Ayvalık Sarımsaklı Plajı’nda bulunan bir cümbüş yerine annesi ve 2 arkadaşıyla birlikte gelen Açelya Çelik, işletmeci ile tartışma yaşadı.
Kelamlı başlayan gerginlik bir mühlet sonra hengameye dönüştü.
GENÇ KIZIN BURNU KIRILDI
Açelya Çelik’in savına nazaran, yer çalışanı Sadık K. evvel genç kızı kolundan çekti, direnince de yüzüne yumruk attı.
Burnu kırılan ve yüzünde ezilmeler oluşan Çelik, aldığı darp raporunun akabinde jandarmaya giderek ailesiyle ve arkadaşlarıyla birlikte şikayetçi oldu.
“YÜZÜMÜ YUMRUKLAMAYA BAŞLADI”
O anlarda çok korktuğunu söyleyen Açelya Çelik, “Ayvalık Sarımsaklı’da annem ve arkadaşlarımla birlikte eğlenmek hedefli bir beach cluba gittik. Sipariş verdik ve gelen içeceğin menüde yazılanla birebir olmadığını belirttik. Yer sorumlusunu çağırdık. İçeceğin tadına bakmasını istedik ancak pandemiden ötürü bakmak istemedi. Biz de anlayışla karşıladık ve tahlil bulmasını istedik. ‘Siz bunu içmişsiniz ben ne yapabilirim’ dedi ve garsonlardan hesabı isteyip bizi küfürlerle yerden kovdu. Ben halini yanlış bulduğumu söyleyince, kendisi de bir bayan ve bana küfretti. Bu türlü olunca annem üzüldü ve reaksiyon vermek istedi. Daha sonra yerdekiler bize karşı çıkmaya çalıştılar. Daha sonra yerin sahibi olan erkek bir kişi geldi kolumdan tutup beni sarstı ve gitmemizi istedi. Ben de ‘ne yapıyorsun sen’ dediğim vakit yüzümü yumruklamaya başladı. Yüzümde hala şişlikler var” halinde konuştu.
“ANNEMİ DE DARBETTİLER”
Annesine de küfürler edip vurduklarını söyleyen genç kız, hadiseden çabucak sonra jandarmaya gittiklerini söyledi.
Yapılan testte alkolsüz çıktığını söyleyen Çelik, “Daha sonra arkadaşım jandarmayı aradı. Jandarma geldi tutanak tutuldu. Beni hastaneye götürdüler. Burnumda kırık var. Darp raporum var. Kanama da oldu. Tıpkı biçimde anneme de vurdular. Jandarma bizi acile götürdüğünde alkol testi yaptılar zati. 0.16 promil alkol çıktı. Jandarma da zati alkolsüz olduğumuzu söyledi” sözlerini kullandı.
“‘GELECEĞİN MAHVOLUR’ DİYE TEHDİT ETTİLER”
Yer sahiplerinin vaka sonrası kendisini tehdit ettiğini belirten Açelya Çelik, “Şu an Türkiye’de ve dünyada bayana şiddet bu kadar gündemdeyken ben öğrenciyim gencim ve ailemle gittiğim bir yerde bu türlü bir şey yaşamayı hiç düşünmezken bizim bile başımıza geldi. O yüzden bu işin manevi boyutu ve bizi suçlamaları bizi ruhsal olarak üzen bir şey. Hala iletiler geliyor sen hatalısın diye. Arkadaşlarıma bildiri atıp tehditler savuruyorlar. Ben sizi dava edeceğim diyor. Orada da zati tehdit etmişlerdi. Şikâyetinizi geri çekmezseniz İstanbul’a gelir sizi vururuz. Geleceğin mahvolur Açelya demişlerdi. Ve ben nitekim korkmuştum. Sağ olsun jandarma her vakit yanımda olacağını söylediği için şikâyetçi ve davacı oldum” diye konuştu.
İŞLETMECİ YAZILI AÇIKLAMA YAPTI
Öte yandan işletmenin sahiplerinden Kutsal A.’nın da genç kız ve yanındakiler hakkında darp savıyla şikayette bulunduğu öğrenildi.
Kutsal A. yaptığı yazılı açıklamada, “Geçtiğimiz akşam, isminin sonradan Açelya Nisa olduğunu öğrendiğim hanım ve beraberindeki 3 kişi plajımıza gelmişlerdir. Bu bireyler içki siparişi verdikten sonra, servis edilen içkinin alkol ölçüsünü az bulmuş, ek istemişlerdir. Çalışanımız her müşteriye yaptığımız üzere güleryüzle müşterinin isteğini yerine getirmiştir. Ortadan bir mühlet geçtikten sonra işçimiz, husus müşterinin beni çağırttığını söylemiştir. Ben yanına gidince de “bu ne biçim içki… İç şunu…ö diyerek beni azarlamış, ben, “nasıl içeyim? Corona var. Hem sonuna kadar içmişsiniz der demez müşteri bana hakaret ederek bardağı başıma fırlatmıştır. Çıkan gürültü üzerine müşteri ve bir çalışanım yanımıza koşmuş, avaz avaz bağıran bayanı sakinleştirmek mümkün olmamıştır. Burnunun kanadığını söyleyen bu hanım kimsenin kendisine yumruk atmadığını fakat beni yaraladığını çok iyi biliyor. Kibarca çıkıp gitmesini istediğimiz müşterinin nede bu türlü bir şeye tevessül ettiğini anlamakta zorlanırken, mevzuyu maşer-i vicdan boyutuna taşıyıp linç kampanyası başlatmasının gerisinde farklı hedefler olabileceği düşüncesindeyiz” dedi.
“KADININ ŞİDDET GÖRMESİNİ TASVİP ETMEM”
Yazılı açıklama şöyle devam etti:
“Bir bayan olarak asla ve kata bir bayanın şiddete uğramasına değil vesile olmak, düşünemem bile. Bayan işletmeci olmam nedeniyle epey seçkin bir kısma hitap etmem, ailelerin bizim plajımızı tercih etmesi tesadüf değildir. Ben bir bayan ve hatta bayan hakları savunucularının bayrak taşıyıcılarından biri olarak ne kendi iş yerimde ne de öteki bir ortamda bir bayanın şiddet görmesini tasvip etmem, edemem. Son olarak, bu hanım paylaşımlarında 20 çalışanın üzerine yürüdüğünü savunuyor. Şayet Brezilya’daki Cobacabana olsaydı buna inanılabilirdi. Gündüz 3 şahısla yürüttüğümüz işimizi gece 2 şahısla sürdürmek durumundayız. Bunların hepsi ispatlı şahitlidir. Husus yargıya intikal etmiştir. Herkes bir şeyler söyler lakin temel olan orada bulunan öteki müşterilerimizin beyanıdır”
Ensonhaber
