Sivas’ın merkez Mevlana Mahallesi’nde yalnız yaşayan 66 yaşındaki Nermin Tan’ı telefonla arayan ve kendisini polis ve savcı olarak tanıtan dolandırıcılar, isminin FETÖ’ye karıştığını, örgütün şifreli haberleşme programı olan ‘ByLock’u kullandığını ve ziynet eşyalarının fotoğrafını çekmek için konuta geleceklerini söyledi.
Şüpheliler Tan’ı ikna etmek için, gün içinde koronavirüs aşısı yaptırdığını bildiklerini de tez etti.
MESKENE GELEN DOLANDIRICIYA ALTINLARI VERDİ
Bunun üzerine arayanların polis olduğuna inanan Nermin Tan, verdiği adrese gelen kişiyi konuta aldı. Nermin Tan, yaklaşık 90 bin TL kıymetindeki 7 bilezik, 1 Trabzon burması diye tabir edilen bilezik ve bir ölçü çeyrek ve yarım altını şüpheliye verdi.
Altınları alan kuşkulu süratle meskenden uzaklaştı. Bir mühlet sonra dolandırıldığını anlayan Nermin Tan, kızı Bahar U.’ya haber verdi. Meskene gelen Bahar U., polise ihbarda bulundu.
POLİS 40 KAMERA İNCELEDİ
İhbar üzerine olay yerine gelen Vilayet Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik, Dolandırıcılık Ofis Amirliği ekipleri, şüpheliyi yakalamak için geniş kapsamlı çalışma başlattı. Birinci olarak apartmanın güvenlik kamerası imgelerini inceleyen gruplar, daha sonra kent genelindeki 40 kamerayı daha inceledi.
Şüphelilerin İ.T., M.K. ve Y.Ç. olduğunu tespit eden takımlar, 3 kişinin Kayseri’ye gittiğini belirledi. Şüphelilerden Y.Ç.’nin altınları alıp, uçakla İstanbul’a gittiği tespit edildi. Polis, Sabiha Gökçen Havalimanı’nı bilgilendirdi.
HAVALİMANINDA YAKALANDI
Y.Ç. havalimanında altınlarla yakalandı. Y.Ç.’nin Sivas’a gönderileceği öğrenildi. Diğer şüpheliler M.K. ve İ.T. ise Kayseri’den dönerken Şarkışla ilçesinde yakalandı. Vilayet Emniyet Müdürlüğü’ndeki süreçleri tamamlanan 2 kuşkulu adliyeye sevk edildi.
DOLANDIRICILAR YAKALANINCA SEVİNÇTEN AĞLADI
Dolandırıcıların yakalandığını öğrenen Nermin Tan, kızı Bahar U. ile Vilayet Emniyet Müdürlüğü’ne geldi. Burada sevinç gözyaşları döken Tan, olayı şöyle anlattı:
“İsmimin FETÖ’cülere karıştığını söylediler. Bir bayanın bıçaklanıp ziynet eşyalarının alındığından bahsettiler. Emniyetten geldiğini, polis olduğunu ve konutu aramak istediklerini söyledi. Olayın gerçekleştiği günün sabahı aşı olmuştum, onu dahi bildiler. Komşularımın kapı numaraları, annemin babamın ismine kadar söylediler. Altınım olup olmadığını sordu. Var dediğimde fotoğraflarını çekmek istediğini söyledi. Böylelikle örgütün bana hata atamayacağını söyledi. Kendisinden sonra konuta gelecek kişi parola ‘Kartal’ dediğinde içeriye almamı söyledi. Bahsettiği kişi gelip parolayı söylediğinde altınlarımı gösterdim.
Benden bileğimdeki bilezikleri çıkarmamı istedi. Fakat o kadar hoş, polis üzere konuşuyordu ki inandım. Hakkımızda ByLock çıktığını bilen birinin ihbar ettiğini söyledi. Telefondan örgüt elemanlarının fotoğraflarını gösterdi, tanıyıp tanımadığımı sordu. Sonra benim altınlarımı alıp fotoğraf çekmeleri gerektiğini, parmak izi incelemesi yapacaklarını söyledi. Korkutmak için bir sürü şey anlattılar. Üzerinden biraz vakit geçtikten sonra kızımı aradım olayı anlattım. Çabucak geldi polisi aradı. Emniyet mensuplarımız çok süratli bir formda çalışmaya başladılar. Tüm kameralar incelendi. Şahsı İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda altınlar ile yakalandılar. O kadar özveriyle çalıştılar ki gece 02.00’a kadar ayaktaydılar. Allah hepsinden razı olsun. Çok korktum fakat hoş haberi alınca bir o kadar da memnun oldum. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.”
Ensonhaber
