Her yıl büyük bir heyecanla karşılanan hicri yılbaşı, son Peygamber Hazreti Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicret etmesinina akabinde İslam aleminde hicri takvimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir.
‘Diyanet İşleri Başkanlığı hicri yılbaşının hangi tarihe geldiğini açıkladı mı’ sorusuna yanıt arayan vatandaşlar için Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Heyeti Başkanlığı hicri yılbaşının hangi tarihe denk geldiğini açıkladı.
HİCRİ YILBAŞI NE VAKIT?
Vakit hesaplamalarına nazaran hicri yılbaşı bu yıl 20 Ağustos’ta başlayacak.
Bu yıl muharrem ayının başladığını bildiren hilal, birinci sefer Asya kıtasının doğusundan itibaren görülecek. Muharremde oruç tutulup aşure pişirilerek dağıtılması ve Kerbela’da Hazreti Muhammed’in torunu Hazreti Hüseyin ile şehit olanların yad edilmesi, İslam toplumlarında değerli vakalar ortasında yer alıyor.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI, HİCRİ YILBAŞI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPTI
Mevzuya ait bilgi veren Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Konseyi Üyesi Mehmet Kapukaya, hicri takvime nazaran evvel gece, sonra gündüzün geldiğini belirtti.Bu durumdan ötürü çarşambayı perşembeye bağlayan gecenin hicri yılın birinci gecesi olduğunu aktaran Kapukaya, “19 Ağustos Çarşamba günü Greenwich saatine nazaran 02.42’de içtima, birebir gün Greenwich saatine nazaran 14.14’de rüyet olacak ve muharrem ayının başladığını bildiren hilal birinci kez Asya kıtasının doğusundan itibaren görülmeye başlayacak. Sonraki gün de muharrem ayının birinci günü olacak.” dedi.
ANKARA VE MEKKE’DEN HİLAL GÖRÜNECEK
“Ankara ve Mekke’den hilal görülebilecek” sözlerini kullanan Kapukaya, içtima ve rüyet günü olan 19 Ağustos Çarşamba günü ayın, güneşten Ankara’da 38 dakika, Mekke’de ise 35 dakika sonra batacağını kaydederek, güneşin battığı anda hilalin Mekke’de 6 derece 57 dakika, Ankara’da ise 6 derece 14 dakika ufkun üstünde bulunacağını söyledi.
KAMERİ AY TAKVİMİ
Bu durumda hilalin görülebilirlik kriterleri sağlandığı için Ankara ve Mekke’den hilalin görülebileceğini söz eden Kapukaya, Türkiye ve Suudi Arabistan dahil havanın müsait olduğu birçok ülkeden de hilalin görülebileceğini bildirdi.Kapukaya, hicri takvimin “kameri (ay) takvimi” olduğunu ve ayın, dünyanın etrafındaki bir cinsinin bir aya eşit olduğunu söyledi.Muharrem ve safer üzere hicri ayların 27 yahut 28’inci gününde gökyüzünde, ayın önde ve güneşin geride olacak halde birbirine yakın göründüğünü anlatan Kapukaya, akşam vaktinden biraz az evvel ayın, akşam olunca da güneşin battığını söz etti.
AY TAKVİMİ İLE GÜNEŞ TAKVİMİ ORTASINDAKI FARKLAR
Kapukaya, kelamlarına şöyle devam etti:
“Güneş, aydan daha süratli gittiği için ayın 28 yahut 29’unda aya yetişir ve dünya, ay, güneş bir hizaya gelir. Bu durumda yerden bakıldığında güneş ile ay birlikteymiş üzere görünür. Bu duruma kavuşum (içtima) denilmektedir. Hicri takvimde bir ay 29 yahut 30 gündür. Ay, dünya etrafında 12 kez döndüğü vakit bir ‘kameri’ yıl olur ve o da 354 yahut 355 gündür. Lakin hangi ayların 29 yahut 30, hangi yılların 354 yahut 355 gün çekeceği evvelden belirlenememiş ve bir kurala bağlanamamıştır. Miladi takvimde olduğu üzere kameri takvimde de ayların sayısı 12’dir. Bunlar muharrem, safer, rebiülevvel, rebiülahir, cemaziyelevvel, cemaziyelahir, recep, şaban, ramazan, şevval, zilkade ve zilhicce formunda sıralanırlar.”
Ensonhaber
