Türkiye, Show TV Ana Haber spikeri Ece Üner’in Azerbaycan-Ermenistan çatışmalarıyla ilgili Kim Kardashian’ın kelamlarına verdiği yanıtı konuşuyor.
Üner, hafta başında Ana Haber Bülteni canlı yayınında Kardashian için “Kardashian’ın kameraları göstermeye alışık olduğu hasebiyle hepimizin yakından tanıdığı büyük bir kaynağı var. Bu kelamları söylerken de bu çıkışı yaparken de yeniden birebir kaynağı mı referans aldı. acaba?” dedi.
Üner’in bu kelamlarından sonra ise ünlüler ortasında Kardashiancı ve Kardashiancı olmayanlar isimli iki küme türedi.
ECE’YE BIRINCI REAKSIYON DENİZ ÇAKIR’DAN GELDİ
Ece Üner’e oyuncu birinci olarak Deniz Çakır reaksiyon göstermişti.
Çakır, Üner için “Bu nasıl avam yakışıksız bir üsluptur. Pes yahu… Bu uslup ile Ana Haber Bülteni sunuyor. İnanılır üzere değil” tabirlerini kullandı.
Deniz Çakır’a yanıt veren Üner ise “Pes’miş! Özünde; ‘bir yerinden uydurma’ dedim! Temel cinsiyetçilik, burada ‘cinsiyetçilik’ aramak! Ben ‘sıradan’ bayanların hakkını ararken siz neredeydiniz? Kardashian’la bayan hakları savunucusu olduğunuzu hatırlayacağınız Kim’in aklına gelirdi? Samimiyetsizliğiniz mide bulandırıcı!” kelamlarını sarf etti.
MURAT BARDAKÇI’DAN ÜNER’E DAYANAK
Daha sonra ikilinin bu diyoloğuna birçok isim dahil oldu.
Tarihçi Muat Bardakçı da Habertürk’teki bugünkü köşesinde, Ece Üner’e takviye bahisli bir yazı makale kaleme aldı.
Bardakçı’nın yazsından satır başları şu formda;
ECE’NİN BAHSETTİĞİ KAYNAK…
“Ece’nin bahsettiği “kaynak” malûm: Kardaşyan’ın kürre-i muazzaması, yani bedeninin Türkçe’de “kıç”, “popo” ve en yaygın formda de “g….” denen kısmı!
Kim Kardaşyan’ın şöhretinin kaynağı esasen oyunculuğundan veyahut entellektüel boyutundan falan değil, bedeninin o kısmını sereserpe teşhir etmesidir; bugün dünyanın neresinde olursa olsun Kardaşyan’dan bahsedildiğinde akla çabucak hatunun devâsâ malûm yeri gelir!
Açık söyleyeyim; Kardaşyanlar’ın sülâlece yeraldıkları ve Amerikan televizyonlarında yıllardan buyana yayınlanan “Keeping up with the Kardashians” programlarını fırsat buldukça seyrettim, çünkü eksiksiz bir baş boşaltma vasıtası idi!
KARDASHIAN’A GEREKEN YANITI ECE VERDİ
Bugün artık zıvanadan çıkan Kardaşyan’a gereken yanıtı yalnızca Ece Üner verdi! Kardaşyan’ın tweetinin akabinde kelama hatunun meşhur “kaynağından” girdi ve iletisindeki argümanları “orasından” uydurduğunu söyledi…
Lakin Ece Üner’in işin gereğini yerine getirmesi birilerini her nedense rahatsız etti! Evvel bir oyuncu hanım “Bu nasıl avam ve yakışıksız üslûptur?” diyerek nezaket, vesaire dersleri vermeye kalkıştı; Ece’den karşılığını aldı ancak onun akabinde da Kardaşyan’ın iyi işler yaptığından dem vuran ve “Aman efendim olur mu? Ne kadar ayıp” meâlinde kelamlar eden diğerleri çıktı!
SANATÇI OLDUKLARINI ZANNEDEN KLAVYE ŞAMPİYONLARI
“Sanatçı” oldukları zannedilen klâvye şampiyonlarının yansılarını pek ciddiye almam, çünkü “aydın” olmanın yolunun memleketin hayrına ne varsa hepsine muhalefet etmekten geçtiğini düşünen ve her sene “soykırımın yıldönümü” diye duyuru edilen günün gecesinde mumlarla Taksim’e çıkıp “Ah biz ne katil milletiz, zavallıları nasıl da kesmişiz” feryadları ile ağlayıp sızlayanlar nasıl ciddiye alınabilirler ki?
MEĞERSE BİZ NE ASİLMİŞİZ!
Nezaket ve asalet meraklısı beyefendiler ve hanımefendiler! Hududumuzun iki adım ötesinde kanlı bir savaş var! Bizimle tıpkı soydan olan bir millet işgal altındaki topraklarını kurtarma uğraşı verirken kürre-i muazzaması ile meşhur hatunun biri aleyhimizde demediğini bırakmıyor. Bütün dünya ve bilhassa de bizi ellerine geçirdikleri takdirde bir kaşık suda boğmaya heveslenen kimi Arap memleketlerinin basını bir tarafına sayesinde tanıdıkları Kardaşyan’ın kelamlarını günlerdir allayıp pulluyor, gazetelerinde ve TV’lerinde ardarda yayınlayıp duruyorlar ve biz burada işinin gereğini yapanlara “avamlıktan”, “ayıp”tan bahsediyoruz!
ASIL AYIP ECE’YE KARŞI ÇIKMAK
Ayıp olan Ece Üner’in kelamları değil, Ece Üner’e karşı çıkmaktır!
Halbuki şuur sahibi zannettiğimiz gazeteciler çıtkırıldım aristokrasiye merak salmışlar; etrafımız dizi baroneslerine refakat eden köşe kontlarıyla, Ombusmanland dükleriyle, vesaire ile çevrilmiş de farketmemişiz!”
Ensonhaber
