New Jersey’in Bergen kentinde Malatya kökenli ebeveyni ve iki kardeşi ile yaşayan Özkan, şimdi 16 yaşında, kanser ve obezite bağı üzerine yazdığı kitap ile Amazon’da, alanında en çok satan birinci 5 kitap ortasına girmeyi başardı.
New Jersey’in Hackensack semtinde, okuduğu Bergen Bilim ve Teknoloji Akademisi (BCA) Amerika’nın bir numaralı devlet lisesi seçilen ve imtihanla girmeye hak kazandığı okulda lise son sınıf öğrencisi olan Özkan, birden fazla araştırma laboratuvarında kanser araştırmaları takımında yer alıyor.
“LİSE ÖĞRENCİLERİ İÇİN BİR KİTAP YAZMAK İSTEDİM”
Özkan, 14 yaşında başlayıp 2 senede bitirdiği “RNA Sırlaması” isimli kitabını yazma nedeni hakkında, “Çalışma yaptığım biyoloji ve veri tahlili mevzularında kaynak ıstırabı çekince, bu alanda başlangıç düzeyindeki lise öğrencileri için bir kitap yazmaya karar verdim.” biçiminde konuştu.
Özkan, “Amazon’da Bio-Medikal Mühendislik ve Bioistatistik alanlarında en çok satanlar listesine girmek doğrusu benim hiç beklemediğim bir şeydi. Yalnızca kaynak hedefli yazdığım bu kitap beklediğimden fazla ilgi gördü. Bilhassa Bioinformatik profesörlerinden aldığım yorumlar beni çok memnun etti.” kelamları ile hislerini tabir etti.
Kitabı yazarken hiçbir gelir beklentisi içinde olmadığını belirten Özkan, satıştan toplanan gelirin tamamını Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsüne bağışladığını belirtti.
Şimdi lise son sınıfa giden ve 4.0 tam puan ortalaması ile okulun onur listesinden hiç inmeyen Lara Özkan’ın genç yaşta kitap yazması ve en çok satanlar listesine girmesi bölge yöneticilerinin de takdirini topladı.
Lara’nın yaşadığı bölge olan Bergen’de İlçe Komiseri Tom Sullivan, Türk kızının muvaffakiyetini toplumsal medya hesabında paylaşırken, “16 yaşında kitabı yayınlanmış bir muharrir olan Lara Özkan’ın öyküsünü duyalım. ‘RNA Sıralaması: Unsurlar ve Bilgi Analizi’ isimli kitabı okuyuculara genetiğin temellerini öğretiyor ve Amazon’un en çok satanları listesinde birinci 5’e girdi. Tebrikler.” sözlerine yer verdi.
YALE’DEN ÖDÜL ALDI
Şimdi lise eğitimi görmesine karşın Amerika’nın en iyi kanser araştırma merkezleri ortasında yer alan Cold spring Harbors Laboratuvarı’nın araştırma takımına girmeyi başaran genç bilim insanı adayı Özkan, Moleküler Biyoloji, Bioinformatik ve Genetik araştırmacısı olarak beslenme alışkanlıkları ve kanser bağı üzerine çalıştığını, bu alanda hazırladığı projelerle Amerika’nın en itibarlı eğitim kurumları ortasında bulunan Yale ve John Hopkins üniversitelerinden de ödül aldığını söyledi.
Milletlerarası alanda da başarılara imza atan Özkan, dünyanın en büyük üniversite öncesi bilimsel araştırma fuarı olan Milletlerarası Bilim ve Mühendislik Fuarı (ISEF) çerçevesinde düzenlenen müsabakada, Matematik, Bilgisayar Bilimi ve Biyoinformatik alanlarında birincilik mükafatına layık görüldü.
Genç araştırmacı, kanser alanını seçmesindeki nedeni şöyle anlattı:
“Modern tıp biliminin gelişmesine karşın, kanser tam aksine bir çizgi izlemekte ve katlanarak artmakta. Bu artışın ve ölümlerin çağdaş kent ömrü ile ilgili olduğu konusunda birçok araştırma mevcut, ama tam olarak ve nasıl bir ilişki olduğu konusu şimdi netlik kazanmamış. Bu bahisteki en kıymetli etkenin ömür biçimi ve yanlış beslenme kaynaklı obezite olduğunu düşünüyorum. Bilhassa insan genetiği bilgi tahlili ile bu husustaki münasebetleri aydınlatabileceğimizi düşünüyorum.”
