Milletlerarası tır sürücülüğü yapan 3 çocuk babası 48 yaşındaki Özergen Yeşildağ’ın, eylül ayında iş için gittiği Avusturya’da koronavirüs testi müspet çıktı.
Bir hastanede tedavi altına alınan, 20 günü entübe halde , 25 gün ağır bakımda ömür çabası veren Yeşildağ için endişelenen Konya’daki eşi ve çocukları, hastanın Türkiye’ye getirilmesi için CİMER’e müracaatta bulundu.
Yetkililer, hem aile hem büyükelçilik hem de Yeşildağ’ın Avusturya’da tedavi gördüğü hastaneyle bağlantıya geçti, sık sık sıhhat durumu hakkında bilgi aldı.
AMBULANS UÇAK TAHSİS EDİLDİ
Yetkililerin bu ilgisi, Dışişleri Bakanlığı ve Sıhhat Bakanlığı koordinesinde Yeşildağ için ambulans uçak tahsis edilmesi, Yeşildağ ile ilgilenen büyükelçilik yetkililerini ve hastane işçisini şaşırttı.
Koronavirüs tedavisi sürecinin sonunda hareketsiz kalması ve şekerinin yükselmesi nedeniyle kısmi felç geçiren Yeşildağ’ın, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavisi devam ediyor.
Yeşildağ, AA muhabirine, 5 Eylül’de koronavirüs tedavisi için Avusturya’da hastaneye yattığını, sıkıntı bir hastalık süreci geçirdiğini söyledi.
AİLESİNE ÖLDÜĞÜ SÖYLENDİ
Vatanından ve ailesinden uzakta ömür gayreti verdiğini belirten Yeşildağ, Avusturya’daki hastanede hekimlerin kendisinden ümidi kestiğine, ailesine öldüğünün bile söylendiğine dikkati çekti.
“YAŞAYACAĞIMI HİÇ KESTİRİM ETMİYORDUM”
Öbür bir ülkede mevti bekleme durumunu yaşadığından çok makus günler geçirdiğini anlatan Yeşildağ, “Yaşayacağımı, bugünleri göreceğimi hiç zannetmiyordum. Uyutulmuştum, gözüm açılınca çocuklarıma, ‘Türkiye’ye geleyim, sizi beş dakika göreyim bana yeter’ demiştim. Yaşayacağımı hiç kestirim etmiyordum lakin ‘Vatanıma gideyim. 5 dakika da olsa orada olayım. Beni buradan alın.’ dedim. Onlar da bu uğraşla CİMER’e başvurmuş.” diye konuştu.
Yeşildağ, CİMER müracaatının akabinde durumdan haberdar olan Türk yetkililerin kendisini yalnız bırakmadığını ve bu ilginin, bulunduğu hastanedeki Avusturyalıları da şaşırttığını lisana getirerek, şöyle devam etti:
“Dışişleri Bakanlığı, Sıhhat Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’ndan süreci takip etmişler, daima, her gün aramışlar. Ailemi, hastaneyi, konsolosluğu her gün arayıp sormuşlar. Devlet tarafından hiç yalnız bırakılmamışım. Bu ilgi, ben uyandıktan sonra da devam etti. Orada beni konsolos aradı, daima sordu. Devletime çok teşekkür etmek istiyorum. Benimle çok ilgilenildi. Bu kadarını iddia etmiyordum, haddinden fazla ilgilendiler benimle. Benim için ambulans uçak tahsis ettiler. Yaşadığım duygusal yoğunluk münasebetiyle onu bekleyemeden, taburcu olunca uçağa binip geldim. Ben o hizmeti aldım, kabul ediyorum. O hizmet bana verildi lakin ben kullanmadım.”
“DOKTORLAR BENİ YETKİLİ BİRİ SANDI”
Yeşildağ, hükümet yetkililerin bu ilgisi nedeniyle Avusturyalıların kendisini bürokrat sandığını belirterek, “Avusturya Konsolosluğundan Atilla Beyefendi benimle daima alakadar oldu. Kardeşime, ‘Ağabeyinizle çok ilgilenildi. Ağabeyiniz neci?’ demiş. ‘Benim ağabeyim olağan vatandaş’ deyince inanmamış. Ben uyanınca benimle görüştü, ‘Özergen ağabey, beni mazur gör, sen ne iş yapıyorsun?’ dedi. ‘Ben sürücüm.’ dedim. ‘Ağabey sen yetkili biri değil misin, seninle çok ilgilenildi’ dedi. ‘Vallahi, hükümetimizin durumu bu.’ dedim.” tabirlerini kullandı.
“HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM”
3 Ekim’de Türkiye’ye geldiğini ve fizik tedavi görmeye başladığını anlatan Yeşildağ, şunları kaydetti:
“Ben hastalığı çok ağır geçirince 25 gün ağır bakımda kalınca, çok yatmaktan ve şekerin yükselmesinden kısmi felç geçirdiğimi, koronanın ve kullandığım ilaçların ayaklarıma vurduğunu söylediler. Şu anda Türkiye’de fizik tedavim devam ediyor. Neredeyse büsbütün iyileştim. Herkese çok teşekkür ediyorum.”
Ensonhaber
