Toplu Konut Geliştirme Programı (CHIP) olgularına nazaran, New York’ta kiracıların yüzde 25’inin koronavirüs’ün devlete yayıldığı mart ayından bu yana kiralarını ödeyemedi.
New York Üniversitesi Furman Center’in araştırmasında da ofis ortamında çalışanların birçoklarının, koronavirüs salgını sonrası konuttan çalışmayı tercih ettiği ve New York’a uzak bölgelerde daha ucuza mesken kiralamayı tercih ettiği belirtilmişti.
Kentte yaşayan dar gelirli emekçi kümesinin ise iş bulamama telaşı yüzünden bu türlü bir bahtının olmadığı ve bu kümede konum alan 700 binden fazla kişinin salgın devrinde gelir kaybına uğradığı haberi araştırmada paylaşılmıştı.
Araştırmada, azınlıklar, göçmenler ve talebelerden oluşan bu dar gelirli kümenin New York kentinde yaşamak için gelirlerinin 3’te 1’ini kira olarak vermek zorunda kaldıkları haberi de konum almıştı.
Ödenemeyen kiralar yüzünden konut sahiplerinin de emlak vergilerini ödeyemeyecek olması, New York kenti için yüz milyonlarca dolar gelir kaybı manasına geliyor.
İŞSİZLİK YARDIMLARININ BİTMESİ KİRACILARI OLUMSUZ ETKİLEYECEK
Amerikan Kongresi tarafından işini kaybedenlere verilen haftalık 600 dolarlık yardım çeklerinin temmuz ayından sonra devam etmeyecek olması da hem kiracılar hem de konut sahipleri için bunalımın derinleşmesi manası taşıyor.
Salgın devrinde işini kaybedenler ve gelir kaybına uğrayanların ömür ortamlarını kaybetmemeleri için New York eyaletinde geçen ay “Kiracı Inançlı Liman Yasası” isimli muhafaza kanunu çıkarılmıştı.
Kiracılar bu kanuna nazaran meskenden atılmaktan kurtuluyor ancak geçmiş kira borçları birikmeye devam ediyor, bu da mesken sahiplerinin sonrasında kira borçları için dava açabileceği mealine geliyor.
Bir evvelki mesken sahibi ile kira borcu yüzünden duruşmalık olan bir kiracı için ise sair bir apartmana taşınmak istemesi durumunda bunun kredi karnesine olumsuz yansıması nedeniyle yeni konut sahibini ikna etmek neredeyse imkansız hale geliyor.
Ensonhaber
