Koronavirüs hadiselerinin artmasıyla, bir dizi yeni karar alındı.
Koronavirüs önlemleri kapsamında kademeli olarak açılan okulların durumuyla ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Okullar eğitime yıl sonuna kadar online olarak devam edecek.” dedi.
Kararın akabinde servis fiyatını peşin ödeyen veliler ise paralarının iade edilmesini, pandemi periyodunda çalışamamaktan şikayet eden okul servisi şoförleri de takviye istiyor.
Bilhassa çocuklarını özel okullara yazdıran aileler, kayıt esansında servis fiyatlarını peşin verdiklerini belirterek, mağdur olduklarını tabir ediyor.
PEK ÇOK VELİ, FİYAT İADESİ ALAMIYOR
Çocuğu bir özel okulda 6’ncı sınıfa giden Özgür Özkan, “Özel okullar yeni kayıt devirlerinde yüzde 15-20 artırım yapmalarına karşın, uzaktan eğitime, almadığımız hizmetler için talep ettiğimiz indirimi ne yazık ki yapmadılar. Bunun dışında sene başında kayıt yaptırırken yönetmeliğe alışılmamış biçimde yemek, servis, kitap üzere fiyatları zarurî olarak sundular. Devir ortasında bir iade yapılmadı, sene sonunda yapılıp yapılmayacağı da aşikâr değil. Veliler de daima özel okulları finanse etmekten bıktı. Arkadaşlarımızın birden fazla 3 binle 5 bin lira ortası değişen sayılar ödedi. Birden fazla UKOME’nin belirlediği fiyatın üzerinde sayılar. Okul bir servis firmasıyla anlaşıyor ve bunlarla ilgili de pek çok veli iade alabilmiş değil. Velilerin hakem heyetine müracaatları devam ediyor.” tabirlerini kullandı.
“TÜKETİCİ HAKEM HEYETİNE BAŞVURDUK”
Çocuğu bir özel okulda lise ikinci sınıfa giden veli ise servis hizmeti almadığı için fiyat iadesi talep ettiğini tabir ederek, “Oğlumun kaydını yaptırırken, servisle de mutabakat yapmam söylenmişti. Bu muahedeyi görmeden tahsilat yapıldı. Bu duruma itiraz ettik. UKOME’nin açıkladığı fiyatlarla servisin bizden aldığı fiyat ortasında büyük bir fark vardı. Bu bahisle ilgili avukatlarım tarafından tüketici hakem heyetine dava açıldı ve kazandık. Lakin servis şirketi karar itiraz etmişti. 1 yıl sürdü bu dava ve haklı bulunduk. Servis şirketinden parayı aldık ama biliyorsunuz okullar yüz yüze eğitime orta verdi. 13 Mart’tan günümüze kadar yapılması gereken servis hizmeti çocuklara verilmiyor. Biz de servis firmasından parayı talep ettik fakat firma bu fiyatı ödemeyeceğini söyledi. Biz de tüketici hakem heyetine tekrar gitmek zorunda kaldık. Halbuki MEB ve başka özel okulların bağlı olduğu kurumlar, bu paraların ödenmesiyle ilgili karar almışlardı.” diye konuştu.
“BU BAHSİN MUHATABI SERVİSÇİ DEĞİL, ÖZEL OKUL VE ARACI FİRMALAR”
İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Lideri Hamza Öztürk de, “Devlet okullarında çok fazla vatandaşın, servisçiye ödediği bir para yok. Aslında tam bilakis servisçinin çalışıp da parasını almadığı birçok veli var lakin daha evvelki yıllarda olduğu üzere bu yılda özel okullarda yüz yüze eğitim, devlet okullarına göre daha evvelden başladı. Buralarda daha çok verilen paralar toplanmış. Tekrar mağdur olan vatandaşı özel okul ve hatta aracı firma paraları tam alsa bile ne vatandaşa geri ödüyor ne servisçiye. Onun içinde buradaki bu bahsin muhatabı servisçi değil, daha çok özel okullar ve aracı firmalar. Vatandaşlar geçen yıl olduğu üzere aldıkları hizmet kadar parayı ödemeli. Yahut devlet okullarında olduğu üzere taşıdıkları ayın parasını öderlerse o vakit problem esasen kökünden çözülür. Lakin devlet okullarında olduğu üzere özel okullarda olmuyor. Ekseriyetle taşımamış hatta başlanmamış bir yılın parasını peşin ödeme yoluna gittikleri için de burada daima kaybeden vatandaş ve öğrenci velisi oluyor.” formunda konuştu.