ABD’NİN EN GÜZEL ÜNİVERSİTELERİNDEN TEKLİF ALDI
Erken yaşta yazdığı bilimsel içerikli kitap ve aldığı ödüllerle Amerika’nın en zeki ve başarılı öğrencilerinin kabul edildiği önde gelen üniversitelerden tam burslu eğitim teklifi alan Özkan, iyi bir üniversitede eğitim alıp bir an evvel insanlığın sıkıntılarına deva bulmak istediğini söyledi.
“Koronavirüs salgını karşısında bilim dünyasının çaresizliği, Genetik ve RNA araştırmalarımın insanlık için ne kadar manalı olabileceği konusunda beni ayrıyeten motive etmekte.” diyen Özkan, bu bahisteki kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bu heyecanımı ve başarımı devam ettirecek bir ortamda bilimsel araştırmalarıma devam etmek, hastalarla yakın alaka içerisinde olmak istiyorum. Ayrıyeten hayallerimden birisi de Türkiye’de Amerika ile irtibatlı bir laboratuvar kurmak. Bu sayede hem Türkiye’de vakit geçirebileceğimi hem de ABD’de eğitim almak isteyen Türk öğrencilere bir köprü kurabileceğimi düşünüyorum.”
“AİLEM BANA ÖZGÜVEN VERDİ”
Çocukluğundan beri araştırmacı bir ruha sahip olduğunu, şimdi ilkokul birinci sınıfta Mısır Piramitlerinin şifrelerini çözmeye çalıştığını söyleyen Özkan, “Ailemin hudut tanımayan takviyesi ve bana verdikleri özgüven hissinin tesiri çok büyük.” kelamları ile yakaladığı muvaffakiyete anne babasının katkısından bahsetti.
Yatırım danışmanı bir anne ve bilgisayar mühendisi bir babaya sahip olmanın avantajını eğitim hayatında her daim hissettiğini söz eden Özkan, ailelerin çocuklarından beklentilerini yüksek tutmasının çocukların özgüvenin gelişmesinde çok değerli bir rol oynadığını belirtirken, Angela Lee Duckworth’un “Grit” isimli kitabının da öğrenme isteği ve muvaffakiyetinde başka bir yeri olduğunu söz etti.
Okuluyla kontaklı bir ilaç firmasında patent araştırma yöneticisi olarak da çalışmalar yaptığını belirten Özkan, Amerikan Besin ve İlaç Dairesi (FDA) ile ortak proje üreten bir firmada, fiyat karşılığı yarı-zamanlı işe başladığı bilgisini paylaştı.
“TÜRKİYE’DEN KOPMAK İSTEMİYORUM”
Bilimsel projelerinde Türkiye’deki eğitim kurumları ile de ortak çalışmalar yürüttüğünü belirten Özkan, “Ailemle her sene Türkiye’ye gitmeye çalışıyoruz. Türkiye ile ilgilerimi koparmak istemiyorum. Bu formda, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi Moleküler Biyoloji kısmında araştırmalarıma devam fırsatı buldum. Bilimsel Türkçe dilimin gelişmesi ve Türkiye’deki akademik çevreyi tanımamda bunun çok yararı oldu.” biçiminde konuştu.
Amerika’da yerleşmiş Türk ailelerin çocuklarına da Türkiye’deki akrabalık ve arkadaşlık alakalarını devam ettirmelerini tavsiye eden Özkan, bunun, ileride kuracakları hayatlarına mana ve muvaffakiyet katacağını söyledi.
Yaklaşık 20 yıldır Amerika’da yaşayan baba Bülent Özkan ve Anne Nejla Özkan da Amerika’da çocuk yetiştirmenin güç olduğunu, bununla birlikte, bir göçmen Türk ailesi olarak çocuklarının bu ülkedeki muvaffakiyetinin kendilerini gururlandırdığını belirtti.
Lara’nın eğitim hayatının dışında gönüllülük temelli çalışmalarına vakit ayırdığını belirten Özkan ailesi, kızlarının okul bünyesinde birçok tertipte sorumluluk aldığını, ortaokul öğrencilerine Kimya, Biyoloji ve Bilgisayar Bilimleri alanında fiyatsız ders verdiğini belirtti.
Profesyonel iş hayatları gereği, Kanada ve Hollanda’da da bir periyot bulunduklarını belirten baba Bülent Özkan, “Çocuklarımın yalnızca Amerikan kültürü ile yetişmesini istemiyordum. Bunun için bir müddetliğine farklı ülkelerdeki iş tekliflerini de kabul ettim. Lara’nın 3 başka kıtadaki tecrübesinin ileriki hayatında açık görüşlü ve istikrarlı olması ismine kıymetli olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Ensonhaber
