Selen Sevigen, 4 yıl evvel boşandığı, iki çocuğunun babası müzikçi Gökhan Özen’den korunmak için, avukatı Handan Bakbak aracılığıyla Beykoz İstanbul Aile Mahkemesi’ne başvurdu.
“YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMİYOR”
Sevigen, hem uzaklaştırma talebinde bulundu hem de baba ile çocuklar ortasındaki alakanın tekrar düzenlenmesi için dava açtı. Özen’in daima olarak meskenine gelip çocuklarının önünde kendisine hakaret ettiğini öne süren Sevigen, dilekçesinde şu tabirlere yer verdi: “Kol kırılır yen içinde kırılır mantığıyla yaşananları sineye çektim. Lakin son hadiseler, artık resmi yoldan reaksiyon vermemi gerekli kıldı. Gökhan Ihtimam, nafaka ve öteki yükümlülüklerini de yerine getirmemektedir.”
Gökhan Itina, eski eşinin bu suçlamaları üzerine bir açıklama yaptı:
“KIZLARIMI AĞLATIYORLAR”
“İçine çekilmeye çalışıldığım durumdan ötürü bu açıklamayı yapmak durumunda kaldım. Hakkımda cürüm duyurusunda bulunulmuş. Kızım köpek istedi buldum, aldım, iki kızım da çok memnundular. Eski eşim meskene geldi köpegi meskenden çıkarttırdı ki, bahçeli meskende oturuyor, kızlarım ağlamaya başladı, O’da kızlarıma avaz avaz bağırdı, tüm bahis ve benim ikazım bu nedenleydi.
“NAFAKANA GEREKSINIMIM YOK”
Ayrıyeten, küçük kızıma hem annesi, hem dedesi bağırıyor, ben buna dayanamam, müsaade de veremem.Çocuklarımın her turlu okul bakıcı bakım masraflarını istendiği kadar tarafımdan karşılanıyor iken husus şayet yoksulluk nafakası ise bana “Senin yoksulluk nafakana gereksinimim yok” dedikten 3 sene sonra ne bir telefon ne email ne avukat vasıtasıyla hicbir nafaka talebi olmuş mu? Hayır. İstememiş. İstemedigini de kelamlı belirtmis esasen. 3 sene sonra çıkıpta, yanına gazetecileri de alarak karakollara gitmesini samimi bulmuyorum. Kendi kin ve öfkesi için çocuklarını bu türlü bir vakanın içine atmasını da samimi bulmuyorum.
“SAMİMİ BULMUYORUM”
Ne bayanlar ne anneler var sahiden tek başına her ay o konutun kirasını ödemek için, çocuklarının karnını doyurmak için çalışan ve hakikaten o gerilimleri ceken. Ve ne bayanlar var nitekim şiddet mağduru. Bu türlü şımarıklıklarla bu insanların hakkını çalmasın. Kendini tanınan yapmak için öbür yollar bulsun, ne kendimi ne çocuklarımı alet ettirmem.
“PSİKOLOJİK BASKI YAPTILAR”
Yüz yüze bile olunmayan 30 saniye sürmüş bir tartışma sonrası polis muhafazası istiyorum diye karakollara gitmiş. Muhafazaya muhtaçlığı yok. Kederi öbür. Ne mi? Bu türlü bir mevzu 10 yıldır yoktu. “Sen benim ailemi kitap mı yapıyorsun?” diye bana sorduğu gün ben de “Hayır ismi üstünde Palavradan Öyküler, yani hepsi hayal eseri kişi ve kıssalar.” dedim. Bunun çabucak akabinde, çocuklarla irtibatım ortak telefon numarasını ulaşılmaz kılmaları sureti ile bir anda kesildi. Ben de iki çocuğuma da farklı başka telefon sınırları alarak ellerine yalnızca benimle irtibat kurabilecekleri telefonlar verdim. Sonrasında bir anda çocukları üzmek, ağlatmak ve onlara ruhsal baskı yapmak sureti ile hem benim üstümde hem de çocukların üzerlerinde ruhsal baskı yaratıldı. Bu yaklaşık 2 hafta sürdü.
“YAZIKLAR OLSUN”
Hepsi de tarihleri ile ispatlı. Boşanma mukavelemizde 1 saat evvelden haber vererek her gün çocuklarımı görme hakkım olduğu yazılı lakin şu an bu maddeyi yok sayarak beni hem çocuklarımdan yoksun ediyor, sonra da kendi kendini tekzip ederek babaları çocukları arayıp sormuyor diye basına konuşuyor. Saatli saatsiz çocukların yaşadığı meskene geliyor diyor. 4 yıldır 1 tek gece göstersin ki çocuklar uyuduktan sonra meskenden ayrılmadığım.Yazıklar olsun. Türel yoldan tüm haklarımı sonuna kadar arayacağım.”
Ensonhaber
