Burdur’un Yeşilova ilçesinde ‘Türkiye’nin Maldivleri’ olarak bilinen Salda Gölü’ne ilgi, ABD Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) Mars’taki Jezero Krateri ile benzeri bir mineral oluşumu ve jeolojik yapıya sahip olduğunu açıklamasının akabinde daha da arttı.
Bembeyaz kumsalı ve turkuaz renkli suyuyla son birkaç yıldır Türkiye’nin en kıymetli cazibe merkezleri ortasında yer alan ve geçen yıl pandemiye karşın 1 milyonun üzerinde ziyaretçiyi ağırlayan Salda Gölü’nde, yağışların mevsim normallerinin altında olması nedeniyle suyunda çekilme meydana geldi.
YÜRÜNEBİLECEK HALE GELDİ
Salda Gölü’nün Beyaz Adalar ve Halk Plajı kısmında suların 20-30 metre çekilmesinin akabinde küçük adacıklar ortaya çıktı.
Geçen günlerdeki yağmur ve kar yağışı da Salda Gölü’ne deva olmadı. Gölün Beyaz Adalar ve Halk Plajı kısmındaki çekilme görenlerin içini burktu.
Yaz aylarında vatandaşların serinlemek için suya girdiği kısımlarda oluşan adacıklar artık yürünebilecek hale geldi.
“BİRÇOK ETKEN ZİYAN VERİYOR”
Jeoloji Mühendisleri Odası Burdur Şubesi İdare Şurası Lider Yardımcısı Yüksek Jeoloji Mühendisi Servet Cevni, Salda Gölü’nün de Burdur Gölü’nün akıbetine uğrayabileceğini söyledi.
Salda Gölü’nün tektonik hareketlerle bugünkü halini alan bir göl olduğunu söyleyen Cevni, şöyle devam etti:
“Salda Gölü maalesef bölgemizdeki öteki göllerin çektiği ezayı çekmektedir. Kuruma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Salda Gölü’nü etkileyen birçok sebep var. Bununla ilgili geçen haziran ayında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği bir rapor oluşturdu. Bu rapora ben de katkı sundum. Raporda da belirtildiği üzere gölü besleyen su kaynaklarına yapılmış ve yapılacak olan insan tesiri, ziraî faaliyetler ve su kullanımları, yapılaşma ve turizm faaliyetleri üzere birçok etken Salda Gölü’ne ziyan vermekte.
“YAĞIŞLARDA MUAZZAM DÜŞÜŞ VAR”
Bütün bunlar yetmezmiş üzere son periyotta yağışlarda muazzam düşüklük kelam konusu. Bildiğiniz üzere Salda Gölü ile tıpkı havza üzerinde bulunan Salda Kayak Merkezi’miz var. Vatandaş gözüyle baktığınızda kayak merkezi lakin bizim tarafımızdan, uzman gözüyle baktığınızda aslında oraya yağan kar uzun vadede Salda Gölü’nü besleyen su kaynağı.
Salda Gölü’ne giden yer altı ve yer üstü sularını besleyen bir kaynak niteliğinde. Salda Kayak Merkezi’nde kâfi kar olmaması, dönemin açılamaması demek, önümüzdeki dönemde Salda Gölü’nün daha az besleneceği manasına geliyor. Salda Gölü ile ilgili tekraren ikaz yapıldı pek çok kurum ve kuruluş tarafından ancak yaşadığımız durumda önümüzdeki süreçte çok daha dikkatli olmamız gerektiği hakkında aslında bize bir ikaz.”
“BELLİ BİR İNSAN YÜKÜNÜ KALDIRABİLİR”
Salda Gölü ile ilgili olumlu şeyler de olduğunu da söyleyen Cevni, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından Beyaz Adalar kısmında plajın kullanılması, göle girilmesinin yasaklanması konusunda duyuruda bulunuldu. Biz bunu olumlu olarak görüyoruz. Birebir vakitte Burdur Valiliği ile Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ortak bir çalışma yapılıyor. Buna nazaran göldeki kıyı kenar çizgisinin kaldırabileceği insan potansiyeli, ziyaretçi potansiyeliyle ilgili içeriği hakkında pek bilgi sahibi olmasak da bu türlü bir çalışma kelam konusu.
Umuyoruz çok verimli bir çalışma olur, tespitler yerinde ve düzgün bir formda yapılır diye düşünüyorum. Zira gölün belirli bir insan yükünü kaldırabilecek bir potansiyeli var. Bildiğiniz üzere Salda Gölü’müz sakin, dışarıdan fazla beslenmesi olmayan, kapalı havza bir gölümüz, bu yüzden kimyasal bir kirlenmeyi çok rahatlıkla bertaraf edebilecek bir göl değil.
“EN DEĞERLİSİ KİRLETMEMEK”
O yüzden yapabileceğimiz en değerli şey kirletmemek aslında. Bu sürecin de buna olumlu katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde yağışların az olması nedeniyle bir problem yaşanacağı öngörülen bir şey, bununla bir arada insan odaklı ya da turizm odaklı kirlenmenin de artması süreci öngörülemez bir noktaya götürecek.
En azından önümüzdeki dönem için önemli tedbirler alınması gerektiği, meteoroloji istasyonlarından şimdiki bilgilerin alınıp önümüzdeki süreçte yağış rejiminin netleştirilmesi, yağışların geçen yıllara nazaran ortalamanın altında olduğunu biliyoruz lakin ne kadar altında olduğu net bir çalışma ile ortaya konulmadı şimdiye kadar. Bunun belirlenip ne derece önemli bir tedbir alınması gerektiğinin belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.”
“NET BİR ÇALIŞMA ORTAYA KONULAMIYOR”
Dünya çapında bir sorun olarak global ısınmanın kelam konusu olduğunu kaydeden Yüksek Jeoloji Mühendisi Servet Cevni, “Sıcaklıkların ülkemizin genelinde arttığı, ne şahsımızın kış, ne yazımızın yaz olduğu bir durum kelam konusu. Buharlaşma da doğal olarak artıyor. Fakat bu bahisle ilgili buharlaşmayla ilgili net bir çalışma ortaya konulamıyor. Bu çalışmaların ağırlaştırılması, tehlikenin daha somut hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
“GÖLÜMÜZDE OLUMLU BİR GİDİŞAT YOK”
Göller yöresindeki bütün göllerin kuruma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten Cevni, “Bazıları hali hazırda kurudu, bitti. Biraz daha fazla beslenen, biraz daha iyi korunan biraz daha yavaş süreci takip ediyor ancak şu an prestijiyle hiçbir gölümüzde olumlu bir gidişat yok maalesef.” diye konuştu.
Ensonhaber
