Kanada resmi yayın kuruluşu CBC’de yer alan haberde, British Columbia eyaletinin Kamloops kentindeki yatılı kilise okulunun bahçesinde 215 çocuk cesedi kalıntısının bulunduğuna dair haberlerin ülke gündemine oturmasının akabinde, Alberta eyaletindeki yatılı kilise okullarında da kayıtlara geçmemiş 821 çocuk mevti olduğu bilgisi yer aldı.
CBC’ye konuşan Jackie Bromley (70), 215 çocuğun ceset kalıntılarının bulunduğunu duyduğunda, güney Alberta’daki St. Mary’s Yatılı Okulundaki günlerini hatırladığını söyledi.
MEZARLARIN DERİNLEŞTİRİLMESİNİ İSTEDİ
Bromley, 10 yaşındayken arkadaşlarının okulun ardındaki mezarlardan bahsettiklerini lakin rastgele bir mezar taşı görmediğini tabir etti.
CBC’nin ulaştığı bilgilere nazaran, okulun art bahçesinde, ölen öğrencilerin mezarları vardı ve 1945 yılında bir vazifeli, okul müdürüne gönderdiği bir talimatta, mezarların daha da derinleştirilmesi için yine kazılmasını istedi.
YATILI KİLİSE OKULUNUN BİLİNMEYEN SAYISI
Alberta’da yatılı kilise okullarında kalan her 5 çocuktan 1’inin okuldayken öldüğü belirtilen haberde, resmi kayıtlarda 139 olan ülke genelindeki toplam yatılı kilise okulu sayısının da gerçekte bilinenden fazla olduğu kaydedildi.
Kayıtlara 139 olarak geçen yatılı kilise okulu sayısına, dini kümeler yahut federal takviye olmadan işletilen yatılı okulların dahil olmadığı, bu nedenle gerçekte bu okullara giden toplam çocuk sayısı ve kaç çocuğun öldüğünün belirlenmesinin de sıkıntı olduğu belirtildi.
FEDERAL HÜKÜMETTEN TALEP EDİLEN ÖDENEK REDDEDİLDİ
Supernant, federal hükümeti ülke çapındaki eski yatılı okul bölgelerindeki arama çalışmalarını finanse etmeye çağırırken, 2009 yılında teknik aygıtlar için talep ettikleri toplam 1,5 milyon Kanada doları fiyatındaki ödenek talebinin federal hükümet tarafından reddedildiğini anlattı.
DEFİN MALİYETLERİ YÜKSEK OLDUĞU İÇİN OKUL BÖLGESİNE GÖMÜLDÜ
Öte yandan Hakikat ve Uzlaşma Kurulu raporuna yansıyan bulgulara nazaran, defin maliyetinin yüksek olması nedeniyle okulda ölen çocukların cesetleri, ekseriyetle konutlarına gönderilmeyerek okulun bulunduğu bölgede gömüldü.
Raporda, birçok yatılı okulun yüksek vefat oranları nedeniyle mezarlıklara sahip olduğunun kestirim edildiği belirtilirken, bu okullardan çok azının çocuk vefatlarını resmi olarak belgelediği ve mezarlarını koruduğu kaydedildi.
KANADA TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK ÇOCUK İSTİSMARI
Kanada yerlilerinin tarihteki en acılı dramı olan ve en büyük çocuk istismarı olarak da nitelendirilen yatılı kilise okullarının birincisi, 1800’lerin başında açıldı ve sonuncusu 1996’da kapatıldı.
150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden zorla alınarak yerleştirildiği kiliselere ilişkin yatılı okullarda, bu çocukların büyük kısmı fizikî, cinsel ve ruhsal şiddet ile istismara uğradı.
TIBBİ DENEYLER YAPILDI, ÖZÜR DİLENDİ
Ülkede 2010’da kurulan Hakikat ve Uzlaşma Komitesinin kayıtlarına geçen istismarların yanı sıra birtakım çocukların üzerinde tıbbi deneyler yapıldığı da belirlendi.
Kanada federal hükümeti, binlerce çocuğun açlık, soğuk ve tıbbi deneyler sonucu hayatını kaybettiği yatılı kilise okullarında yaşananlar için 2008 yılında mağdurlardan resmen özür dilemişti.
KANADA BAŞBAKANI TRUDEAU’DAN SOMUT AKSİYON KELAMI
Yaşanan olayın akabinde Kanada Başbakanı Justin Trudeau düzenlediği basın toplantısında, Kanada Yerli Hizmetleri Bakanı Marc Miller, Kanada Yerli Halklarla Bağlantılar Bakanı Carolyn Bennett ve Kuzey İşleri Bakanı Dan Vandal’ın yaşanan olaya yönelik hükümetinin rolü konusunda tartışacaklarını kaydetti.
Kalıntılara ait somut hareket kelamı veren Trudeau, “Bir baba olarak çocuklarımın benden alınmasının nasıl bir his olduğunu hayal edemiyorum ve bir Başbakan olarak ise, yerli çocuklarını kendi toplumlarından çalan utanç verici siyaset beni dehşete düşürüyor. Somut hareket kelamı verdik ve hayatta kalanları, aileleri ve Yerli halkları bu formda destekleyeceğiz.” tabirlerini kullandı.
“BUNU KABUL ETMEYE MECBURUZ”
Rastlanan kalıntıların istisna olmadığını ve bu gerçeğin kabul edilmesi gerektiğini kaydeden Trudeau, “Maalesef bu bir istisna ya da münferit bir olay değil. Bundan saklanmayacağız. Gerçeği kabul etmek zorundayız. Yatılı okullar bir gerçekti, ülkemizde var olan bir trajediydi ve bunu kabul etmeye mecburuz.” dedi.
Ensonhaber
