Diyabet, her ne kadar hasta sayısı artan bir hastalık olsa da artık gerçek tedavi, yakın takip ve hasta ahengi ile yüz güldürücü ve tesirli sonuçların alındığı bir hastalık haline geldi. Hatta yeni tedavi sistemleriyle hastalar, hem diyabet hem de kalp hastalıkları bakımından daha sağlıklı hale gelmeye başlamıştır.
Dünyada diyabetli 460 milyondan fazla kişinin yanı sıra risk altında milyonlarca insanın bulunmaktadır. İnsülinle birlikte diyabete yönelik her geçen yıl tedavi usulleri gelişmekte ve hastaların hayatları kolaylaştırıp uzatmaktadır.
BU YILIN TEMASI: DİYABET BAKIMINA ERİŞİM
Bilhassa tip 1 diyabetli şahıslarda ömür kurtarıcı insülini bulan bilim adamı Sir Frederik Banting’in doğum günü olması nedeniyle her yıl 14 Kasım, Dünya Diyabet Günü olarak kutlanmaktadır. Her yıl Dünya Diyabet Günü aktiflikleri ve kampanyalarında, bir yahut daha fazla yıl boyunca devam eden özel bir temaya odaklanılmaktadır. 2021-2023 teması ‘Diyabet bakımına erişim’ olarak belirlenmiştir. Zira hala dünya çapında milyonlarca diyabetli insan tedavi ve bakıma erişememektedir. Diyabetli bireyler, durumlarını yönetmek ve komplikasyonlardan kaçınmak için daima bakım ve dayanağa muhtaçlık duymaktadır. İlaç, teknoloji, dayanak ve tedavi, muhtaçlığı olan tüm diyabetli insanlara sağlanmalıdır. Hükümetler diyabet bakımı ve tedbire yatırımlarını artırmalıdır.
DİYABETİ TEDAVİ EDERKEN KALP SAPLIĞI DA DÜZGÜNLEŞİYOR
Diyabet açısından çok sonlu olan tedavi sistemleri son yıllarda hem tedavi seçeneği olarak artmış hem de tedavilerin yan tesirleri azalıp aktiflikleri artmıştır. Bilhassa iyi denetimli ve uyumlu diyabet hastalarında yeni tedavi yollarıyla hayat kaliteleri ve müddetleri geçmiş yıllara nazaran çok uzamaktadır. Yeni geliştirilen insülin tedavileri ile birlikte hem acısız hem de az sayıda uygulamalar sayesinde hastaları hayat konforundan uzaklaştırmadan aktif ve kilo alma, kan şekerinde düşme üzere şikayetlere yol açmadan tedavi edebilme bahtı doğmuştur.
Bunun dışında diyabet tedavisinde insülin dışında birçok yeni ilaç ve tedavi formülü son yıllarda gelişme göstermiştir. GLP1 analogları ve SGLT 2 inhibitörleri üzere yeni tedaviler hastalarda hem kilo kaybı sağlamakta hem de kan şeker regülasyonunu düzenlemektedir. Daha da değerlisi bu tedavilerle birlikte kalp hastalıkları risklerinin azalmakta ve mevcut kalp hastalıklarında düzgünleşme görülmektedir. Yani hastalar bu tedavi metotlarıyla hem diyabet hem de kalp hastalıkları bakımından daha sağlıklı hale gelmeye başlamıştır.
Yeniden son yıllarda diyabetik hastaları, bilhassa mesken kurallarında acısız ya da daha az travma ile kan şeker takiplerini yapabilmeleri emelli yeni tip glukometreler yahut daima kan şeker ölçümü yapabilen cilde yerleştirilen kan şeker ölçüm aygıtlarıyla daha yakın kan şeker ölçümü ile daha iyi denetim sağlama imkanına sahiptir. Sonuç olarak diyabet her ne kadar dünyada ve ülkemizde hasta sayısının giderek arttığı çok kıymetli bir hastalık olsa da artık gerçek tedavi ve yakın takip ve hasta ahengi ile yüz güldürücü ve tesirli sonuçların alındığı bir hastalık olma yolunda ilerlemektedir.
Ensonhaber
