Bursa’da Uludağ’ın eteklerinde yüksek ağaçlara çıkan dokuyucular ellerindeki sopalarla kestaneyi düşürüyor, toplayıcılar da ellerindeki çuvallara kestaneleri topluyor.
KÖYLÜLER BU YILKİ REKOLTEDEN UMUTLU
Geçen sene gal arısından kaynaklı beklenen randımanı alamayan köylüler, bu yıl rekoltenin daha yüksek olmasını öngörüyor.
Yalnızca doğal ortamında değil, özel bahçelerde de kestane yetiştirmeye başlayan çiftçiler, bu yıl kilosunu 15-20 liradan satmayı planlıyor.
700 YILLIK CUMALIKIZIK MAHALLESİ’NDE DE HASAT BAŞLADI
Bursa’nın 700 yıllık Cumalıkızık Mahallesi’nde de kestane hasadı başladı. Uludağ’ın eteklerine heyeti, Cumalıkızık, kestane üretiminin de değerli yerlerinden biri olma yolunda süratle ilerliyor. Mahalle kooperatifi de kestane bahçeleri yaparak vatandaşı üretime teşvik ediyor.
“ESKİ KESTANE KALMADI”
Uludağ’ın eteklerinde 15 yıldır kestane topladığını anlatan Vedat Çuhadar, kestane toplamanın güç olduğunu lisana getirerek, “Bir hafta evvelce gelerek ağaçların altını temizliyoruz. Hasat vakti geldiğinde de dokuyucu dediğimiz bireyler ağaçların doruğuna çıkarak kestaneleri döküyor. Altta çalışan bayanlar da kestaneleri çuvallıyor. Kestaneler bildiğiniz üzere dikenli oluyor. Biz köyde bunları suya bastırıyoruz. 15 gün bu türlü bekletiliyor. Ondan sonra dikenli topların içinden kestaneler çıkıyor. Zahmetine nazaran satışlar da pek iyi gitmiyor. Gal arısı kestaneyi bozuyor. Pek randıman alamasak da olanları topluyoruz. Geçen sene 1 ton topladık, bu yıl da o kadar bekliyoruz. Eylül sonuna hakikat hasat başlar, 15-20 gün içinde biter. Bursa’nın kestanesi meşhurdur, lakin eski kestane kalmadı.” dedi.
“OSMANOĞLU KESTANE ŞEKERİ ÜRETIMINDE KULLANILIYOR”
Cumalıkızık Ziraî Kalkınma Kooperatifi Lideri Mehmet Emin Yavuz, yerli cinslerden 11-12 çeşit kestane ağacı ürettiklerini söz etti.
Yavuz, “Tülü, Mahmutmolla, Alimolla, Osmanoğlu üzere cinslerin farklı ayrı özellikleri var. Osmanoğlu kestane şekeri imalinde olmazsa olmazlardandır. Nişastası fazla olduğu için şekerlemeciler tercih ediyor. Bilhassa 5’inci yıldan sonra kestane ağacı hoş meyve vermeye başlar, ekonomik manada da çiftçiyi geliştirir.” diye konuştu.
“50 KESTANE AĞACI BİR AİLEYE BAKAR”
Kooperatifin bahçesinde üretilen kestanelerin satılmadığını lisana getiren Yavuz, “Biz bu bahçede ürettiğimiz kestaneleri istek edenlere tohumluk, aşılık olmak üzere Tarım ve Orman Vilayet Müdürlüğü ve Uludağ Üniversitesi nezaretinde dağıtıyoruz. Bir çiftçinin 10 yaşlarında 50 tane kestane ağacı olursa ekonomik olarak bir aileyi geçindirir. Bizim bahçedeki ağaçlar 8 yaşında olmasına karşın 40-50 kilo meyve veren ağaçlar var. Kestanenin kilosunun 15-20 liradan satıldığını düşünürsek, ekonomik katkısı olur.” sözlerini kullandı.
Ensonhaber
