Konya’da yaşayan lise 3’üncü sınıf öğrencisi 16 yaşındaki H.K., geçen yılın eylül ayında Ereğli’deki akrabalarına ziyarete gitti.
H.K., teze nazaran, ‘dayı’ diye hitap ettiği, annesinin kuzeni 51 yaşındaki M.S. tarafından cinsel istismara uğradı.
H.K.’nin durumu anneannesine anlatmasının akabinde aile, M.S.’den şikayetçi oldu.
TUTUKLANDIKTAN 1 AY SONRA TAHLİYE OLDU
Polis gruplarınca gözaltına alınan M.S., emniyetteki süreçlerinin akabinde sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Yaklaşık 1 ay tutuklu kalan M.S., tahliye edildi.
Şubat ayında görülen duruşmada savcı, mütalaasında sanık M.S.’nin ‘cinsel istismar’ hatasından 3 yıldan 8 yıla kadar cezalandırılmasını istedi.
KANIT YETERSİZLİĞİNDEN BERAAT ETTİ
Mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Heyet, 17 Mart’ta görülen karar duruşmasında ise sanığın kanıt yetersizliği nedeniyle beraatine karar verdi.
“SANKİ BEN HATALIYMIŞIM ÜZERE ALKIŞLADILAR”
Olaydan sonra ruhsal tedavi gördüğünü, M.S.’nin beraat etmesiyle de yıkıldığını belirten H.K., “Günlerce psikolojim bozuktu. Daima ağlıyordum. Duruşma salonundayken daima Allah’a yalvarıyordum, tutuklansın diye. Beraat kararı verildi. Sanığın ailesi, kararı alkışladığında çok daha makûs oldum. Güya ben hatalıymışım üzere alkışladılar. Mahkeme, ‘beraat’ dedikten sonra ben de yıkıldım, dünya da başıma yıkıldı. Olaydan sonra pedagog, psikolog tedavileri gördüm. Gece uykularımda daima sayıklıyordum. Uykumdan ağlayarak sıçrıyordum. Bu yüzden uyku ilacı da kullandım. Ben onun yüzünü unutmak istiyordum; lakin daima düşümde görüyordum. Artık bayan olsun, erkek olsun, kimseye itimadım kalmadı. Kimseye inanmıyorum, kimseye yaklaşmıyorum. Ben sıcakkanlı bir insandım, herkese kısa müddette ısınırdım fakat artık o denli değil. Çabucak, herkesten kaçıyorum.” dedi.
“SOKAKTA YÜRÜMEYE BİLE KORKUYORUM”
Sokakta yürürken daima korktuğunu, gerisinden biri yürüdüğünde huzursuz olduğunu lisana getiren H.K., şunları söyledi: “Olaydan sonra daima korktuğum için beni anneannem ve dedem okula götürüp getiriyorlardı. Sokakta yürümeye bile korkuyordum. Bir müddet dışarı da çıkamadım aslında. Sonra başım dağılsın diye çıkmaya başladım. Bu kere de huzursuz oluyordum. Yanımda biber gazı taşımayı düşünüyorum. Bir elim cebimde yürüyorum, cep telefonumun kilidini açık tutuyorum, bir şey olursa çabucak annemi arayayım diye. Ben bu psikolojiyi yaşarken, onun beraat etmesi çok makûs bir şey. Ben esasen ardımdan biri gelirken korkarken, bir de artık ‘Arkamdan o gelecek mi’ korkusu oluştu. Tekrar o gelecek mi, tekrar birebir şeyleri yaşayacak mıyım, diye korkuyorum.”
“KIZIM GECELERİ AĞLAYARAK UYANIYORDU”
H.K.’nin sıkıntı günler yaşadığını söyleyen annesi V.S. de ”Her yerde, belgelerde annesinin kuzeni tarafından istismara uğramış yazması, çok acı bir söz. Bunu ben kaldıramadım, çok acıydı. Bu süreçte benim ve kızımın psikolojisi bozuldu. Geceleri ağlayarak kalkıp, ‘Dayı yapma’ demesi beni mahvediyordu. O kadar acıydı ki ben duymak istemiyordum. Beraat kararıyla dünyamız yıkıldı lakin biz bu davanın gerisini bırakmayacağız. Bir üst mahkemeye taşıyıp, temyize göndereceğiz. Benim çocuğumun da canı yandı, öbür çocukların canı yanmasın istiyorum. Ben yandım, diğer anneler yanmasın. Kızım okula gidiyor, gelip çocuğuma ziyan verecek, diye korkuyorum.” dedi.
KARAR TEMYİZ EDİLECEK
Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Gayret Derneği’nin (UCİM) istekli avukatlarından Damla Yılmaz, beraat kararını istinaf mahkemesine götüreceklerini belirtti. Yılmaz, “Karar basamağında maalesef sanık, kanıt yetersizliğinden beraat etti. Olağan ki hepimiz bu duruma çok üzüldük. Biz de bu beraat kararı üzerine istinaf edeceğiz.” diye konuştu.
Ensonhaber
