Tüm dünyayı tesiri altına alan koronavirüs salgını sonrası, Çinden sonra Türkiye’de birinci olarak Nisan ayında Malatya’da İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde de başlatılan plazma tedavisi, onlarca hastanın iyileşmesini sağladı.
TRUMP, GEÇ DE OLSA PLAZMA İÇİN ADIM ATTI
ABD Lideri Donald Trump da ülkesinde birtakım bölgelerde kullanılan bu tedavinin hemen tüm ülkede uygulanması için düğmeye bastı.
Beyaz Saray’da basın toplantısı düzenleyen ABD Lideri Donald Trump, plazma tedavisinin koronavirüs hastalarının tedavisi için değerli bir ümit olacağını söyledi.
“VERDİĞİNİZ HER PLAZMA, HAYATLAR KURTARACAK”
Daha evvel koronavirüs geçirip iyileşmiş Amerikan vatandaşlarına, ilgili sıhhat ünitelerine giderek plazma bağışı yapmaları davetinde bulunan Trump, “Verdiğiniz her bir plazma öbür yerlerde hayatlar kurtaracaktır.” değerlendirmesini yaptı.
“TARİHİ BİR BAŞARI”
Plazma tedavisini “tarihi bir başarı” kelamlarıyla tanımlayan Trump, bu yolla milyonlarca beşere tedavi imkanının sunulabileceğini belirtti.
Trump ayrıyeten, yakın vakitte koronavirüs aşısıyla ilgili de hoş haberler vereceklerini lisana getirdi.
FDA YÖNETICISI: “ÇOK UMUT VERİCİ”
Tıpkı basın toplantısında konuşan FDA Yöneticisi Stephen Hahn da plazma tedavisinin “çok umut verici” olduğunu ve bundan sonra daha fazla sayıda insanın iyileşmesini umduklarını, lakin tedaviyle ilgili daha yapmaları gereken çok iş olduğunu kaydetti.
TÜM ÜLKEDE UYGULANABİLECEK
Öte yandan eski FDA yetkilisi Scott Gottlieb, Amerikan medyasına yaptığı açıklamada, ülkede halihazırda plazma tedavisinin kimi yerlerde aslında uygulandığını, lakin bugünkü kararla tüm ülkede uygulanmasının önünün açılacağını söz etti.
Daha evvel koronavirüs geçirip iyileşen şahısların kanlarının plazma ismi verilen sıvısında gelişen antikorlar bu yolla virüse karşı tedavi için kullanılacak. Plazma tedavisinin bilhassa ağır bakımdaki yüksek riskli hastaların iyileşmesine yardımcı olduğu belirtiliyor.
ABD’de son sayılara nazaran salgından ötürü hayatını kaybedenlerin sayısı 180 bini geçmiş durumda.
Ensonhaber
