Son on yılda Türkiye’nin dış siyaseti ile ilgili getirilen en büyük tenkit Türkiye’nin yalnız kaldığı tarafında.
Üstelik yalnızca Batı’dan uzaklaşmadığı, birebir vakitte Müslüman ülkeleri de küstürdüğü argüman ediliyor.
Türkiye sahiden yalnız mı?
En son ne vakit bu kadar yalnız kalmakla suçlandığımıza baktım, 1974 Kıbrıs çıkartmasından sonra yalnız bırakılmışız. Merhum Ecevit’i devirmek için çevirmedikleri dolap kalmamış, beşerler mağdur edilmiş, yapay yokluk yaratılmış, Türkiye köşeye sıkıştırılmış.
Hakikaten Ecevit de sonunda bunayıp bir işe yaramaz hale gelene kadar bir daha iktidar yüzü göremedi.
Demek ki biz ne vakit haklarımızı savunsak en yakın müttefiklerimiz bile bize yüz çeviriyorlar.
Onun için artık de bakıyorum “yine ne kabahat işlemişiz?” diye.
Türkiye’nin NATO’dan atılması gerektiğini söyleyen yazılar ABD ve AB basınında on yıldır var. Hatta savaşı Diyarbakır’ın içine sokan PKK’li haydutlarla mesken konut çatışmaya başladığımızda bu süratli kalemşorlar NATO’nun Türkiye’ye müdahale etmesi gerektiğini bile yazdılar. Yok canım, yalnızca yabancı müellifler değil bunlar, bir kısmı da yabancı medyada uzunluk gösteren yerli hainler. Evet, hiç utanmadan ABD’nin Türkiye’ye müdahale etmesi gerektiğini savundular bu Biden’in askerleri.
Pekala, ne yapacakmışız yalnız kalmamak için?
Güneyimizde bir Kürt devletine müsaade verirsek, kimi Arap devletleri üzere Filistin davasını satarsak, Mısır’ın darbecisini, Suriye’nin bölücülerini, Libya’nın Fransız muhiplerini desteklersek, FETÖ’cüleri salıverir, İMF’den borç alırsak yalnızlıktan kurtulurmuşuz. Tabi bir de başkanlık sistemini kaldırıp yeniden eski koalisyonlu zayıf hükümetler periyoduna dönersek bize bayılacaklarmış.
Bizi yalnız bıraktığını sanan Müslüman ülkelere de bir bakalım, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır, vb. Hangisinin iktidarı hür seçimle oluşmuş? Hangisinin gerisinde kendi halkı var? Asıl yalnız olan petrodolarları ABD’ye taşıyan bu ülkelerin yöneticileri değil mi?
Demek ki Batılı dostlarımız nerede bir darbeci, bir despot yönetici, bir kral, bir buyruk varsa onu yalnız bırakmıyorlar. Demokratik bir hür seçimde halkından bu güne kadar en büyük takviyesi almış hükümetimizi yalnız bırakıyorlar.
Ne yapalım? Macron Efendi bizi sevsin diye Doğu Akdeniz’de petrol aramayalım mı? Orası Fransa’nın çöplüğü diye Libya ile ikili muahedeler imzalamayalım mı? Yunanlılar gerisinde bütün AB’yi topluyor, AB ile aramızı bozmayalım diye Ege’de olta balıkçılığıyla mı hudutlu kalalım?
Üstelik daima söylediğim üzere, 80 yıl bize sunulan tabldot siyasetleri izlediğimizde, yani yalnız bırakılmadığımızda çok mu memnunduk? Çalışıp çalışıp birikimimizi İMF borç faizlerine yatırırken AB/D bizi seviyordu da ne oldu? Kiraladığımız gemilerle karasularımızda palavradan petrol arayıp elimize 10 sayfa “bulamadık” raporu tutuştururken bizi çok mu seviyorlardı?
Görünen o ki biz ne kadar bağımsız olmaya, haklarımızı savunmaya, güçlü olmaya çalışırsak, o kadar yalnız kalıyoruz.
Kalalım o zaman…
Elhamdülillah…
@kalemciler
Ensonhaber
