Aileler, çocuklarının sık hastalanmasından ötürü tasa duyarken, uzmanlar, çocukların yıl içerisinde 8 ya da 10 sefer hastalanmasının olağan olduğunu söylüyor. Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları kısmından Dr. Öğretim Üyesi Murat Cömert, bilhassa kreş ya da okula başlayan çocukların birinci kere kalabalık ortamlarda bulundukları için bağışıklık sistemlerinin tam olarak güçlenmediğine dikkat çekerek ailelere tavsiyelerde bulundu.
İSTİKRARLI BESLENME VE UYKU TERTİBİ ÇOK DEĞERLİ
Her anne babayı huzursuz eden olayların başında çocuklarının hastalanması geldiğini aktaran Cömert, “Çocukların çoğunluğu bilhassa sonbahar ve kış aylarında daha sık hastalanmaktadırlar. Bilhassa kreş yahut okula başlanan birinci yıl hastalık açısından daha kuvvetli geçmektedir. Zira okul çağına kadar kalabalık ortamlardan uzak duran çocuklar mikroplarla tanışmamış ve bağışıklığı güçlenmemiştir. Okul çağıyla birlikte kapalı sınıf ortamlarında birçok çocuğun bir arada vakit geçirmesiyle her çocuk yanındaki arkadaşına bedenlerinin şimdi tanışmadığı mikrop ve bakterileri birbirlerine sunmakta, doğal olarak hastalıkları da beraberinde getirmektedir” dedi.
Bağışıklık sisteminin ehemmiyetine dikkat çeken Cömert, “Bağışıklığı güçlenen çocuklarda okulda geçirilen her yıl bir yıl öncesine nazaran daha az hastalıklı olarak atlatılır. Bağışıklık sistemimiz mikropları tanıma temeline nazaran çalışmaktadır. Beden hiç bilmediği, tanımadığı bir mikropla karşılaşınca mikroba karşı yenik düşüp hastalanmaktadır. Beden, tıpkı mikropla tekrar karşılaşırsa buna karşı bağışıklık sistemimiz devreye girer ve hastalık oluşmadan atlatılmış olur. Doğal bu savaşı kazanması için bedenin bağışıklığının ve direncinin iyi olması gerekmektedir. Bu da bilhassa istikrarlı beslenme, uyku sistemin iyi olması ve hareketli bir hayat ile sağlanmaktadır. Bağışıklığı iyi olmasına karşın alerjik çocuklarda astım ve alerjik rinit üzere durumlar çocukların sık hastalanmasına neden olmaktadır” diye konuştu.
YÜKSEK ATEŞE DİKKAT
Birçok hastalığın birinci belirtisinin yüksek ateş olduğunun altını çizen Cömert, “Vücudumuza mikrop girdiği vakit bedenin birinci korunma formu ateşi yükseltip mikrobun yayılımını engellemektir. Ateşin daima yüksek seyretmesi (38,5) çocuğun makûs görünümde olması, şiddetli kusma, beraberinde döküntü olması, 3 ay altında bebeklerde ateş olması durumlarda çocuk doktoruna görünmek gerekmektedir” diyerek bilhassa çocukların okula başladığı birinci yılda 8-10 sefer hastalanmasının olağan olduğunu belirtti.
Bedene mikrop girdiğinde, bedenin birinci korunma halinin ateşi yükseltip mikrobun yayılımını engellemek olduğunu söyleyen Cömert, ailelere şu ikazlarda bulundu: “Ateşin daima yüksek seyretmesi (38,5), çocuğun makûs görünümde olması, şiddetli kusma, ateş ile beraberinde döküntü olması, 3 ay altında bebeklerde ateş olması durumlarda çocuk tabibine görünmek gerekmektedir. Şayet bir çocuk sık antibiyotik kullanımı hikayesi var ve enfeksiyonları daima ağır geçiriyorsa, büyüme gelişme geriliği varsa, ciltte yahut ağızda daima mantar enfeksiyonu oluyorsa, ailede immün yetmezlikli biri varsa immün yetmezlik açısından kıymetlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıyeten bir çocuk 1 yılda ikiden fazla sinüs enfeksiyonu, zatürre, derin doku enfeksiyonu ve dörtten fazla kulak enfeksiyonu yaşıyor ise yeniden immün yetmezlik açısından kıymetlendirilmesi gerekir.”
KOVİD-19 SONRASI BAŞKA SALGIN HASTALIKLAR DURMA NOKTASINDA
Enfeksiyona bağlı hastalıkların en sık görülen ve hasta olan biriyle yakın temas sonrasında oluştuğunu belirten Cömert, “Teneffüs yolu mikropları hastanın konuşması, öksürmesi, hapşırması ile yakınındaki bireylere bulaşır. İshal ile bağlantılı mikroplar ise hastanın dışkısı ile bulaşma yahut kirli su ve iyi yıkanmamış zerzevat ve meyveler ile bulaşabilir. Hijyen ve paklık konusunda dikkatli davranan aileler bilhassa kış aylarını daha rahat geçirmektedirler. Pandemi ile beşerler paklığa daha bir değer göstermeye başlamıştır. Artık kimse tokalaşmıyor, sarılmıyor, öpüşmüyor, olmasının yanında el paklığına farklı kıymet gösteriyor olması nedeniyle kış aylarında gördüğümüz salgınlardan bu yıl eser yoktur” tabirlerini kullandı.
Ensonhaber
