Türk sinema tarihinde kıymetli bir yere sahip olan Yeşilçam sinemaları, günümüzde hala birçok medya platformu üzerinden izleniyor.
Adana’nın Seyhan ilçesi Alidede Mahallesi’ndeki meskenini bir sinema müzesine çeviren Sabri Şenevi, o yılları günümüzde yaşatmaya çalışıyor.
Konutunun duvarlarını çocukluk yıllarından itibaren biriktirdiği sinema afişleriyle donatan Şenevi, sinema makinistliği yaptığı periyottan kalan makineleri de burada sergiliyor.
Pandemi devri öncesi meskenine birçok ziyaretçi kabul eden ve sinema gösterimleri yapan Şenevi, salgın sonrası sinema afişleriyle baş başa kaldı.
‘BABA, SİNEMA NASIL BİR ŞEYE BENZİYOR’
Beyaz perdeye olan tutkusunun şimdi 5 yaşındayken babasına sorduğu ‘Baba, sinema nasıl bir şeye benziyor?’ sorusunun akabinde ailece kentteki yazlık sinemaya gitmeleriyle başladığını söyleyen Sabri Şenevi, o günden beri bu tutkunun hiç azalmadığını belirtti.
“FİLM AFİŞLERİNİ TOPLAMAYA KOŞARDIK”
Çocukluk yıllarında her fırsatta sinemaya gittiğini ve ücretsiz sinema izlemek uğruna yıllarca salonlarda gazoz sattığını kaydeden Şenevi, 17 yaşında ise istekli olarak sinema makinistliği yapmaya başladığını lisana getirdi.
O yıllarda gösterime giren sinema afişlerini biriktirmeye başlayan Şenevi, “Afişler bir mühlet sonra çöpe giderdi. Biz de 4-5 arkadaş bu afişleri toplamaya koşardık. Arkadaşlarım, afişleri seçerek alırdı. Ben ise elime ne gelirse toplar getirirdim. Gayem her vakit daha fazla toplamaktı. Yırtık olanları yapıştırır, kırışık olanları düzlerdim. Bu kadar afiş bu türlü birikti” dedi.
‘GAZOZU ÂLÂ PATLATMAYI SİNEMADA ÖĞRENDİM’
Geriye dönüp baktığında sinema ismine biriktirdiği her anı için çok keyifli olduğunu kaydeden Şenevi, şayet çocukken gazoz satmaktan yorulup vazgeçseydi tahminen de müzesinin bugün olmayacağını belirtti.
Gazoz satmaya başladığı birinci vakitler kapağını iyi açamadığı için para kazanamadığını anlatan Şenevi, “İsyan ettim. Büfeci ağabey bana kızdı ve ‘kapağını patlatmasını bilmiyorsun, ondan almıyorlar’ dedi. Sonra bir öğrendim. En iyi gazoz açan ben oldum. İşte bizim heyecanımız böyleydi. Bugün bu heyecanı muhafazaya çalışıyorum. Burası bize geçmişi anlatıyor” diye konuştu.
‘GENÇLERE, O KÜLTÜRÜ TANITMAK İSTİYORUM’
Müzeye çevirdiği meskeninin yalnızca kendisine ilişkin olmadığını yıllardan beri her yaştan konuğunun buraya geldiğini belirten Şenevi, pandemi sürecinde ise mecburen biraz yalnız kaldığını kaydetti.
Tekrar de tıpkı heyecanla müzesinin kalabalık olacağı günleri beklediğini lisana getiren Şenevi, “Müzeme üniversite öğrencileri geliyorlardı. Sinema izler, üzerine sohbetler edilir. Tezlerini dahi burada yazanlar oldu. Vakit zaman çocuklar gelir, onlara Kemal Sunal sineması açarım. Çok memnun olurlar. Aslına bakarsanız, bir vakitler hayatımızda paha kazanan Yeşilçam, kaybolmaya yüz tuttu. Yeşilçam hayranı olarak, yaptığım sergilerle, sinema gösterimleriyle bu müzede onu yaşatmaya çalışıyorum. Hedefim, şimdiki gençlere eski sinemaları, aktörleri tanıtmak. Bizim yaşımızdaki insanlara da geçmişi hatırlatmak” dedi.
Ensonhaber
