GÜZEL Parti Genel Lideri Meral Akşener, partisinin küme toplantısında konuşuyor…
Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:
“Türkiye tarihinin en büyük idare krizlerden birisini yaşıyor. O denli bir makam hırsına düştüler ki saraylara kapılıp paranın öylesine esiri oldular ki ne maneviyat, ne takva, ne ahlak kaldı. Bu çöküşün tesirlerini her alanda yaşıyoruz. Bu idare krizinin faturasını milletçe ödüyoruz.
Posta koymakla övünen dünya önderi gitmiş yerine Mr. Erdoğan gelmiş. ‘Ey Biden sen kimsin be’ çekmek yerine, ‘Sayın Biden’ demekle yetinmiş. Milletimiz için ar sorunu olan bahsin, haziranda yapılacak görüşmenin bir unsuru olduğunu öğrenmiş olduk.
“MEMLEKETİ SEÇİME GÖTÜR”
Kürecik ve İncirlik üsleri için atılım bekliyorduk, güvenlik ve işbirliği projelerini masaya yatırmasını bekliyorduk.
Sayın Erdoğan yemezler, Ermenistan bu palavrası 100 yıldır söylüyor. Mevzuyu sektirip işin içinden sıyrılmanın manası yok. 5 bin yıllık Türk devletini temsil ediyorsun. Korkma, cüretini topla ve çık, iki laf et.
Türk milleti senden bir adım bekliyor. Ya oturduğun koltuğun ciddiyetiyle gereğini yap ya da özür lisana memleketi seçime götür. Ya saray sefasını bırakıp işini yap ya da sandıktan yetkiyi alıp, biz yapalım.
KORONAVİRÜS ÖNLEMLERİ
Sayın Erdoğan gecikmiş olsa da bu kararı kıymetli buluyoruz. Bu süreçte devlet imkanlarını seferber edip milletinin yanında olacaksın. Makamının sorumluluğu bunu gerektirir. Çıkıp tam kapanma dayanak paketi açıklayın. Günlük ve haftalık çalışanlara, tertipli geliri olmayanlara dayanak sağlayın.
Beyanname ve vergi ödemelerini bir ay erteleyin. Stopajları sıfırlayın, çek ve senetler mayıs ayı sonuna kadar yazılmasın. İcra takiplerini mayıs ayı sonuna kadar durdurun.
Belediyelere bağış kabul etme müsaadesi verin. Kişi başı 500 lira hibe takviyesi ve esnafımıza kredi verin. Bari bu tam kapanma periyodunda milletimizin yanında olun.
“MESLEK HASTALIĞI SAYIN”
İktidar, sıhhat ordumuzu da gözden çıkarmış gözüküyor. Sıhhat ordumuz artık mukadderatıyla baş başa. Buradan iktidara seslenmek istiyorum; kâfi artık iş bilmezliğinizin ceremesini bu sıhhat çalışanları çekiyor.
Koronavirüsü meslek hastalığı sayın, hayatını kaybeden sıhhat çalışanlarını şehit kabul edin. 3600 ek gösterge ile alkışlayın. 4A-4B uygulamalarını kaldırın, tek çatı altında toplayın. Tüm sıhhat çalışanlarına ödeme yapın. Bu türlü vefasızlık olmaz. Bir an evvel gereken adımları atın.
Eğitim ordumuz da zahmet çekiyor. Her bir öğretmenimizi ek iş yapmak zorunda bıraktılar. Eğitime orta verildiği için perişan durumdalar. Haftada 30 saat ders veren fiyatlı öğretmene ayda 2300 lira para geçiyor. 100 bin fiyatlı öğretmenimiz var. Ayda verilen fiyatın toplamı 230 milyon lira.
“ATAMIYORSAN NİÇİN ÖĞRETMEN YETİŞTİRİYORSUN?”
İktidar evlatlarımızı emanet ettiğimiz eğitim neferleri için 2 milyar 300 milyon lirayı çok görüyor. İstanbul Havalimanı’nı işleten şirkete 2 milyar 300 milyon lira ödüyor. İşte sizin AK Parti’nin adalet anlayışı, eğitime bakışı, Sayın Erdoğan’ın millet sevgisi.
Atanamayan öğretmenlerimiz var. Artık bu türlü bir meslek hususumuz da oldu. Hayaldi gerçek oldu. Bir ülkede atanamayan öğretmen diye bir sorun olabilir mi? Atamıyorsan niçin öğretmen yetiştiriyorsun? Kaliteli eğitim sağlamak için çok büyük öğretmen açığımız var.
800 bin öğretmen fazla geliyor değil mi? Halbuki her 100 bin öğretmenin maliyeti 8 milyar lira. Bindiği uçağı satsa 50 bin öğretmene iş olur, Suriyelilere harcanan parayla 10 yıllık fiyatı kazanılır. 100 bin öğretmenin maaşını tek kalemde müteahhittin cebine koyan bu anlayış, Türkiye’yi ileriye taşıyamaz.”
Ensonhaber
