Mevlana’nın 747. vuslat yıldönümünde başta Konya olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde anılıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Evrensel Mevlana Âşıkları Vakfı (EMAV) da, bir anma programı düzenledi.
KURAN-I KERİM TÜRKÇE OKUNDU
Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlenen Şeb-i Arus töreninde Kur’an-ı Kerim, teşrik tekbiri ve Naat-ı Şerif, Türkçe okundu.
Ayrıyeten bayanlarla erkekler birlikte sema yaptı.
Programın akabinde ortaya çıkan o anlara ait imgeler ise geniç çevrelerin reaksiyonuna neden oldu.
Bilhassa uzman ilayihatçılar hususa ait açıklamalarında merasimdeki uygulamalara reaksiyon gösterdi.
“USULE UYGUN DEĞİL”
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Muslu, Şeb-i Arus etkinliğinde Kur’an-ı Kerim’i Türkçe okumanın yönteme uygun bir uygulama olmadığını lisana getirerek, “Usule uygun bir uygulama değil. Bu bir erkandır. Asırlardır aslına uygun formda uygulanırken, farklı formda, farklı mecraya çekmek hakikat değildir. Ümit ederim ki bu kusurdan dönülür, bir daha yapılmaz.” dedi.
“GELENEKTE YOK”
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Kısmı Tasavvuf Anabilim Kolu Lideri Doç. Dr. Sezai Küçük ise genel manada gelenekte bu türlü bir uygulamanın olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Mevlevilik dünyanın her tarafına yayılmış bir tarikat. Konya’da Mevlana Dergahı’nda yol ne ise, nasıl yapılıyorsa ki aslında 17 Aralık’ta yapılan odur. Onun dışında tarihin rastgele bir safhasında, rastgele bir mevlevihanede yeni, farklı öbür bir lisanla örneğin Batı’da Batı lisanı ile Bosna’da Boşnakça ile Türkiye’de Türkçe ile değil, Konya Mevlana Dergahı’nda yüzyıllar boyunca nasıl yapılmışsa daima o denli devam edegelmiştir. Bunu farklılaştırmak ne işe fayda? Bir işe yaramaz. Yalnızca gelenek tahrip edilmiş olur. Onun için çok beğenilen bir şey değil. Bu mukabelenin Hazreti Mevlana’dan sonra devam eden bir geleneği var. Buna uymak ve o denli devam etmek lazım. Kaynakların bize aktardığı da bu formdadır.”
BAYANLARIN SEMAYA KATILMASI
Doç. Dr. Küçük, bayanların da sema etmesine ait ise “Mevleviliğin geleneğinde hanımlar kendi ortasında sema edebilir ancak hiçbir vakit hiçbir halde hiçbir mevlevihanede hanımlar, erkekler ile sema etmemişlerdir.” diye konuştu.
Ensonhaber
