Cam kemik hastası olarak 1992 yılında dünyaya gelen Burak Sakçı’ya bir yaşında hastalığının teşhisi konuldu. Ailesinin koruyup kollamasına rağmen tekraren bedeninin çeşitli yerlerinde kırıklar oluşan Sakçı, birinci ve ortaokulu örgün öğretimle, liseyi ise açık öğretimle bitirdi. Tekerlekli sandalyeyle ömrünü sürdüren lakin “Yürüyemezsin” diyenlere inat ayağa kalkmak için çaba veren gencin hayatı, Ankara Üniversitesi İbni Sina Araştırma ve Uygulama Hastanesinde vazife yapan Prof. Dr. Hakan Kınık ile tanışmasıyla değişti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’LA GÖRÜŞTÜ, HAYATI DEĞİŞTİ
Kınık’ın ameliyatlarını gerçekleştirmeyi kabul ettiği Sakçı’nın karşısına bu sefer de maddi ıstıraplar çıktı. Ameliyat için gerekli parayı bulmakta zahmet çeken Sakçı, 2013 yılında Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eskişehir ziyaretinde kendisiyle görüşme fırsatı buldu. Dileğini tabir ettiği Erdoğan’ın dayanağıyla 2 yılda 5 ameliyat geçiren Burak Sakçı, 2013 yılından beri gördüğü yaklaşık 1500 seans fizik tedavi sürecinin akabinde yürüteç takviyesiyle yürümeye başladı.
KENDİ ÜZERE HASTALAR İÇİN KİTAP YAZDI
Eskişehir Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğü Bilgi Süreç Departmanında 2018 yılında çalışmaya başlayan genç, araç kullanamayacağına dair genel kanaatin tersine evvel ehliyetini sonra da otomobilini aldı. Kendi üzere cam kemik hastalarına umut olmak için hayatından ve tedavi süreçlerinden kesitler içeren “Umutlar Kırılmaz” isimli bir de kitap yazan Sakçı, şimdilerde takviyesiz yürümek için tedavisine devam ediyor.
“HAYAT KURALLARIM İÇİN GAYRET SARF ETTİM”
Burak Sakçı, cam kadar hassas kemik yapısıyla dünyaya geldiğini belirterek yaşıtları sokakta koştururken kendisinin tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat sürdüğünü söyledi. 14 yaşından sonra kemiklerinde kırılmaların azaldığını söz eden Sakçı, “Bundan sonra ayağa kalkmak için hekim arayışlarına başladım. Lakin gittiğim birçok kapıdan cam kemik rahatsızlığımı öğrenmeleri üzerine ellerim boş döndüm. Engelli bir birey olarak hayatımı tekerlekli sandalyede sürdürebileceğimi, hayattan bu türlü zevk almamı söylediler. Hayat kurallarımı azamî düzeye getirmek için gayret sarf ettim.” diye konuştu.
“HEDEFİM TAKVIYESIZ YÜRÜYEBİLMEK”
Sakçı, Prof. Dr. Hakan Kınık ile tanıştıktan sonra hayatının adeta değiştiğine değinerek şunları anlattı:
“Tedavi süreci öncesinde önemli mali yükümlülükler getiren ameliyatları olmam gerekiyordu. Eskişehir ziyaretinde görüşme fırsatı bulduğum Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dayanakları sayesinde ameliyatlarım gerçekleşti. 5 kere ameliyat geçirdim. Ayağımdaki hal bozukluğu düzeltildi. 2013 yılında birinci defa fizik tedaviye başladım. Senede yaklaşık 200-250 seans fizik tedavi görüyorum. Meyvelerini almaya başladım. Dayanakla yürüyebiliyorum. Maksadım takviyesiz bir biçimde yürümek. Uzun ve meşakkatli bir yol beni bekliyor.”
“NEFES ALDIĞIMIZ SÜRECE UMUT VAR”
Eskişehir Gençlik ve Spor Müdürlüğünün Bilgi Süreç Departmanında çalıştığını lisana getiren Sakçı, kendisine dayanak olan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’na ve Vilayet Gençlik ve Spor Müdürü Ali Osman Tatlısu’ya da teşekkür etti.
Cam kemik hastalığıyla verdiği çabayı engellilerin yaşama daha sıkı bağlanması ve onlara umut olmak için kaleme aldığına değinen Sakçı, şunları kaydetti:
“Gazeteci Aytaç Ersoy da bana kitabın editörlüğünde yardımcı oldu. Kitabımı tedavimde bana ön ayak olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ikram etmek istiyorum. Hayatta her şey kırılabiliyor fakat umutlar nefes aldığımız sürece devam ediyor. Yalnızca mevte deva yok. Umut olduğu sürece engellilerin yapamayacağı hiçbir şey yok. Bana ‘Ehliyet alamazsın.’ dediler. Pes etmedim. Hayallerimin peşinden koştum. Birinci imtihanda ehliyetimi aldım. Otomobilimi da aldım.”
Ensonhaber