“VELİLER TAŞIMACALIK KONTRATLARINI OKUMADAN İMZALAMASIN”
Öztürk, velilerin nakliyecilik kontratlarını dikkatle okuyarak imzalamaları gerektiğini vurgulayarak, “Servisçiye yaptığı sefer hesaplanıp para ödenirken, özel okullar yahut aracı firmalar tarafından vatandaşın parasına gelince mahsuplaşalım üzere muğlak sözler kullanılıyor, ucu açık kelamlar veriliyor. Vatandaşlara alacaklarını almakta zorlanıyorlar birtakım firmalar sağlam, vatandaşın parasını her ne kadar ödüyorlarsa, ödemeyenler daha çoğunlukta. Kesinlikle yapılan nakliyat mukavelelerinde taşımadıkları müddetin parası geriye iade edilir kararını görerek imza atmalılar. Türk milleti olarak okuma alışkanlığımız yok. Okumadan atılan imzalar daha sonra bizlere öbür formda geri dönüyor onun için dikkatli olmak lazım. Bu hususlarda vatandaşın artık biraz daha bilinçlenmesi gerekiyor.” dedi.
“SERVİSÇİLER OLARAK DAYANAK BEKLİYORUZ”
Bu süreçte servisçilerin maddi külfet yaşadığını ve dayanak beklediğini de anlatan Öztürk, “Biliyorsunuz 13 Mart’tan bu yana bilhassa okul taşıyan esnafımız büsbütün kontağını kapattı. Türkiye’de iş kolu ne olursa olsun rastgele bir esnafa verilen 25 bin liralık ekonomik takviye paketinden yararlandık. Şu anda o bile bize artı bir yük oldu zira daha evvel kullandığımız kredileri bununla ödemiştik. Artık iki kredi birden ödemeye başladık. En az 30 bin lira olmak şartıyla bir hibe dayanak bekliyoruz. Kullanmadığımız zamanlardaki araçların muayeneleri, trafik sigortaları, kaskoları, ödediğimiz bandrollerin mahsuplaşmasını talep ediyoruz. Kullanılan kredilerinin de en azından okullar açılıncaya kadar ertelenmesini bekliyoruz.” tabirlerini kullandı.
“BOŞTA OLAN ARAÇLARMIZ FİLYASYON GRUPLARI VE TOPLU ULAŞIM İÇİN KULLANILABİLİR”
Servis sürücülüğü yapan Gülhan Sınar ise “Boşta olan araçlarımız mesela filyasyon takımlarında kıymetlendirilebilir. Servis araçlarımız boş, hani derler ya savaşta her silahı kullanmak gerekir. Bu bir savaşsa, bu savaşta bizim servis araçlarımız kıymetli bir rol oynayabilir. Hem servisçi esnafımızın buradan bir gelir elde etmesi sağlanır hem bu açık kapatılabilir. Toplu taşımada biliyorsunuz pik saatlerde yoğunluk oluyor. Toplu taşıma araçları yetişmiyor. Yeniden servis araçlarından bu noktada yararlanılabilir. Hem bizler para kazanırız hem de vatandaşımıza hizmet ederiz diye düşünüyoruz.” diye konuştu.
Ensonhaber
