Antalya Büyükşehir Belediye Lideri Muhittin Böcek, Alanya ziyaretinin akabinde 17 Ağustos’ta Covid-19 testinin olumlu çıkması üzerine özel hastanede tedaviye alındı. Sıhhat durumunun berbata gitmesi üzerine Lider Böcek, 7 Eylül’de ağır bakımda uyutuldu.
Koronavirüs tedavisinin akabinde astım rahatsızlığı ve akciğerlerindeki yırtılma nedeniyle Lider Böcek’e daha iyi nefes alabilmesi için trakeostomi uygulandı. Teneffüs makinesine bağlanan ve 25 Eylül’de AÜ Hastanesi’ne sevk edilen Lider Böcek, 64 gün kaldığı ağır bakımdan 9 Kasım’da olağan odaya alındı.
Şuuru yerine gelen ve yiyip içmeye başlayan Böcek’e teneffüs ve kas güçsüzlüğü nedeniyle ağır fizik tedavi uygulandı.
Lider Böcek, 108 günün sonunda 3 Aralık akşamı taburcu edildi. Meskenine döndüğünü toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla duyuran Lider Böcek, “Aylar süren ayrılığın akabinde konuta dönmenin mutluluğuyla tüm hemşehrilerime kucak dolusu selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Hepinizi çok seviyorum” dedi
Lider Muhitten Böcek’in sıhhat durumuyla yakından ilgilenen AÜ Hastanesi’nin sıhhat grubu, gelinen keyifli sonun güçlü sürecini anlattı.
“SEFERBER OLDUK DİYEBİLİRİZ”
Lider Muhittin Böcek’in taburcu olmasının akabinde birinci sefer tam takım bir ortaya gelen sıhhat grubunun başındaki isim AÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Turhan, “Bize gelmeden evvel diğer bir sıhhat merkezinde tedavi altındaydı. Orada durumu berbata gidiyordu. Buradan bizim takımımızda vakit zaman yanına gidiyordu ancak duruma tam olarak hakim olamıyorduk. Sıhhat Bakanımızın devreye girmesi ve rektörümüzün talimatı ile kritik bir durumda olan liderimizi hastanemize naklettik. Yönetici olarak bizler için şiddetli bir süreçti. Günde 3 defa liderimiz hakkında bilgi aldık. Bütün sorunlarını anında çözmeye çalıştık. Bir grup tarafından daima denetim altındaydı. Her gün toplanarak en ufak bir parametre değişikliğini bile tedavi sürecine yansıtarak çok yakından takip ettik. Çok sıkıntı ve düşünceli bir süreçti. Gece gündüz bütün takım burada idi. Seferber olduk desek yerindedir.” sözlerini kullandı.
50- 60 KİŞİLİK TAKIM ÇALIŞTI
Üniversite hastanesi olarak halkın gönlünde farklı bir yerleri olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Turhan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Biz bütün hastalara liderimize yaklaştığımız üzere amatörce yaklaşıp iyi hizmet vermeye çalışıyoruz. Burada da çok önemli bir takım çalışması oldu. Farklı alanlarda 50- 60 bireye yakın bir takım gece gündüz çalıştı. Bir takım çalışması ile liderimizi bu hale getirdik. Bir sefer daha söylüyorum. Tüm vatandaşlarımıza birebir ilgi ve alakayı, tıpkı detayda gösteriyoruz. Grubumuz büsbütün bilimsel bir çalışma ile süreci yürüttü. Tüm hastalarımıza da tıpkı başkanımızda olduğu üzere detaylı ve özveri ile çalışarak eşit yaklaşarak muvaffakiyete ulaşıyoruz. O yüzden halkımızın gönlünde iyi bir yerimiz olduğuna inanıyorum.”
“CİĞERLERİ ÇOK MAKÛS DURUMDAYDI”
AÜ Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yılmaz da Lider Böcek’in kendilerine geldiği vakit akciğerinin çok makus durumda olduğunu hatırlatarak, “Sağlam akciğer dokusu neredeyse bir bebek akciğeri kadar küçülmüştü. Biz iğne oyası işler üzere yavaş yavaş o akciğeri açtık. Sağlıklı bir akciğer haline getirdik. Ağır bakımda günlerce çok zorlandık. Akciğerleri dinlendirmek için yapay teneffüs aygıtına bağladık. Ayrıyeten kanı bir aygıtla bedenin dışına alarak oksijenlendirdik. Karbondioksitin atılımını sağladık. Lideri bugünlere getirdik. Tabi çok zorlandık. Çok şiddetli bir süreçti. Bu kadar uzun mühlet kalan öbür hastalarımız da var. Lakin liderin akciğerleri nitekim çok kötüydü” diye konuştu.
HER GÜN UYUTUP UYANDIRILDI
Lideri, 46 gün boyunca her gün uyutup uyandırdıklarını kaydeden Prof. Dr. Murat Yılmaz, “Gün içerisinde vakit zaman uyandırma teşebbüslerinde bulunduk. Hem ilacın birikici tesirini önlemek hem de şuur değerlendirmesi için 46 gün boyunca, birkaç günü saymazsak neredeyse her gün uyandırdık ve tıpkı vakitte bilgilendirme yaptık. Lidere şu an sorsanız, 46 günü hiç hatırlamaz. Lider uyanık olduğu vakit şuurlu olarak sorulara karşılık verse de o süreci hatırlaması mümkün değil lakin o esnada vakit zaman bize uyumlu, anlaşılır, mantıklı karşılıklar verdi. Artık liderin sizden benden hiçbir farkı yok” biçiminde konuştu.
