum. Kendimi çok yalnız hissediyorum. Her gün hayal kırıklığına uğruyorum. Arkadaşlarımın yanına gidemiyorum. Daima onlara özeniyorum. Benim de bir yuvam olsun. Ben de keyifli olmak istiyorum. Çocukları görüyorum, özeniyorum. Ben rahatsız oluyorum artık.” dedi.
“GEBE KALMA BAHTLARI AZ DA OLSA VAR”
Dicle Üniversitesi Hastaneleri Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Nurullah Peker, hastalıkla ilgili şunları söyledi:
“Hastalık, bebek anne karnındayken embriyolojik devirde, annede birtakım rahatsızlıklar, kullandığı birtakım ilaçlar ve birtakım genetik durumlar sonucunda oluşan bir hastalık olmakla birlikte birçok hastada hastalığın nedeni tam olarak bilinememektedir. Bilhassa ergenlik devrine gelmiş bir kız çocuğunda ‘sekonder seks karakterleri’ dediğimiz göğüs gelişimi, ‘pubik ve aksiller kıllanma’ olmasına karşın adet görmemesi durumunda teşhis almaktadırlar. Bu hastalığı toplumda, 4 bin ile 5 bin kız çocuğundan birinde görülmektedir. Bu hastalara teşhis koyulmasının akabinde hastalığın tedavisinde, bilhassa evlenme çağına gelindiğinde birtakım cerrahi süreçler yapmaktayız.
Bu cerrahi düzeltme süreçleri, döl yatağı dediğimiz bir vajan oluşturulması ya da şayet rahmi yoksa rahim nakli formunda olmaktadır. Cerrahi formüllerin birbirine üstünlükleri, avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Cerrahi tedavide hiçbir vakit yüzde 100 bir muvaffakiyet yoktur lakin kıymetli olan bu hastalarda olağan bir bağlantı yolunun oluşturulmasıdır. Bu hastaların hamile kalma talihleri, toplumdaki başka bayanlara oranla çok çok düşük olmakla birlikte belli tedavi yollarıyla az da olsa mevcuttur. Burada değerli olan şey, ergenlik çağına gelmiş bir kız çocuğu bilhassa 15 yaşından sonra şayet adet görmüyorsa anne ve babaların kesinlikle bir bayan doğum uzmanına göstermesi gerekmektedir.”
Ensonhaber
