Deri dalı Türkiye’nin model ve üretim kalitesinde argümanlı olduğu, istihdamda kıymetli bir yeri olan ve ihracatta başarılara imza atan bir dal. Fabrika, atölye ve fabrika yatırımları ile de makinecilikten, aksesuara kadar öbür kesimlerle ortak ticari işbirliğini sürdürüyor.
Deri dalı, dernekleri aracılığı ile son periyotta artan kürkü için yabanî hayvanların katedilmesi ya da eti yenmeyen hayvanların tabiattan koparılarak özel çiftliklerde üretilmesi ile elde edilen kürkçülükle alakaları olmadığı bilgisini paylaştı.
“DERİ DALI, ASLINDA ATIK OLACAK BİR MADDEYİ İŞLEYİP İHRAÇ EDİYOR”
TDKD Lideri Gürkan Gözmen, deri dalının olağanda atık olacak bir maddeyi pırlanta üzere işleyip ihraç ettiğini belirterek, “Ülkemize döviz girdisi sağlayan bir bölüm olarak hayvan katliamı ve beslenme tercihleri ile ilgili hususlarla uzaktan yakından bir ilgimiz yok.” sözünü kullandı.
Gözmen, son günlerde toplumsal medyada ve birtakım basın yayın organlarında çıkan “et tüketimi ve kürk” bahisli haberlerle ilgili yazılı açıklama yaptı.
“BİZİM İŞLEDİKLERİMİZ ETİ İÇİN YA DA KURBANDA KESİLEN HAYVANLARIN DERİLERİ”
Özmen, kürk hayvanlarının özel çiftliklerde yalnızca kürkü için beslenen ve eti yenmeyen hayvanlardan oluştuğunu aktararak “Oysa etini yediğimiz ve kurbanda kesilen hayvanların derisi, atık eser olarak deri ceket, yünlü deri ceket, ayakkabı, kemer çanta olarak, tabaklama esnasında çıkan ikinci eserlerden de çok bedelli kolajenler, kozmetik eserleri ve besin bölümünde jelatin ve salam, sucuk kılıfları ve gibisi eserler elde edilerek insanlığın hizmetine sunuluyor. Tabiat dostu bu eserler gömüldüğünde sayılı aylarda eriyip yok oluyor. İnsanları veganlığa yönlendirmek öteki bir husus lakin gündem oluşturmak için insanların hisleri ile yüzde 95’i ihracata çalışan dalın emeğine, atık eserlerden iktisada katkıda bulunan binlerce insanın ekmek yediği bölümün ve eserlerinin bu mevzuyla karıştırılmaması gerektiğini bir kere daha hatırlatmak istiyorum.”
Ensonhaber