SÜREÇ MUVAFFAKİYETLE ATLATILDI
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Seçkin Terzioğlu da Muhittin Böcek’in epey güçlü bir süreçte, güçlü bir tedavi almak zorunda kaldığını söyledi.
Böcek’in sıhhatine büyük ölçüde kavuştuğunu belirten Prof. Dr. Terzioğlu, “Antalya kenti için çok kıymetli birisinin sıhhatini üstlenmek ve bu sorumluluğu almak epeyce güç bir süreçti. Çok şükür bu süreç muvaffakiyetle atlatıldı. Umarım meskende de tam olarak sıhhatine kavuşur ve misyonunun başına döner. Hastalarımızın tedaviye yanıtları farklı olabiliyor. Yaşları, bazen cinsleri, öbür hastalıklarının olup olmadığı, bu enfeksiyona yakalandıkları zamanki bağışıklık sistemlerinin durumu üzere bir sürü faktör bir hastanın hastalığının seyrini çok değişik halde etkileyebiliyor. Sayın lider üzere birçok başarılı sonuç aldığımız hastamız olduğu üzere, maalesef çok daha ağır seyreden ve berbat sonuçlanabilecek hastalar da olabiliyor” dedi.
AKCİĞER TEDAVİSİNE YOĞUNLAŞILDI
Göğüs Hastalıkları Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özbudak ise Muhittin Böcek’i hastaneye kabul ettikleri periyotta durumunun çok berbat olduğunu vurguladı.
“Başkanın teneffüs işlevleri, akciğer işlevleri, genel parametrelerinin tümü hayli kötüydü” diyen Prof. Dr. Özbudak, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Tüm bunlarla ağır bakımda gayret ettik. Temel gayemiz akciğer işlevlerini korumaktı. Bunun için de akciğeri dinlendirmek emelli birkaç ek tedavi uygulandı. Ekmo ve ventilatör tedavisini birebir anda uyguladık. Daha sonra ekmodan ayrıldı. Ventilatörden ayırdık. Son etapta temel noktamız, bundan sonraki hayatını, bilhassa akciğer işlevleri istikametinden olağan seviyede geçirmesi için artık akciğer rehabilitasyonu kademesindeyiz. Hala önümüzdeki bir ölçü yolumuz var. Akciğeri daha iyi hale getirmek için ek tedavilerimizi başlattık. Biliyorsunuz Covid 19 akciğere önemli hasar veren bir hastalık. En büyük sorun hastayı taburcu ettikten sonra, bilhassa toplumsal ömründe ne kadar faal olabileceğidir.”
KAS İŞLEVLERİNDE ÖNEMLİ SORUN
“Şu anda konutta bir programımız var. Bu programı da başlatmış bulunuyoruz. Akciğerin çalışmasını yüzdelik dilimi ile hesaplamak için şimdi çok erken. Zira bu hesaplama laboratuvar ortamında yapılabilen bir usul. Bunun için de teneffüs testi için laboratuvara almamız lazım. Bunu şu an için erken buluyoruz. Ancak her gün daha iyiye gittiğini söyleyebilirim. Biliyorsunuz akciğer oksijen muhtaçlığı ile ölçümünü yapabildiğimiz bir organ. Her gün oksijen muhtaçlığı azaldı. Şu an da liderimiz gün içerisinde oksijensiz kalarak uzun saatler yönetim edebilir pozisyonda. Hasebiyle bu sürecin her gün daha iyiye gittiğini görüyoruz. Temennimiz bu tıbbi muhtaçlığın önümüzdeki birkaç gün içinde ortadan kalkacağını düşünüyoruz. Bir de işin fizik tedavi, rehabilitasyon kısmı var. Uzun yatışın getirdiği kas işlevlerinde önemli sorun var. Hem akciğer hem de fizik tedaviyi birlikte planlamaya çalışıyoruz.”
ÖLÜMCÜL ENFEKSİYONLAR VARDI
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cet Nevzat Yalçın ise Büyükşehir Belediye Lideri Muhittin Böcek’in koronavirüs enfeksiyondan ötürü hastaneye yattıktan sonra, değişik hastane enfeksiyonlarına da maruz kaldığını söyledi.
Prof. Dr. Yalçın, “Biz bu süreçte, bu enfeksiyonların tedavileri için uğraştık. Çok güçlü ölümcüllüğü yüksek, çok dirençli bakterilerle gelişen enfeksiyonlardı. Bu nedenle zahmetli anlar oldu lakin sonuçta başarılı bir formda olaydan alnımızın akıyla çıktık diye düşünüyorum” dedi.
“KİMSEYE GÖSTERMİYORDUK”
Hastanenin Pandemi Yoğum Bakım 1 Sorumlu Hemşiresi Ayşena Ünal da Muhittin Böcek’in tedavisini öbür hastalardan başka tutmadıklarını belirterek, “Yoğun bakımda hemşire olmak çok disiplin isteyen bir iş. Ayrıyeten çok gerilimli bir işimiz var. Muhittin Böcek’e bakmak bizim için daha gerilimliydi. Manevi yükümlülüğü vardı. Herkesin konuştuğu ve merak ettiği bir isme bakmak elbette gerilimi artırıyordu. Lakin bütün hastalar bizim için özel. Hastalarımızın mahremiyetine itina göstermek zorundayız. Bu nedenle kimseye göstermiyorduk. İnsanları nezaket çerçevesinde reddetmek de başka bir problemdi. Hatta benim ikizlerim var 10 yaşında. Onlar bile bana ‘Anne Muhittin Böcek’i görüyor musun? Güzelleştikten sonra biz de onu görebilir miyiz’ diye soruyorlardı” formunda konuştu.
Ensonhaber
