Kütahya’nın nın Seyitömer beldesinde yaşayan Filiz Öztürk, çocukluğunun geçtiği Gaziantep’te ailesinin maddi imkansızlıkları nedeniyle kayıt yaptırılmasına karşın okula gidemedi.
Evlenip, Kütahya’ya yerleşen Öztürk, kızını okula yazdırdı.
Koronavirüs nedeniyle uzaktan eğitime geçilince, kızı Medine de okula gidemedi.
EBA’YI TAKİP ETTİ
Ulusal Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sistemi üzerinden derslerin başlamasıyla okuma- yazma öğrenmek isteyen Filiz Öztürk, kızının derslerine katıldı.
Seyitömer İlkokulu Öğretmeni Gül Yıldırım’ın da dayanağıyla kısa vakitte okuma ve yazma öğrenen Öztürk, büyük memnunluk yaşadı.
Öğretmen Yıldırım, okula davet ettiği Filiz ve kızı Medine’yi hazırlattığı madalya ve okuma evrakıyla ödüllendirdi.
OKUMAYI KIZIYLA BİR ARADA SÖKTÜ
Okuma ve yazma bilmediği için her vakit zorluk çektiğini ve içinde daima okuma hevesi olduğunu söz eden Filiz Öztürk, “Maddi durumumuz iyi değildi, babam beni okutamadı. Kayıt yaptırdılar fakat okula hiç gidemedim. Bu yüzden de okuma yazma öğrenemedim. İçimde kaldı. Çocuklarım okusunlar diye sıkı tuttum. Oğlum okurken bu türlü bir imkanım yoktu. Kızım okurken pandemi olduğu için, Gül hocamın da yardımıyla meskende bir arada okumayı söktük” dedi.
‘ÇOCUKLAR BENİ ALKIŞLADI’
Kızı Medine ile EBA sistemi üzerinden yapılan canlı derslere katıldığını belirten Öztürk, “Evde Medine bilgisayardan okurken baktım, kendime güç verdim ve ‘öğreneceksin’ dedim. Kızımla bir arada okumayı söktüm. Çok sevinçliyim. Gül hocama teşekkür ederim. Her şey onun sayesinde oldu ve çok seviyoruz onu. Birkaç defa canlı dersteyken bana okutturdu. Öğrencilerle birlikte derse katıldım. Hatta çocuklar ‘iyi okudun’ diye beni birkaç kere alkışladı. Herkese tavsiye ediyorum. Herkes denesin. Bilmeyecek bir şey yok. Kendiniz hırs yaptığınızda okursunuz. Ben de hırs yaptım, içimde okuma sevgisi kalmıştı. Keşke eski vakitlerde bu imkanlar olsaydı da okusaydık” formunda konuştu.
‘ANNEMLE BİRLİKTE OKUDUK’
Medine Öztürk ise annesiyle birlikte derslere girdiklerini ve ona yardımcı olmaya çalıştığını söyledi. Okuma yazmayı birlikte öğrendiklerini anlatan Medine, “Anneme yardımcı oldum. Bir arada okumayı söktük. Okumayı birinci annem söktü lakin ben daha süratli okuyorum” dedi.
‘BİLEMEDİKLERİNİ BANA SORDULAR’
Öztürk çiftinin 10 yaşındaki oğlu Mustafa da 3’üncü sınıf öğrencisi olduğunu belirterek, “Saat 10.00’dan 14.00’e kadar, 14.00’ten 17.00’ye kadar canlı derslere katılıyorum. Annem ve kardeşim canlı derse katıldığı vakit bilemediklerini bana soruyorlar. Ben de yardımcı oluyorum. Bilmediği şeyler varsa bana getiriyorlar ve ben yapıyorum” dedi.
EŞİNDEN TAKVİYE ALDI
Eşinin imkansızlıklar nedeniyle okuyamadığını ve bu hayalini gerçekleştirmesi için ona dayanak olduğunu kaydeden Cemal Öztürk ise “Eşim imkansızlıklardan ötürü okuyamamış. Bu pandemi devrinde EBA çıktı. Kızım 1’inci sınıfa gittiği vakit derslere katılmaya başlayınca eşime, ‘sen de kızımla birlikte okumayı öğreneceksin’ dedim. Bu halde okuma yazmayı çözdü. Onunla birlikte okul bitirecek” halinde konuştu.
ANNE KIZ MEMNUNLUĞU BİRLİKTE YAŞADI
Öğretmen Gül Yıldırım, Filiz Öztürk ve kızının büyük bir özveriyle derse katıldıklarını söz etti.
Anne- kızın her gün 6 derse girerek okuma- yazmayı öğrendiğini anlatan Gül, “Uzaktan eğitimde öğrencilerimizle birlikte küçük ekranların karşısında ders yaptık. Bu süreçten Medine’nin annesi de okuma ve yazmayı öğrenmek istediğini bana söyledi. Esasen okuma ve yazma bilmediği için kimi durumlarda mağdur olduğunu ve okuma yazma öğrenmeyi çok istediğini söyleyince, ‘siz de canlı derse katılın, EBA’da yaptığımız dersleri fırsata çevirelim’ dedim. Medine ile her gün 6 ders saati boyunca daima bilgisayardan dersimize ve etkinliklerimize katılarak anne- kız bir arada ne yapıyorsak onu yaptılar. Sonuçta öğrencilerimize moral ve motivasyon olması için de bir madalya yaptırarak, okuma evrakı verdim. Bu süreçte öğrencilerimiz de çok memnun oldular. Filiz hanım ve kızı Medine bu memnunluğu birlikte yaşadılar. Onlar için bilhassa çok seviniyorum” sözlerini kullandı.
Ensonhaber
