Uygun Parti Genel Lideri Meral Akşener evvelki gün partisinin Küme Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın Kocaeli’nin Dilovası ilçesindeki kaçak çiftliğinin yıkımı sırasında manzara alırken darp edilen İHA Muhabiri Mustafa Uslu’ya yönelik akın ile ilgili soru üzerine, Lütfü Türkkan’ın gazeteciyi ve babasını arayarak özür dilediğini söyledi.
AKŞENER ‘İLGİLİ ARKADAŞIMIZ AİLEYİ ARADI’ DEMİŞTİ
Akşener, “Bununla ilgili tweet attı. İlgili kişi mahkemede” dedi. “Siz aileyi aradınız mı?” sorusu üzerine Akşener, “Ben niçin arayacağım aileyi kardeşim. Benimle ne alakası var? İlgili arkadaşımız aileyi aradı, babasını aradı, amcasını aradı, şahsını aradı. Dövdüğü sav ettiği kişi şuan itibariyle tutuklu” dedi.
İHA MUHABİRİ AKŞENER’İ YALANLADI: KİMSE ARADI
İHA muhabiri Mustafa Uslu ve baba Salim Uslu ise şimdi kendilerini kimsenin aramadığını söyleyerek, yapılan açıklamayı yalanladı. Açıklamalarda bulunan Uslu, “İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener Hanımefendi Lütfü Bey’in beni, babamı arayıp özür dilediğini söylemiş. Bunu kederle öğrendim. Zira Lütfü Beyefendi tarafından ne ben arandım, ne babam arandı. Ben bunu birinci gün de söylemiştim; Lütfü Beyefendi hastaneye 2 kişi yönlendirmiş ve hastanedeki şahıslar, ben onların samimiyetine de inanmıyorum artık, bana saldıran şahısların kendilerinden olmadığını, şahısları tanımadıklarını ve dışarıdan birileri olduklarını söylemişlerdi. Daha sonra ise bana saldıran şahıslardan bir adedinin Lütfü Bey’in yeğeni, bir adedinin sürücüsü, bir adedinin de çiftlik çalışanı olduğu ortaya çıktı. Ben, Lütfü Bey’in genel müdürü tarafından benden dilenen özrün, samimiyetine inanmıyorum. Büsbütün oraya ört pas etmeye geldiler. Daha sonra ise gerçek ortaya çıkınca kimse kimseyi aramadı. Birinci gün Lütfü Beyefendi amcamla görüşmüş. Burada bir yanlışlık var, onu düzeltmem gerekiyor. Babamla görüşmemiş, amcamla görüşmüş ve toplumsal medyasından paylaştığına nazaran de babamla görüştüğünü yazmış. Bizimle rastgele bir görüşme gerçekleştirmedi. Beni GÜZEL Parti’nin basınından birisi aradı. Geçmiş olsun dileklerini iletti. Onun da nitekim basın mensubu olduğu için benim uğradığım ataktan ıstırap duyduğunu düşünüyorum. Yoksa Lütfü Beyefendi ne beni aradı, ne babamı aradı. Rastgele bir şey yok” dedi.
“ÖMRÜMÜN SONUNA KADAR BUNUN İZİYLE YAŞAYACAĞIMI ÖĞRENDİM”
Bahsin takipçisi olacaklarını belirten Uslu, “Bu husus kapanmış değil. Zira yüzüme aldığım darbe sonucunda yanağımda açılan yarık bir müddet sonra geçecek ancak ben ömrümün sonuna kadar bunun iziyle yaşayacağımı öğrendim. Hayatımın sonuna kadar o günü hatırlatacak bir izle yaşayacağımı öğrendim. Tabiplere gideceğiz, diğer bir deva arayacağız. Lakin tabibin bana söylediği; ‘Ne yaparsak yapalım, nereye gidersen git, senin yüzünde iz kalacak’ dedi. Yani unutturamayacaklar, ben unutamayacağım o günü. Hala düşündüğüm vakit tüylerim diken diken oluyor. Geceleri iki gündür uyuyamıyorum ağrılarımdan ötürü. Gözümü kapattığım an, o anı tekrar yaşıyorum. İki gündür gözüme uyku girmedi. Bu saatten sonra esasen Lütfü beyefendiden yahut rastgele birisinden alacağım özrü ben samimi olarak bulmuyorum. Yapılan açıklamayı da bahtsız bir açıklama olarak buluyorum” diye konuştu.
İHA MUHABİRİNİN BABASI: BEN EVLADIMI O HALDE GÖRDÜM, CANIM YANDI
Adalete sığındıklarını vurgulayan baba Salim Uslu ise “Meral Hanım ve Lütfü Beyefendi; ‘Biz babasıyla konuştuk’ demişler. Ne hastanede, ne de konutta kimse beni aramadı. Sağ olsun ziyaretçilerimiz var. Onların da aramalarını beklerdik fakat yapmadılar. Biz şikayetçiyiz ve şikayetimizin de sonuna kadar ardındayız. Burası dağ başı değil, Türkiye Cumhuriyeti. Kimse kimseyi darp edemez. O denli güle güle, elini kolunu sallaya sallaya da gidemez. Biz aziz adalete sığınıyoruz. Kimse kimseden üstün değil. Vekil de olsa, millet de olsa herkes eşittir. Ben evladımı o halde gördüm, canım yandı. Ben kalp hastasıyım. Nasıl dayanacağım? Parayla satın alınır mı bu? Ben çocuğumun düğününü yapmak için canla, başla çalışacağım, kıt kanaat geçineceğim, sen benim çocuğumu darp ettireceksin. Ben kimseyle anlaşmadım. Birinci gün kardeşimle diyaloğa geçmişsiniz, o da gereken karşılığı vermiş. Biz adalete sığındık, mahkemeye verdik, dava edeceğiz. Sonuna kadar da takip edeceğiz” halinde konuştu.
Ensonhaber
