Migren, şiddetli ve tek taraflı bir baş ağrısına eşlik eden çeşitli semptomlarla kendini gösteren kompleks bir hastalık olarak tanımlanıyor. Bulantı, kusma, ışık, ses ve koku hassasiyeti, görmede bozukluk ve duyusal bozukluklar üzere belirtiler şahıstan bireye hatta her ağrı atağında bile değişebiliyor. Migren ağrılarının tam bir tedavisinin olmadığını ama çeşitli formüllerle hastaların ömür kalitelerinin iyileştirildiğini belirten Nöroloji Uzmanı Dr. İstek Aldemir, bilhassa auralı migren hastalarının felç geçirme ve kalp damar hastalıklarına yakalanma riskinin ortalamadan daha fazla olduğunu söyledi.
BAYANLARDA ÜÇ KAT DAHA FAZLA
Migren cinsleri hakkında bilgiler aktaran Dr. Dilek Aldemir, bu hastalığın bayanlarda erkeklerden 3 kat daha fazla görüldüğünü söyledi. Aldemir, “Bu farkın bayanların hormonal döngüsünden kaynaklandığı düşünülüyor. Bayanların adet periyodunda migren ataklarının sıklaşması da hormonların tesirine işaret ediyor. Migrenin en sık rastlanan tipleri ‘auralı ve aurasız’ olmak üzere ikiye ayrılıyor. Auralı migrende, baş ağrısından çabucak evvel yahut ağrıyla birlikte ortaya çıkan, 1 saati aşmayan, sıklıkla görme bozukluğu (zig zag çizgiler, bulanıklık, nesneleri daha büyük görme, parlak ışıklar) bazen de uyuşma yaşanıyor. Tüm migren hastalarının yüzde 10’unda auralı migren izlenir. Aurasız migren tipinde ise baş ağrısıyla birlikte bulantı, kusma, ışık, ses ve kokuya karşı hassasiyet yaşanıyor” sözlerini kullandı.
TETİKLEYEN ETMENLERE DİKKAT
Migrenin çok yaygın görülmesine karşın tam nedeninin muhakkak olmadığını söz eden Dr. İstek Aldemir, migreni tetikleyen nedenler hakkında şunları aktarıyor: “Günlük rutinin dışına çıkma, gerilim, uykusuzluk ya da çok uyku üzere bozukluklar, mevsim geçişleri, basınç değişiklikleri yani deniz düzeyinden çok yükseğe çıkmak ya da çok aşağıya inmek, bayanların regl periyodu, yetersiz su tüketimi migreni tetikleyen nedenler ortasında görülüyor. Ayrıyeten obezite ve fermente besinler olarak tanımladığımız yıllanmış peynir, turşu ya da şarap da migrene yol açabiliyor. Nizamlı antrenman migren ataklarını azaltırken ağır idman de migrene sebep olabiliyor.”
AĞRI KESİCİLER KÂFİ GELMİYOR
Migrenli hastaların tedavilerinin bir nöroloji uzmanıyla planlanması büyük kıymet taşıyor. 24 saatten daha uzun süren ve ağrı kesicilerin tesir etmediği migren atakları yaşayanların esirgeyici tedaviyi en az 6 ay uygulaması gerektiğini vurgulayan Dr. Dilek Aldemir, “Migren ağrısının başlamasını engellemeye yönelik bu tedavide hasta birkaç ay müddet ile sistemli olarak ilaç kullanıyor. İlaçlar da hastanın migren tetikleyicilerine, diğer sıhhat problemleri olup olmadığına nazaran seçiliyor. Bu tedavi ile ağrı sıklığını ve şiddetini azaltmak hedefleniyor” diye konuştu.
MİGREN BOTOKSU 3 AY ORTA İLE UYGULANIYOR
Daima baş ağrısı yaşayan ve ilaçlara karşılık vermeyen hastalar için Migren Botoksu tedavisinin uygun olduğunu kaydeden Nöroloji Uzmanı Dr. İstek Aldemir, “Migren botoksu en az 2-3 kez, 3 ay orta ile uygulanır. Kozmetik hedefli kullanılan botokstan farklıdır. Baş etrafında 31 farklı noktaya enjekte edilir. Hamilelik devrinin birinci üç ayı dışında, hastalara önerilebilecek çeşitli ilaçlar ile hamile dahi olsanız ağrı çekmek zorunda değilsiniz” dedi.
Doktora başvurulması gereken durumlar hakkında tavsiyelerde bulunan Nöroloji Uzmanı Dr. İstek Aldemir, hususla ilgili olarak şunları söyledi: “Hayatınızın en şiddetli ağrısını yaşıyorsanız. Öksürmek, gülmek, ıkınmakla ortaya çıkan baş ağrınız varsa, 10 yaşın altında yahut 50 yaşın üzerindeyseniz, ağrınızın eskisine nazaran şiddeti yahut biçimi değiştiyse, gece sizi uykudan uyandıran baş ağrılarınız varsa, cinsel bağlantı yahut antrenman sırasında ortaya çıkan baş ağrınız varsa nöroloji uzmanına başvurmanız gerekiyor.”
Ensonhaber
