Irak’tan 6 yıl evvel göç eden ailesiyle birlikte Konya’ya yerleşen 22 yaşındaki B.A., çizdiği fotoğrafları paylaştığı toplumsal medya hesabından geçen yılın Ekim ayında Suriye asıllı 35 yaşındaki S.K. ile tanışıp, sohbet etmeye başladı.
Yaklaşık 2 ay konuştuğu S.K., B.A.’yı evlenme vaadiyle kandırıp, 14 Aralık’ta kaçırarak, Bursa’ya götürdü.
Burada bir mühlet tutulduktan sonra Yalova’da yaşayan Irak asıllı 41 yaşındaki E.Z. isimli bayanın yanına bırakılarak B.A., fuhşa zorlandı.
7 BİN DOLAR FİDYE İSTEDİLER
Bu sırada Konya’da zanaatkar olan baba A.A.H., polise kayıp müracaatında bulundu. Aile, kızlarının bulunması için toplu taşıma araçları ve internet üzerinden ilanlar verdi.
Bir mühlet sonra aileyi arayan çete üyeleri, 7 bin dolar fidye istedi. Bu görüşmeler sürerken, polisin düzenlediği operasyonla B.A., kurtarılıp, ailesine teslim edildi.
“BABA DEMEYİNCE SORUN OLDUĞUNU HİSSETTİM”
Kayıp kızını 45 gün boyunca arayan baba A.A.H., B.A.’nın kendisini aradığında ‘baba’ dememesinden şüphelenip, baskı altında olduğunu anladığını belirtti.
Yaşadıkları anlatan A.A.H., şunları söyledi: ”Kaybolduğundan korktum, tahminen otomobil çarptı, diye düşündüm. Aslında ben Irak’tan bir tehdit alıyordum. Kızım bana çok düşkündür. Ağzından baba sözü hiç düşmez. Ancak o çete üyeleri beni arattırdıklarında kızım bana ‘baba’ demedi. Bana ‘baba’ demediği için ben çabucak bir sorun olduğunu anladım. Tekrar polise ve savcılığa başvurdum. Bir mühlet sonra kızımı kaçıranlardan biri beni arayıp, kızımı bulmaya yardım edeceğini söyleyerek yardım mazeretiyle 7 bin dolar isteyerek beni Bursa’ya çağırdı. Bursa’ya gittim. Orada polislerle bir ortaya geldim. Benden 7 bin dolar isteyen şahıslarla buluşma ayarladım. Yanımda 7 bin dolar olduğunu söyledim. Buluşma yerinde kızımı bulmaya yardım edecek bireyle buluştuğumuzda beni Yalova’ya götüreceklerini söylediler. Bu sırada ben polislere bildiri gönderdim. Polisler de çabucak arabası durdurup bu kişiyi yakaladı. Daha sonra da polis operasyonuyla kızım kurtuldu. Kızımı karşımda gördüğümde dünyalar benim olmuştu.”
“TEHDİTLER ALIYORUZ”
Hala vakit zaman tehdit telefonları aldığını kaydeden baba A.A.H., “Kızımı kurtardıktan 2 gün sonra bana yeniden tehdit telefonları geldi. Ben kızımı dışarı nasıl bırakacağım? Kızımın yahut bizim başımıza bir şey gelecek, diye çok tedirginiz. Irak’taki aşiretlerin de kızımın kaçırıldığından haberleri var. Kızım Irak’a giderse namus davası, diye onu çabucak öldürürler. Devlet yetkililerinden yardım istiyorum. Ailemle birlikte öteki bir ülkeye gitmeme yardım etsinler zira ben ve ailem çok yorulduk.” diye konuştu.
“HAYATIMI DEĞİŞTİRECEĞİNİ SÖYLEDİ”
Fuhuş çetesinin eline düşen B.A. ise 45 gün boyunca yaşadığı endişe dolu anları anlattı. B.A., “Ben fotoğraf yapmayı çok seviyorum. Yaptığım fotoğrafları de toplumsal medya hesabımdan paylaşıyorum. İnternet üzerinden bir kişi benimle tanıştı ve kendisine fotoğraf çizmemi istedi. Hayatımı değiştireceğini, aileme hoş bir hayat sağlayacağını, bana fotoğraf atölyesi kuracağını, aileme ve bana villa alacağını söyleyerek kandırdı, kaçırdı.” dedi.
“ZİNDANA KAPATILMIŞ GİBİYDİM”
Kentler arası seyahat ederken yüzünün peçe ile kapatıldığını ve fuhşa zorlandığını lisana getiren B.A., şunları söyledi: “Konya’dan Bursa’ya götürdüler. Yolda giderken beni tehdit etti. ‘İstediklerimi yapmazsan sözümü dinlemezsen senin boğazını keserim’ dedi. Bursa’da beni 3 Arap adama götürdü. Orada beni fuhşa zorladı; lakin ben reddettim, çıldırdım. Beni bir bodrum katında beton taban ve ıslak yatakta yatırıp, karanlık, soğuk bir odaya kapatıp, aç bıraktılar. Zindana kapatılmış üzereydim, öleceğimi sandım. Psikolojim çok bozuldu ve hastalandım. Daima şok içindeydim. Ben kaçırdıklarında ailem toplumsal medyada bir görüntü yayınlamış, burada babamın da cep telefonu numarası vardı. Numaradan babama ulaştılar. Bana dediler ki ‘Babana iyi olduğunu, evlendiğini çok hoş bir hayat yaşadığını ve beni aramayın’ dememi söylediler. Ben o an baskı altındaydım. Telefonla babamı arayıp benimle görüştürdüler. Babamın, benim baskı altında olduğumu anlayacağını biliyordum. Söylediklerime inanmayacağını, beni arayıp bulacağını biliyordum.”
Ensonhaber
