Vilayetlere nazaran haftalık yayınlanan haritaya nazaran, İstanbul’da 100 bin nüfusa düşen olay sayısının 178’lere ulaştığına işaret eden Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, olay sayılarında günlerdir üst hakikat bir çıkış kelam konusu olduğunu söyledi.
Test müspetlik oranlarının yüzde 10’u geçtiğini belirten Prof. Dr. Yavuz, “Durum, üçüncü dalganın İstanbul’da tesirini gösterdiğini, şimdi pik noktasına da ulaşmadığımızı gösteriyor. Açılmanın tesirini bu hafta başından itibaren görüyoruz.” dedi.
Geçen haftaya nazaran hastaneye başvuran hasta sayısında bariz bir fark var olduğunu söz eden Yavuz, “Önümüzdeki haftalarda da problemli günler yaşayabileceğimizi düşünüyorum” dedi.
“ÜÇÜNCÜ PİKİ DE YAŞAYACAĞIZ ÜZERE GÖRÜNÜYOR”
Aşılanan kesimde elde edilen birinci datalara nazaran mevt oralarında büyük bir azalma görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, aşısız nüfusun çok fazla olduğunu belirterek, “Bu nedenle beşerlerle yakın temasa girmemek, kapalı ortamlarda bulunmamak, mecbursanız da maskesiz asla durmamak, kalabalık ortamlara da maskesiz girmemek, çok sık bir biçimde ortamı havalandırmak, tercihan camları sık sık açmak gerekiyor. Üçüncü piki de yaşayacağız üzere görünüyor” ikazında bulundu.
“CORONAVAC İNGİLTERE MUTASYONUNA KARŞI ETKİLİ”
Önümüzdeki günlerde Türkiye’ye gelecek olan Pfizer-BioNTech aşısının kimlere yapılacağı konusundaki planlamaya da değinen Yavuz, aşının olağan sıraya nazaran yapılacağını söyledi.
Önümüzdeki haftalarda 4,5 milyon doz Pfizer-BioNTech aşısının geleceğini tabir eden Yavuz, “Aşılamada da 60 yaş üstüne geçilmiş olacak. Hasebiyle bu aşıyı bunlar olacak. Sırası gelmiş ancak şimdiye kadar aşılanmamış daha ileri yaştaki bireyler de buna dahil edilebilir. BioNTech aşısı da o biçimde uygulanacak” diye konuştu.
Türkiye’de 10 milyondan fazla bireye uygulanan inaktif virüs aşısı CoronaVac’ın yeni varyantlara tesiri hakkında Sıhhat Bakanlığı’nın bir çalışması olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, “Sonuçları bilimsel makale olarak şimdi yayınlanmadı ancak İngiltere varyantı yani V1’de aşı etkinliğinde çok bir fark olmadığı gösterildi. Kullandığımız aşının, Türkiye’de de en fazla yayılan ve önümüzdeki haftalarda da en baskın suş haline geleceğini kestirim ettiğimiz İngiliz varyantı ile D614, yani özgün formdaki Wuhan suşuna aktifliğinin misal çıktığını söz etti Halk Sıhhati Kurumu’nda çalışan arkadaşlarımız” dedi.
“GÜNEY AFRİKA VARYANTI TEHLİKELİ”
V1 kadar yaygın olmasa da V2 olarak isimlendirilen Güney Afrika varyantının da ülkemizde görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Yavuz, Güney Afrika varyantının, aşılar açısından tehlikeli olduğuna dikkat çekerek, “Önümüzdeki devir aşıların içeriğini de V2’ye nazaran değiştirecekler. Zira aşıdan en çok kaçan bu suş. V2’nin yayılmaması için aslında daha fazla tedbir alınıyor. Örneğin V2 olayı ile teması olanlar daha fazla izole ediliyor. Yani Güney Afrika varyantı biraz daha tehlikeli şu anda, bizim de çok yakından takip ettiğimiz bir tıp. Öbür aşılarda olduğu üzere CoronaVac’ta da bu türlü bir beklenti var aşıdan kaçabileceği yönünde” sözlerini kullandı.
“AŞILANANLAR MASKESİZ GÖRÜŞEBİLECEK”
Yaygın aşılamayla birlikte filyasyonda temaslı takibinde de değişimler olduğuna değinen Prof. Dr. Yavuz, artık birinci virüs ya da İngiltere varyantı ile temaslı olan aşılı şahısların, karantinaya girmesine gerek kalmayacağını açıkladı.
Ülkemizde uygulanan CoronaVac aşısının aktifliğine dair ‘gerçek hayat verileri’ geldikçe, daha da rahat günlere kavuşabileceğimizi söyleyen Prof. Dr. Yavuz, birinci değerlendirmelere nazaran aşının ağır hastalıktan ve vefattan müdafaa açısından aktifliği var üzere göründüğünü belirterek, “Bunların daha da ayrıntılı tahlilleri yapıldıktan ve bu bilgiler toplumla da paylaşıldıktan sonra, mesela Amerika’nın yaptığı üzere maskesiz olarak görüşebileceğimiz duruma gelebileceğiz. Aşılı beşerler en azından birbirleriyle daha rahat görüşebilecek. Türkiye’nin gerçek hayat bilgilerini de elde edebilmek için çalışmalar yapılıyor. Bu tahliller ve tüm bilgilerin birlikte değerlendirilip paylaşılması gerekiyor daha rahat edebilmemiz için” biçiminde konuştu.
Fransa’da görülen ve testlerde belirlenemeyen yeni mutasyona da değinen Prof. Dr. Yavuz, bu mutasyonun tehlike olarak değerlendirilebilmesi için lokalize kalmaması ve birkaç ülkede daha görülmesi gerektiğini söyledi.
Ensonhaber
