Antalya’nın Serik ilçesi Kökez Mahallesi’nde oturan ve üniversite imtihanına hazırlanan H.B., 3 Aralık tarihinde çarşı merkezinde gittiği bir özel eğitim kurumundan konutuna dönerken, bahtsız bir olay yaşadığını sav etti.
Genç kız, sonradan öğretmen olduğunu öğrendiği 43 yaşındaki K.Y.’nin arabayla önünü kesip, kendisine sorular sorduğunu, kendisinin “Ben sizi tanımıyorum” diyerek yoluna devam etmesi üzerine bir sokak ileride tekrar araçla yanına yaklaşıp, kelamlı taciz ederek, arabaya bindirmek istediğini öne sürdü.
O anda çok korktuğunu anlatan H.B., durumu ailesine anlattığını lakin polise şikayetçi olmadığını söyledi.
İKİNCİ DEFA ÖNÜNÜ KESTİ
15 Aralık tarihinde tekrar çarşıdan dönerken konutunun yakınlarındaki bir markete uğradığını kaydeden H.B., market çıkışında kapının önünde tıpkı kişinin kendisini beklediğini, kelamlı taciz ederek, araca bindirmek istediğini söyledi. Bunun kolay bir taciz olmadığını anlayınca durumu anlattığı ağabeyiyle birlikte polise giderek, şikayetçi olduğunu belirtti.
H.B., polisteki sözünde, 3 Aralık günü dershane dönüşünde meskene giderken birdenbire bir arabanın önünde durduğunu belirterek, şunları anlattı:
“Bana, ‘sen Şerife ablanın kızı mısın’ dedi. Ben, ‘hayır’ diyerek, yanlış anlaşılma vardır diye düşündüm. Yoluma devam ederken bir sokak ileride tekrar önümü kesti. Aracın kapısını açıp beni bindirmeye çalıştı. O an çok korktum ve heyecanlandım. Otomobile binmedim ve yoluma devam ettim. İleride birinci sokakta tekrar önüme çıktı. Birebir şeyi 3- 4 sefer tekrarladı. Israrla otomobile binmemi istedi. Ben bir markete girdim. Marketteyken gitti, sonra konuta gittim. Bu olaydan 12 gün sonra, yani 15 Aralık’ta dershane dönüşünde bir markete girmiştim. Bir baktım marketin önünde otomobilden inmiş beni gözetliyordu. Ben görünce o şahıs olduğunu anladım. Yoluma devam etmeye çalıştım. Tenha bir yerde önümü kesti. Otomobile bindirmek için zorladı. ‘Arabaya binmelisin’ dedi, ‘beni tanıdın mı’ diyerek, sorular sordu. Tekrar tekrar ‘arabaya girmelisin’ dedi. Ben de aracın plakasını aldım ve polisi aradım. Ağabeyimle birlikte polis merkezine gittik. Tabirimi verdim aracın plakasından şahsı tespit ettiler. Ben de teşhis ettim ve şikayetçi oldum.”
“BU YAŞTAKİ ADAMIN BU TÜRLÜ ŞEYLER YAPMASINA AKLIM ERMİYOR”
K.Y.’nin sınıf öğretmeni olduğunu öğrendiğini aktaran H.B., “Bu yaştaki adamın bu türlü şeyler yapmasına aklım ermiyor. Buradan velilere seslenmek istiyorum. 5- 6 yaşındaki çocuklar bu türlü bir adama nasıl emanet edilir. Beni birinci sefer taciz ettiğinde ağabeyim ve anneme durumu anlattım. Birincisinde olağan bir şeydir diye düşündüm, o yüzden şikayetçi olmamıştım. Tıpkı şey ikinci kere olunca olağan biri değil, takıntılı bir sapık olduğunu anladım.” diye konuştu.
“BAKANLIK BAHSE EL ATMALI”
H.B.’nin ağabeyi M.B. ise “Ben mevzuyu duyduğumda Rize’den üniversiteden dönüyordum. Kardeşim beni aradı ve bu adamın kendisini tekrar taciz ettiğini söyledi. Ben birinci seferde bir akraba falan olabilir, taciz etme kanısı yoktur diye düşünmüştüm. İkinci defa olunca kardeşime polisi aramasını söyledim. Ben de öğretmen adayıyım, son sınıfta okuyorum. Şayet bir sınıf öğretmeni bunu yapıyorsa meslekten ihracı gerekir. Ulusal Eğitim Bakanlığımız hususa el atmalı. Bu 6 yaşındaki çocukların derslerine giriyor. Bu türlü bir suça meyilli bir beşere çocuk verilmesi bence sakıncalı.” dedi.
H.B.’nin şikayeti üzerine emniyetteki süreçlerin akabinde belge, isimli makamlara gönderildi. Evli olduğu öğrenilen K.Y.’nin kadrosunun Gündoğmuş ilçesinde olduğu, Manavgat ilçesinde süreksiz misyonla çalıştığı, ailesinin ise Serik’te oturduğu öğrenildi.
Ensonhaber
