Eski formüllerle eser işlemek sıkıntı, güç olduğu kadar da sonuçları açısından çok başarılı. Bunlardan birisi de Bilecik’teki toz biber üretiminde yararlanılan özel kerpiçten yapılma kurutma konutları.
Burada tarladan itinayla toplanan biberler, köylünün ortak kullanım alanı olan iki katlı kerpiç yapıya getirilerek alt katta yakılan sobalar yardımıyla kurutuluyor.
Biberler, sonbaharda yapılan kurutma sürecinin akabinde değirmenlere götürülerek öğütülüp kırmızı toz bibere dönüştürülüyor.
BU KURUTMA BIÇIMI ATALARINDAN KALDI
“ESKİDEN HER KONUTTA VARDI, ARTIK YALNIZCA BİR MESKEN KALDI”
Dededen toruna sürdürülen geleneğin son demlerini yaşadığını belirten Uysal, “Bu süreç köyde çok evvelden her hanede yapılıyordu. Kurutma konutu tek kaldı, bunu yapan insan da çok az. Kurutma süreci bir ay sürüyor. Daha sonra çuvallayıp eserimizi değirmende öğütüyoruz. Bu biçimde satışa hazır hale geliyor.” diye konuştu.
“BİZDEN SONRA BU FORMÜLÜN DEVAM ETMESİ BİRAZ ZOR”
Üretici Bekir Erdoğan da kırmızı biberleri güneşte kurutmak yerine, kurutma meskenine getirdiğini anlattı.
Dedesinden öğrendiği bu teknikle eserin daha kaliteli olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Tarladan aldığımız biberi buradaki meskene getiriyoruz. Sobalar yardımıyla biberin kurumasını sağlıyoruz. Tek katlı ve yalnızca kurutma süreci için yapılan bu meskenler yıllarca bize hizmet etti. Meşakkatli olduğu için son yıllarda birden fazla arkadaşımız bu usulü bıraktı. Köyümüzde evvelce yalnızca bu iş yapılırdı, çeşitli nedenlerle beşerler bıraktı ancak biz cet mesleğimizi devam ettiriyoruz. Bizden sonra bu sistemin devam etmesi biraz güç. Bu işi yapan bir tek biz kaldık, bizden sonra pek kimse yapmaz diye düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Ensonhaber
