Jeotermal Güç Derneği (JED) Lideri Ali Kındap, jeotermal güçten elektrik üretim kapasitesi geçen yıl sonunda 1650 megavat düzeyine ulaşan Türkiye’nin bu alanda dünyada en süratli büyüyen ülkelerden olduğunu tabir etti.
JEOTERMAL SAHA GEZİSİ YAPILDI
JED; TBMM Sanayi, Ticaret, Güç, Alışılmış Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komitesi üyelerinin bölüm faaliyetlerini yerinde görmeleri emeliyle jeotermal saha gezisi düzenledi. Heyet, Denizli’nin Sarayköy ilçesinde bulunan 26 megavat heyeti güç ve yüzde 65 ekipman yerlilik oranına sahip Greeneco JES-6’ya da program kapsamında ziyaret gerçekleştirdi.
“TÜRKİYE’NİN HER BÖLGESİ JEOTERMAL GÜÇ AÇISINDAN YÜKSEK POTANSİYELE SAHİP”
Kındap, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin jeotermal güç potansiyelinin daha fazla kullanılması için farkındalığın artması gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin jeotermal güçten elektrik üretim potansiyelinin 3 bin 500 megavat düzeyinde olduğu iddia ediliyor.” dedi.
Mevcut elektrik üretim kapasiteyle Türkiye’nin dünyada dördüncü sırada yer aldığını aktaran Kındap, dünyada jeotermal gücün, başta ısıtma olmak üzere, soğutma, kurutma, turizm, sıhhat tesisleri, seracılık, kültür balıkçılığı ve madencilik alanlarında kullanıldığını anlattı.
JEOTERMAL 24 ÜLKEDE ELEKTRİK ÜRETİMİ İÇİN KULLANILIYOR
Jeotermal gücün 78 ülkede, ısıtma ve soğutma uygulamalarında, 24 ülkede ise elektrik üretim hedefli kullanıldığı bilgisini paylaşan Kındap, şöyle konuştu:
“Jeotermal gücün dünyada şurası elektrik kapasitesi 15 bin 950 megavata ulaştı, 2025’te bu kapasitenin 20 bin megavata ulaşması öngörülüyor. Türkiye’de özel kesim yatırımları ve devlet siyasetleri sayesinde jeotermal güçten elektrik üretim kapasitesi son 10 yılda 100 kattan fazla artarak geçen yıl sonunda 1.650 megavat düzeyine ulaştı. Türkiye bu alanda dünyada en süratli büyüyen ülkelerden biri oldu. Güçte dışa bağımlılığı azaltmada jeotermal güç iyi bir alternatif. Türkiye’nin neredeyse her bölgesi jeotermal güç açısından yüksek potansiyele sahip bulunuyor.”
SERALAR DAHİL KULLANIM ALANI ÇOK GENİŞ
Jeotermal gücün, elektrik üretimi, balıkçılık, seracılık, besin kurutma, termal turizm ve bölgesel ısıtma-soğutma üzere 15’ten fazla entegre ve direkt kullanım alanı olduğunu belirten Kındap, üretimin devamlılığına imkan sağlayan jeotermal güçte yangın, patlama ve zehirleme riski de olmadığını lisana getirdi.
“İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNİN YIKICI TESİRLERİNE DUR DENMELİ”
TBMM Sanayi, Ticaret, Güç, Doğal Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Kurulu Lideri Ziya Altunyaldız da jeotermal saha gezisi sonrası yaptığı değerlendirmede, son periyotta ülke gündemlerinin birinci sıralarında iklim değişikliği ve global ısınmanın geldiğini vurgulayarak, “İklim değişikliğinin yıkıcı tesirlerine dur denilmemesi durumunda, 2030 yılına kadar global ısınmanın yıllık maliyeti 300 milyar dolar, 2030’dan 2050’ye kadar ise 500 milyar dolar olacağı kestirim ediliyor.” diye konuştu.
Ensonhaber
