Diyarbakır’ın Dicle Nehri kıyısında ihata duvarları bulunuyor.
Duvarların üzerinde bulunan su kanalları, değişik bir tipe mesken sahipliği yapıyor.
YIRTICI KUŞLARIN YENİ YUVASI
Duvarlardaki su tahliyesi için açılan kısımlar, yırtıcı kuşlar için yuva ortamı oldu. Baykuş, gökkuzgun, ibibik ve arıkuşu üzere çeşitli kuşlar, ihata duvarlarındaki kısımlarını mesken haline getirdi.
‘BU ÜZERE YAPILARIN KORUNMASI GEREK’
Dicle Üniversitesi Biyoloji Anabilim Kısmı Talim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, tabiatta yaşayan çeşitlerin, kişilerin yaptığı yapılara yuva kurabildiğini söyledi. Kılıç, sadece Diyarbakır’da değil devletin ve dünyanın pek çok konumunda insan yapıları çeşitli türlerce yuva olarak kullanıldığını aktardı. Beşerler tarafından yapılan ortamlara canlı çeşitlerin yuva yapmasından ötürü bu yapıların korunması gerektiğini anlatan Kılıç, şöyle konuştu:
“Kuleler, bilhassa de ebabiller, kırlangıçlar için yuva olmuştur. İnsan yapıları kırlangıçların sıklıkla kullandıkları yanlardan biridir. Bunun dışında çevremizde pek çok insan yapısına tabiatta yaşayan tiplerin yuva kurduğunu biliyoruz. Bu tipler tabiatın her türlü imkanından istifade ederler. Kişilerin yaptığı yapıları da bu halde değerlendirirler. Yavrularını rahatlıkla yetiştirebiliyorlar. Sadece Diyarbakır’da, Güneydoğu’da değil, devletin ve dünyanın pek çok alanında insan yapıları doğal yaşayan çeşitlerin mekanı olabilmektedir. Şayet etraf fazla bozulmamışsa, değiştirilmemişse tiplerin buralara yuva yapması beklenmektedir. Bu yüzden tabiatı fazla değiştirmememiz gerektiğini öğreniyoruz. Bu çeşit kukumav üzere, gökkuzgun üzere ve başka kuş çeşitleri kişilerin yaptığı yapılarda rahatlıkla yuva kuruyorlar. Kuluçkayı devam ettiriyorlar. Yavruları da yeniden burada yetiştirebiliyorlar. Lakin tabiatı çok değiştirdiğimiz vakit buralarda tutunabilmeleri imkanları kelam konusu olmamaktadır. Bu yüzden bizim tabiatı tanımamız lazım. Bu canlıları tanımamız lazım ki bu doğal çeşitlerin buralarda yaşamasının sürdürülmesine katkımız olsun.”
Ensonhaber
